Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman
Bismillehirrahmanirrahim
BİR AYET-İ KERİME
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman; 'Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz' derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.”
(Bakara Suresi, 155-157)
BİR HADİS-İ ŞERİF
“Müslümana isabet eden hiçbir musibet yoktur ki Allah onunla müslümanin bir günahını affetmiş olmasın. Hatta ona bir diken dahi batsa. (O da bir günahının affına sebeptir)"
(Buhari)
BİR HİKMETLİ SÖZ
Hz. Ebubekir diyor ki:
"Ben, Resulullah'ın yanında bulunuyordum. Ona "Kim bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. O kendisine Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilir." âyeti nazil oldu.
Bunun üzerine Resulullah bana buyurdu ki: "Ey Ebubekir, bana inen bir âyeti sana okuyayım mı?"
Dedim ki: "Evet ya Resulullah."
Bunun üzerine Resulullah onu bana okudu.
Ben o anda sanki belimin kırıldığını hissettim ve bundan (bu âyetten) dolayı sıkıntıya düştüm.
Resulullah: -"Ey Ebubekir, ne oluyor sana?" dedi.
Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü, babam anam sana feda olsun. Hangimiz kötü amel işlemiyoruz ki? Bu âyette de yaptıklarımızdan dolayı cezalandırılacağımız beyan ediliyor. (Her kötü amelimizden dolayı cezalandırılacağımıza göre halimiz ne olacaktır?)
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ey Ebubekir sen, (ve diğer müminler) yaptıklarınızın cezasını dünyada göreceksiniz ki Rabbinizin huzuruna günahsız çıkasınız. Diğer insanların ise, kötülüklerinin cezası biriktirilir ki kıyamet gününde onun cezasını görsünler.
(Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an, sure 4, Hadis no: 3039)