• DOLAR 34.616
  • EURO 36.276
  • ALTIN 2928.597
  • ...

Çin’de ortaya çıkan ve birçok ülkede onlarca insanın hayatını kaybettiği koronavirüs Türkiye’de de görüldü. İlk vakanın ortaya çıkmasının ardından vatandaşlar panik halinde marketlere akın etmeye ve temel gıda ürünlerini almaya başladı. Koronavirüsün ekonomi üzerindeki etkisini değerlendiren İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisat Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, döviz kurları ve altın fiyatlarındaki yükselişin, virüsün etkisinin bitmesiyle gerileme yaşayacağını söyledi. Alçın, vatandaşa sükûnet çağrısında bulunarak, “Gıda sorunu olmadığı için marketlere saldırılmasının hiçbir anlamı yok. Biz talebi daha fazla yoğunlaştırdığımızda fiyat artmaya devam eder” diye konuştu.

"BAHAR AYLARINA DOĞRU GERİ ÇEKİLME YAŞANACAK"


Prof. Dr. Alçın, koronavirüs sonrasında Amerikan Doları’nın değer kazandığına vurgu yaparak, “Türkiye de bunların içerisinde ancak daha yüksek değer kaybı olan ülkeler var. Bu ay içerisinde Türkiye’deki değer kaybı biraz daha düşük oldu. Yılsonu dolar beklentimiz genel olarak 6.40-6.45 civarıydı. Belki bu beklentiyi ilk yarıda göreceğiz ama virüs etkisi azaldıktan sonra bahar aylarına doğru bir geri çekilme tekrar olacaktır” dedi.

“ALTINDA BÜYÜK SIÇRAMALAR BEKLEMİYORUZ”

Altının da dolarla birlikte güvenli liman niteliğini gösterdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Alçın, “Altın, dolarla birlikte güvenli liman niteliğini gösteriyor. Dolayısıyla oraya doğru yöneliş bu yıl için bitecek gibi görünmüyor. Altında da yükseliş sürer. Burada bir rakam vermek doğru olmaz. Önemli olan o yükseliş seyrinin nasıl bir hızla ilerleyeceği. O noktada çok büyük sıçramalar beklemiyoruz” diye konuştu.

“FİYAT KONTROLÜ TEK BAŞINA ÇÖZÜM YARATMIYOR”

Prof. Dr. Alçın, marketlerdeki reyonların boşaltılmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:

"Neticede Türkiye’de gıda üretiminde bir sıkıntı yok. Aynı şekilde Çin’de de yok. Çin 3 aydır bu virüsle boğuşuyor fakat hiç kimse aç kalmadı. Türkiye için de aynısı geçerli. Fakat marketlerde özellikle vakanın açıklanmasının ardından temel gıda maddelerine dönük bir talep patlaması gördük. Burada herkesin kendi önlemini alması lazım. İnsanların sakinleşmesi gerekiyor. Gıda sorunu olmadığı için oraya saldırılmasının hiçbir anlamı yok. Biz talebi daha fazla yoğunlaştırdığımızda fiyat artmaya devam eder. Fiyatlar çok artarsa bunlar temel tüketim maddesi olduğu için fiyat kontrolü gelir. Fiyat kontrolü geldiğinde de karaborsa oluşur. Fiyat kontrolü de tek başına çözüm yaratmıyor. Bu sefer gerçekten temel gıda ürünlerini bulamamaya başlarız ve tezgah altından çok daha yüksek fiyatlarda almak zorunda kalırız. Burada sükûnet çağrısı yapmak lazım. Problemli bir alan olsa zaten müdahale olurdu. Şu an maskede ciddi anlamda bir sıkıntı var. Maske üreticileri ağırlıklı olarak ihracata yönelmiş durumda. Bunların iç pazara yönelmesi gerektiği konusunda bakanlık tarafından da açıklama yapıldı. Gıda alanında ve diğer temel tüketim maddelerinde bir sıkıntı yok." DHA