Koronavirüs korkusu, virüsten daha tehlikeli!
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Genel Cerrah Adem Aslan, Corona virüs korkusundan dolayı insanların aldıkları önlemleri abarttıklarını, alınan önlemlerin de fayda sağlamadığını söyledi.
Tüm dünyada etkisini artırarak devam eden Corona virüs binlerce ölüme yol açarken Türkiye'de ise 5 vakaya bulaşmasından sonra insanlarda meydana gelen korkunun yol açtığı durumlara gerek olmadığını belirten uzmanlar, insanların tedbirli davranmaları gerektiğini, panikleyecek bir durumun söz konusu olmadığını belirttiler.
Doğu bölgesinde herhangi bir vakaya rastlanmadığını dolayısıyla panik yapacak bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Genel Cerrah Adem Aslan, insanların kendilerini hastalıklara karşı koruması için ciddi manada reflekslere ihtiyaç olmadığını söyledi.
"Corona virüs korkusuna karşı önlemler almak lazım"
"Corona virüs, RNA ailesine mensup bir hastalık etkeni aslında çoktandır bilinen bir şey yeni değil bu." diyen Dr. Adem Aslan, "1945'li yıllarda tanımlanmış bir virüs ailesi, yaklaşık 7 farklı virüs içermekte, bunların dört tanesi zararsız kalan üç tanesi ise sars, mers ve en sonuncusu da Corona virüs olarak tıp literatürüne girmiş. Sağlık dediğimiz şey biyopsiko sağlık iyilik halidir, insanın hem bedeninin biyolojik olarak iyi olması lazım hem psikolojik olarak iyi olması lazım ve hem de sosyal ilişkilerin iyi olması lazım ki biz buna sağlık diyoruz. Henüz ülkemizde tanımlanan beş vaka var, fakat memleketimiz ve Doğu bölgesinde tanımlanmış bir vaka yok, dolayısıyla şu aşamada bizi rahatsız eden Corona virüsün kendisi değil de Corona virüsün korkusudur. Bu korkuya karşı önlemler almak lazım ve beraberinde de olası bir Corona virüs bulaşına karşı kendimizi korumamız lazım. Şu anda buralarda herhangi bir hastalık yok; panik yapmanın da bir anlamı yok. Ciddi manada refleks olarak bir gıda stoku yapmanın yada başka önlemler almanın çok ciddi anlamı yok. Bu durumlar sadece kargaşaya neden oluyor." ifadelerini kullandı.
"İslam tevekkülü emrediyor tevekkül ise sebeplere mutlak suretle riayet etmektir"
Dr. Aslan, "Biz Müslüman topluluklar, kendimizi dinden soyutlayamayız çünkü biz her şeyin Allah'tan geldiğine iman eden bir itikada sahibiz, bu bizim genlerimize kadar işlemiş. Bu durumu sosyal ve gündelik hayattan çıkarıp bir kenara atamıyoruz. Haliyle bu işe dini olarak bakacak olursak, İslam tevekkülü emrediyor, tevekkül ise sebeplere mutlak suretle riayet etmek, sebep neyi gerektiriyorsa onu yapmayı gerektiriyor."
"Hastalıktan korunmak için evvela hasta olmamak lazım"
65 yaş üzeri insanların mutlak suretle kendilerini korumak için gerekli tedbirleri alıp, tavsiyelere kulak vererek evden çıkmamaları gerektiğini belirten Dr. Aslan, "Tedbir amaçlı baktığımızda bilim adamları temizliğe çok önem vermektedirler, İslami bir emirdir de zaten, 'Temizlik imanın yarısıdır, imandandır' hükmünde hadis-i şerifler de var. Hastalıktan korunmak için evvela hasta olmamak lazım. Hasta olmadığınızda tedaviye ihtiyaç da duymazsınız. Tevekkül bağlamında, İslam'ın emridir. İman tevekkülü iktiza etmektedir. Mutlak suretle inanan kişi tevekkül edecek. Tevekkülde sebeplere riayet etmekte geçiyor." şeklinde konuştu.
Dr. Aslan, alınması gereken önlemler hakkında şunları sıraladı:
Mutlaka bir metreden daha kısa bir mesafede insanlarla temas etmemek.
Öksürürken, hapşırırken mutlaka mendil kullanmak. Mendil yoksa kolunuzu büküp kolunuza öksürmeniz yada aksırmanız gerekiyor.
65 yaş üstü hastaların beraberinde şeker, kalp damar insanın imilyon sistemini bozan, daraltan hastalıkların mümkün oldukça evde kalmaları lazım.
Bir insan hastaysa, öksürüyorsa, hapşırıyorsa mümkün olduğunca kendi kendini izole etmesi lazım
İl dışından gelenlerin 3-5 gün evden istirahat etmeleri, herhangi bir şikayeti olmadığını gördükten sonra mutlaka sosyal hayata katılmak gerekmekte.
Mümkün oldukça havalandırılmayan, sigaralı ortamlarda, kahvehanelerde çok bulunmamak lazım.
Evlerimizi mümkün oldukça sık sık havalandırmamız lazım,
Ellerimizi antiseptik çözeltilerle temizlememiz lazım." (İLKHA)