Normaller Normal mi ?
Normlar mı? Normal mi? Toplum mu?
Mehmet Bozdaş / HABERYORUM
Öncelikle bu 3 kelimenin anlamından bahsetmek istiyorum.
Norm; kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke, yasaya uygun…
Normal; alışılagelen, şaşılacak bir yönü bulunmayan, olağan, doğal…
Toplum; tarihsel gelişme içinde, birlikte yaşayan ve ortak bir uygarlığı olan, yaşamlarını sürdürmek, birçok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için işbirliği yapan insanların tümü.
Toplumlar genel olarak normlar üzerine kurulur, bir düzen tertip edilir ve o toplum normaller üzerinden kendini sürekli hale getirerek normları gerekli olmadığı sürece kullanmadan toplumda oluşan normaller üzerinden hareket ederler.
Ama bazı haller vardır ki toplum Normları ve Normalleri karıştırır ya da hiç uygulamaz bu da toplumun içyapısıyla ilgilidir.
Normaller toplum üzerinde bazen bir gurup ya da bir aile de farklılık gösterebiliyor. Lakin genel olarak bir olayda aynı tepkiyi veren toplum normallerini yitirmiş hale gelebiliyor, toplumda normal olarak görülen olaylar kişiler nezdinde anormal olarak görülebiliyor, bazen ise toplum tamamen anormalleşe biliyor buda onlarda kendini normal olarak gösteriyor.
Toplumdaki anormalliği bazı olaylarda gözlemleyebiliyor iken sıradanlaştığında anormaller norma dönüşüp normalleşiyor.
Fazla uzatmadan bir hikâyeyle özetlemeye çalışayım.
“Bir baba ve küçük oğlu yaşlı eşeklerini satmak için köyden kasabaya doğru yola çıkarlar. Yolculuk babanın eşeğe binmesi oğlunun ise eşeğin başını çekmesiyle başlar. İlerlerken karşıdan gelen köylülerin şu söylediklerini işitirler: ‘şuna bak kocaman adam eşeğin üstünde küçücük çocuk yürüyor ne kadar ayıp!’ Bu sözü işiten baba çok utanır ve hemen eşeğin üzerinden iner. Sonra oğluna ‘gel yavrum sen bin’ der. Bir müddet böyle yolculuk ettikten sonra karşıdan yine birkaç köylü gelir ve içlerinden biri şöyle der: ‘Şuna bak bir küçücük çocuk eşeğin üzerinde, yaşlı adam da yürüyor. Daha bu yaştaki çocuğu bu kadar şımartırsa ondan hayır mı gelir?!’ Bu sözleri işiten baba kendisi ve oğlu beraber binerler biraz ilerledikten sonra bir gurup köylüye rastlarlar, içlerinden biri şöyle der: ‘Ya bu insanların hiç mi vicdanı yok. Zavallı eşeğe iki kişi binmişler. Utanın be utanın!’ Bunun üzerine baba ‘Hadi inelim oğlum’ der. İnerler ve adam etraftan kalın bir dal keser ve temizler eşeğin ayaklarının altından geçirir ‘Hadi pazara götürelim’der. Bir tarafından oğlu ve bir tarafından kendisi kaldıracakken karşıdan gelen birkaç kişi şöyle der: ‘ yahu sizde hiç akıl yok mu? Eşek taşınır mı hiç? Üzerine binip gitsenize?...”
Konuyu şu anda dünya genelinde yaygınlaşan bir virüs üzerinden ele alırsak;
Toplumda şu anda olaylara hikâyedeki gibi bakmakta, kimileri fırsatçılık yapmayı normal karşılarken, kimileri korkuya kapılan toplumu anormal görüyor, kimileri ise yapılanların yetersiz olduğunu düşünüyor.
Şimdi ben size soruyorum… Toplumda şu anda Normaller normal mi yoksa anormaller mi normalleşti? Anormal olan toplum mu? Yoksa Toplum bir kargaşanın içerisinde her şeyi normalleştirecek mi?