Oktay: Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "İdlib'de akan kanın durdurulması için Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz." dedi.
Suriye'de yaşanan insani krizin gündemlerinin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Krizin başlangıcından bu yana Türkiye'nin asla acı, çatışma ya da savaştan yana olmadığını vurgulayan Oktay, "Aksine hem kendimiz hem de Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek arzu ediyoruz. Türkiye gerek mültecilere kapılarını açan güvenli bir liman olarak, gerek Suriye'de mazlum halka sunduğu temel hizmetler ile tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir, vermeye de devam ediyoruz." dedi.
Yunanistan'ın sığınmacılara karşı tutumuna tepki gösteren Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulüm ortadadır. En ufak fırsatta 'İnsan hakları, göç hareketleri, mülteci hareketleri' diyerek dünyayı ayağa kaldıran Batı'ya tekrar seslenmek istiyoruz. Çocuklara atılan gaz bombaları, savunmasız mültecilere sıkılan kurşunlar Avrupa'nın övündüğü hangi değerlerle bağdaşıyor? Orada yapılanların binde birini biz Türkiye'de yapıyor olsaydık sizce ne olurdu? Dünyayı ayağa kaldırırlardı. Bir tarafta dinine veya etnik kökenine göre ayırmadan sığınan herkesi bağrına basmış bir Türkiye, bir tarafta adil yük paylaşımından kaçınanlar, mülteci ve insanlık düşmanları var."
Suriye'de yaşanan krizin etkileri açıkça ortadayken ülkede hala "Suriye'de ne işimiz var?" diye soran ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret etme cüretini gösteren seviyesizler olduğunu belirten Oktay, "Son dönemlerde birlik beraberliğimizi zedeleyici ve yıkıcı bir muhalefet anlayışını ne yazık ki üzülerek müşahede ediyoruz. Bunu yapanlar milletimiz nezdinde de hukuk nezdinde de hesap verecek, her şeyden önce milletimizin vicdanında yargılanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, terörle ve insani krizlere karşı mücadelenin siyaset meselesi değil, onur ve milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak devletin bekasını doğrudan ilgilendiren yurt içinde ve dışındaki tüm mücadelelerin bu bilinçle, milletin güçlü iradesiyle yürütüldüğünü söyledi.
Şehitler ve gazilerin bir damla kanını yerde bırakmadıklarını, bundan sonra da bırakmayacaklarını dile getiren Oktay, şunları söyledi:
"Bahar Kalkanı Harekatımız ve güvenlik güçlerimizin İdlib bölgesindeki faaliyetleri hem uluslararası hukuk kuralları hem de imzalanan mutabakatlara uygun olarak yerine getirilmektedir. Cumhurbaşkanımızın dün Rusya'ya gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda varılan ek mutabakat, Astana ve Soçi süreçlerine yeniden hayat vermektedir. İdlib'de rejimin saldırganlığına son verilmesi ve akan kanın durdurulması için Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz."
"Terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir"
Oktay, Suriye'de yaşanan insaniyet dramının askeri bir çözümü olmadığını, Türkiye olarak diplomasi, müzakere ve siyasi çözüm süreçlerinden yana olduklarını her defasında teyit ettiklerini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörle mücadele ve insani dramın önüne geçmek için gerektiğinde güç kullanmakta da tereddüt etmedik, etmeyeceğiz. İdlib üzerinden ülkemizin köşeye sıkıştırılmasına da asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gözlem noktalarımıza ya da mevzilerimize terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir ve bundan sonra da şayet saldırı olursa tereddütsüz verilmeye devam edecektir."