Çinli bilim insanları: Koronavirüs mutasyon geçiriyor
Çinli bilim insanlarının yaptığı açıklamaya göre, yeni koronavirüs (SARS-CoV-2) iki alt tür oluşturacak şekilde mutasyon geçirdi.
Çinli bilim insanları, 70'ten fazla ülkeye yayılan ve dünya genelinde 3 bin 200'den fazla kişinin ölümüne yol açan yeni koronavirüsün iki alt tür oluşturacak şekilde mutasyon geçirdiğini açıkladı.
Çinli araştırmacıların son bulgularına göre virüs yakın zamanda 149 mutasyon noktası oluşturdu ve biri L alt türü diğeri de S alt türü olacak şekilde mutasyon geçirdi.
Çalışma, bu iki alt türün coğrafi dağılım ve insanlar arasında yayılma konusunda birbirinden önemli ölçüde farklılaştığını gösterdi.
S alt türü görece daha eski versiyonken, L alt türünün 'daha bulaşıcı ve daha agresif' olduğu açıklandı.
Bilim insanları farklı alt türleri iyice anlamanın tedavileri farklılaştırmaya ve yeni zatürre türünün yayılmasının önlenmesine yardımcı olacağını belirtti.
'YAYILMA KABİLİYETLERİ VE ŞİDDETLERİ FARKLI'
Söz konusu çalışma Çin Bilimler Akademisi'nin sponsorluğunda National Science Review adlı hakemli dergide 'SARS-CoV'un kökeni ve devam eden evrimi' başlığıyla yayımlandı.
Araştırmanın yazarları Pekin Üniversitesi'nin Yaşam Bilimleri Okulu'ndaki Biyoenformatik Merkezi'nden araştrmacı Lu Jian ve Çin Bilimler Akademisi'ndeki Şanghay Pastör Enstitüsü'nden araştırmacı Cui Jie'nin imzalarını taşıyor.
Araştırmacılar yeni koronavirüsün evrimine dayanarak L ve S alt türleri arasında yayılma kabiliyeti ve hastalığın şiddetinde ciddi farklılıklar olabileceğini işaret etti.
L alt türünün virüsün ilk ortaya çıktığı Vuhan'daki salgının ilk aşamalarında daha yaygın olduğu ancak görülme sıklığının Ocak 2020 itibarıyla azaldığı belirtildi.
Makalenin yazarları insan müdahalesinin L alt türü üzerinde daha büyük bir seçimsel baskı yaratabileceğini ve bu müdahaleler olmazsa bu alt türün daha agresifleşeceğini ve daha hızlı yayılacağına inanıyor.
Diğer yandan seçimsel baskının görece daha zayıf olması nedeniyle daha eski ve daha az agresf S alt türünün de görülme sıklığını göreli olarak artırmış olabileceği belirtildi.
Araştırmacılar yeni mutasyonların da oluşabileceğini vurguladı.