• DOLAR 34.418
  • EURO 36.287
  • ALTIN 2843.654
  • ...
Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü kayısı ağaçlarındaki hastalıklara dikkat çekti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dünyaca tanınan ve milli ekonomiye katkısı olan kayısının Malatya'daki çiftçilerinin en önemli gelir kaynağını teşkil ettiğini hatırlatan Macit, İlkbaharda Yaprak Delen (çil), Bakteriyel Kanser Zamklanma Hastalığı ve Monilya hastalığına karşı koruyucu olarak mücadele yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Bu hastalıktan dolayı yüzde 20-60 verim kaybı olur”
Yaprak Delen (Çil) hastalığının zararlarını anlatan Macit, “Yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dallarda zarar yapar. Yaprak üzerinde yağ lekesi şeklinde başlar, zamanla kenarları kırmızımtırak, orta kısımları koyu kahverengine dönüşür. Yaprak saçma ile delinmiş gibi bir hal alır. Meyve üzerinde de aynı şekilde lekeler oluşur. Sürgünler üzerinde ise yuvarlak, kahverengi – kırmızı renkte lekeler meydana gelir. Bu hastalıktan dolayı yüzde 20-60 verim kaybı olur. Kayısı da görülen ve ekonomik açıdan en çok zarar veren hastalıklardan biridir.” diye dikkat çekti.
Manolya Hastalığına yakalanan çiçekler kahverengileşir, dal üzerinde kurur ve mumyalaşır”

Manolya (Mumya) Hastalığının bitkide çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgünlerde belirti oluşturduğunu belirten Macit, “Hastalığa yakalanmış çiçekler kahverengileşir, dal üzerinde kurur ve mumyalaşır. Meyveler olgunlaşmaya yakın dönemde belirti oluşturur. Bu hastalığa yakalanmış meyveler zamanla buruşur, mumyalaşır ve dalda asılı olarak kalırlar.” dedi.
Bakteriyel Kanser ve Zamklanma Hastalığının belirtisinden bahseden Macit,
“Hastalığın en tipik belirtisi zamk akıntısı ile birlikte görülen kanser oluşumudur. Yapraktaki lekeler küçük, yuvarlak veya şekilsizdir. Başlangıçta soluk yeşil yağ lekesi görünüşte sonra rengi açık kahve veya kirli beyaza dönüşmektedir. Sürgünde oluşan lekeler kaldırılınca alttaki odun dokunun öldüğü görülür. 2-3 yıl içinde ağaçlar çalılaşır, verimde düşüş olur.” diye belirtti.
Tomurcukların kabarma döneminde genellikle meyve tomurcuklarını yandan delerek tomurcuğun içi ile beslendiğini dile getiren Macit, giriş deliğinin etrafındaki pislik ve hafif ağ örtülü oluşu ile tanıdığını, çiçekte beslendikten sonra ipeğimsi iple birbirine bağladıkları birkaç yaprak arasında beslendiklerini söyledi.
İlkbaharda hastalıklı tomurcukları ve kanser yaraları bulunan dalların sağlam kısımdan budanarak bahçeden uzaklaştırılması gerektiğine dikkat çeken Macit, Mumyalaşarak ağaç üzerinde kalan meyvelerin toplanıp uygun bir yere gömülerek yok edilmesi gerektiğini söyledi.
Macit, “Sulama, gübreleme, toprak işleme ve budama, iyi bir havalanma ve ağacın kuvvetli gelişmesini sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Budama aletleri yüzde 10'luk sodyum hipoklorite (çamaşır suyu) daldırılarak dezenfekte edilmelidir.” dedi.
Kimyasal Mücadele ye de değinen Macit,
“Yaprak delen (çil) Hastalığı için birinci İlaçlama sonbaharda yaprak dökümünden sonra yapılır.  2'inci ilaçlama ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde   yüzde birlik bordo bulamacı veya bakırlı fungusitlerden biri ile ağacın her tarafı ıslatılacak şekilde ilaçlanmalıdır. 3’üncü ilaçlama ise meyvelerde çanak yaprak ve erkek organ tablası meyvenin ucuna sıyrılırken (kürkü sıyırma döneminde) ruhsatlı fungusitlerden biri ile yapılmalıdır. Bakteriyel Kanser ve Zamklanma Hastalığı için ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde yüzde birlik bordo bulamacı ile ağacın her tarafı ıslatılacak şekilde ilaçlanmalıdır. Monilya hastalığı için birinci ilaçlama çiçeklenme başlangıcında (yüzde 5-10 çiçekte), 20’inci ilaçlama tam çiçeklenmede (yüzde 90-100 çiçekte) organik fungusitlerden biri ile yapılmalıdır. Tomurcuk tırtılı zararlısı için ağaçların değişik yönlerinde 100 tomurcuk kontrol edilir. 10–15 tomurcuk tırtılı görülürse ruhsatlı insektisit kullanılır. Zararlı yoksa veya 10 tomurcuk tırtılından az ise ilaçlama yapılmamalıdır.” dedi.

Macit son olarak şunları söyledi:“Bakanlığımızın teknik talimatında belirtildiği üzere kayısı bahçelerinde görülen monilya hastalığına karşı çiçeklerin yüzde 5-10 açtığında birinci ilaçlama, çiçeklerin yüzde 90-100’ü açtığında 2’inci İlaçlama yapılması gerekir. Ancak üreticilerimiz bazen ekonomik bazen de iş yoğunluğu nedeniyle tek ilaçlama yapmaktadırlar. İlimizde içinde bulunduğumuz Şubat-Mart ayları nem ve sıcaklık değerleri açısında büyük değişiklik gösterebilir. İklimde yaşanabilecek hızlı değişim meyve bahçelerinde görülen hastalıkları tetiklemektedir. Bundan dolayı üreticilerimizin kayısı bahçelerinde çiçek monilyası hastalığının olmaması için 2 defa ilaçlama yapmaları büyük önem arz etmektedir. Yine aynı şekilde meyvemizde çil hastalığın oluşmaması için de üreticilerimizin meyvenin kürkten sıyrılma dönemini takip etmeleri ve mücadele için geç kalmamaları gerekir. Ancak mevsim yoğun yağışlı geçerse üreticilerimiz çil ilacını mutlaka tekrarlamalıdır.” (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir