Selman Tan'ın sunuculuğunu yaptığı program, Osman Acet'in Kur'an-ı Kerim'i okumasıyla başladı

Programa konuşmacı olarak katılan Eğitimci Adnan Akgönül, " Allah'u Teâla'nın bizleri dünyaya bir maksat ve bir gaye için gönderdiğini, boş ve amaçsız dünyaya gelmediğimizi, bu anlamda İslam dininin bize bazı yükümlükler ve bazı görevler verdiğini belirterek, okuduğu

'Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.' Ayetinin ardından yaptığı konuşmada,

"İslam beş temel esas olan aklın, canın, neslin, dinin, malın korunması bizden istemiştir. Bunlar korunursa o zaman insanlar hem birey ve hem de toplum olarak huzur bulacaklardır. Peygamber Efendimiz hangi amelimizle iftihar eder? 'Evleniniz, çoğalınız. Çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.' Ama nasıl bir nesil? Memleketin ıslahı için çalışan, Rabbini bilen ve tanıyan şuur sahibi, gayesi bir olan yiğit erler ve gençler yetiştirin, onlar çoğalsın. Fesat tohumları, sapkın düşünceler bulunduğunuz memlekette yer edinmesinler. Salih evlatların çokluğuyla sizinle iftihar edeyim. Dünyada yaşayan bütün hayvanlar, kendilerini yavrularına feda etmekten de çekinmezler. 'En mükemmel bir biçimde yaratılmış olan insanın' bu konuda onlardan geri kalması ve ihmalkâr davranması asla düşünülemez. Bu gün çocuklarımızın ahlakını neyle bozduklarını biliyor musunuz? Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve televizyonlarda verilen dizilerle. Çocuklarımıza bilinç vermesek onları tek başına televizyon başına bırakırsak, ellerine verdiğimiz telefonları kontrol etmesek biz o çocuklara en büyük kötülüğü yapmış oluruz.  Eğer gönül rahatlığıyla çocuklarımızı okullara gönderemiyorsak ve gönderdiğimiz çocuklar okullarda sapık fikirler alıyorsa internet sitelerinde rahat bir şekilde çok çirkin yayın yapılabiliyorsa bunun en büyük vebali, bunu engelleyecek konumda olan yöneticileredir. O yöneticilere de hatırlatmakta bizim görevimizdir. Bu bir sorumluktur bunu mutlaka yapmamız lazım. "dedi.

"Çocuk, anne ve babalarının sözlerini değil, anne ve babalarının taklidini yapar"

Ardından neslin muhafazası ile ilgili şeri boyutu anlatan İbrahim Kaya ise, "Biz neslimizi nasıl muhafaza edebiliriz? Bizler gidiyoruz kütüphaneleri karıştırıyoruz. Acaba çocuklarımı nasıl yetiştireyim ve nasıl bir terbiye verebilirim. Belki o kişi 20 tane kitap alıyor. Aslında bunlara gerek yok Kur'an-ı Kerimin iki ayetine tutunursa zaten kurtulacaktır.  O kişi düşüncelerini kitaba aktarırsa sistemin düşünceleri oluyor.  Ama Kur'an-ı Kerim de ilahi bir sistem var. Peygamberin hadislerinde vahye dayalı bir sistem var. Biz bunları unutarak, insanların çözüm ve çarelerine başvuruyoruz. Böylece ailemize daha çok zarar veriyoruz. Onlara kitap getirip okuyalım çünkü çocuklarımızın bünyesinde taklit mevcuttur. Çocuk, anne ve babalarının sözlerini değil, anne ve babalarının taklidini yapar. Baba namaz kılarsa çocuk da kılar gayri İslami bir şey yaparsa oda yapar. Çocukta taklit üst seviyededir. Evimize getirdiğimiz kitabı, kendimiz okuyalım ve amel edelim ve o şekilde çocuklarımıza örnek olalım." diye konuştu. (İLKHA)