• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
Veliler de öğrenciler de şikâyetçi EĞİTİM YAPBOZA DÖNÜŞMESİN!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER

İdeal Eğitim Vakfı Genel Başkanı Mehmet Ali Doyar, MEB’in yeni sistemiyle ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu.  Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçtiğimiz günlerdeki ‘sınıf tekrarı geri geliyor’ sözlerini yorumlayan Doyar, kalıcı bir modele geçilmesi ve eğitim sisteminin bir yapboza dönüştürülmemesi gerektiğini ifade etti.

‘SINIF TEKRARI’ ÖNÜMÜZDEKİ YIL UYGULANACAK

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, liselerde sınıf geçme ve kalmaya ilişkin mevzuat düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Okullarda sınıfta kalmanın 1999'dan beri kaldırıldığını ifade eden Selçuk, çalışan ve çalışmayan çocuk arasında ayrım olması gerektiğini söylemişti. Her bir öğrencinin liseyi bitirdiğinde sahip olması gereken yeterlilikler konusunda standartlar oluşturulmasının önem taşıdığını anlatan Selçuk, bu yeterliliğe ulaşılmaması halinde, 4 işlem bilmeyen, okuduğunu anlama-yazma konusunda sıkıntı yaşayan çocuğun liseden mezun olabildiğini ifade etmişti. Ders geçmeyle ilgili 120 öğretmen, okul müdürü, il, ilçe yöneticileri ile velilerle Ankara'da bir araya geldiklerini ifade eden Selçuk, bu çalışmada, eğitim, ekonomi ve istihdam ilişkisi ile bölgesel durumlar dikkate alınarak bir çerçeve oluşturulduğunu bildirmişti. Sınıf geçmeyle ilgili çalışmanın bitirildiğini ve gelecek eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacağını kaydeden Selçuk, "Velilerimizin 'Tamam, çok güzel', öğretmenlerimizin 'Böyle olursa eğitimde gerçekten büyük bir sıçrama olur.', yöneticilerimizin 'keşke' dediği bir yönetmelik geliyor." açıklamasında bulunmuştu.

DERS SAYILARI AZALTILACAK

Ziya Selçuk, bir başka açıklamasında ise Yeni ilkokul, ortaokul tasarımına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Selçuk, "Bütün dünyada aklınıza gelen ilk 50 ülkeyi sıralayın, neden bu ülkelerin tamamında lisede 5-6 ders var da, bizde niye 15-16 ders var?" sorusunun kendisine sorulduğunu aktaran Selçuk, "Ders çeşidinin fazla olması öğrencilerin her konuda yüzeysel kalmasına ve derinleşememesine yol açmaktadır. Bunu çözmek mümkün ve pilot için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Artık zamanı gelmiştir, yapabiliriz." ifadelerini kullanmıştı.

“ATÖLYELERLE DERSLER İÇ İÇE GEÇECEK”

Bakan Selçuk, ayrıca yeni lise tasarımı hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek gelecek yıl pilot uygulamanın başlatılacağını vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "İlkokulda ve ortaokulda Türkçe'de okuma, dinleme, konuşma ve yazma olmak üzere 4 beceriye ayrı bakacağız. Bunun yanında dil becerileri üstüne inşa edilen ve Matematik, Türkçe ve Hayat Bilgisi derslerinin hepsinin iç içe geçtiği bir yapı olacak. Yani, hayat bilgisindeki bir problemle değerler eğitimi, Adab-î Muaşeretle ilgili meseleler, çocuğun yeterince oyun oynayabilmesi, çocuğun atölyelerde problem çözebildiği bir sistem. Sadece A, B, C, D diyerek yukarı çıkan bir çocuk istemiyoruz. İlkokul 1'de mühendislik atölyesini, drama atölyesini, sanat atölyesini, tarım atölyesini gören çocuk istiyoruz. Bu şekilde de atölyelerle dersler iç içe geçecek." Diye açıklamada bulunmuştu.

“DEĞİŞİKLİKLER ÇOĞUNLUKLA İDEOLOJİK SEBEPLERDEN DOLAYI YAPILIYOR”

Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler konusunda ‘Toptancı düşünce yanlıştır’ diyen İdeal Eğitim Vakfı Genel Başkanı Mehmet Ali Doyar, “Bir uygulama ile ilgili tümden değişiklik de doğru değildir. Neyin değiştirileceği ve nasıl değiştirileceği hususunda doğru tespitlerde bulunmak gerekir. Eğitim ve öğretim faaliyetlerindeki uygulamalarda faydalı olan ve faydalı olmayan hususlar birbirinden ayrılmalı, faydalı olmayan hususların sebepleri tespit edilerek değişikliğe gidilmelidir. Ancak Türkiye’de genellikle ideolojik sebeplerle eğitim sistemine müdahale edilmekte, bundan dolayı da sürekli değişiklik yapılmakta ve maalesef çoğu kere fayda yerine zarar verilmektedir.” dedi.

“ÜNİVERSİTELER ATEİST MEZUNLAR VERİYORSA ORTADA BÜYÜK BİR YANLIŞ VARDIR”

İDEV Genel Başkanı Doyar, toplumun dini, kültürel ve tarihi yapısının dikkate alınmadan eğitimde yapılan değişikliklerin fayda yerine zarar getireceğini ifade etti. Doyar, “Gelinen nokta itibariyle lise ve dengi okullarda şehvetperest gençler yetişiyorsa, üniversiteler ateist mezun veriyorsa, toplumuna yabancı; toplumunun dinine, kültürüne, örfüne düşman bir gençlik meydana geliyorsa, ortada büyük bir yanlış ve aynı zamanda büyük bir sorun var demektir. Aslında tam da burada eğitim sistemini sorgulamak ve yapılacak değişikliklerin tam da bu hususlarla ilgili olması gerekir. Dinine ve ahlaki değerlerine yabancı nesil yetiştikçe, diğer bir ifadeyle dinine ve ahlaki değerlerine bağlı dindar nesil yetişmedikçe eğitim sisteminin topluma faydası olmayacaktır. Bana göre bu, eğitimdeki asıl meseledir. Asıl meselede yanlışlar devam ederken, diğer konularla ilgili yapılanlar işin seyrini çok da etkilememektedir.” şeklinde konuştu.

BU KONULARDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ

Eğitimde yapılacak değişikliklerle ilgili önerilerini sıralayan Doyar;

–Öğrencileri her yönden olumsuz etkileyen karma eğitim modelinde,

–Ders konuları ve ders kitaplarındaki konuların işleniş tarzında,

–Anlama ve kavramaya dayalı olması gereken ancak ezbere dayalı ders işleme tekniklerinde,

–Kılık ve kıyafet konusundaki ideolojik yaklaşım ve uygulamalarda,

–Eğitim Fakültelerinin müfredatında,

–Eğitim ve öğretimin hem maddi hem de manevi yönüyle birlikte yürütülmesi konusunda

değişikliklere gidilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir