Avukat Tanrıseven, Gezi Parkı Davası'ndaki beraat kararlarına ilişkin İLKHA’ya yazılı bir açıklamalarda bulundu.

Gazi davasının büyük tartışma konusu olduğunu belirten Tanrıseven, “Kamuoyunda ‘Gezi davası’ olarak bilinen dosyada sanıklar hakkında verilen beraat kararı ülkemizde çok tartışma oluşturdu ve kamuoyu bu konuda adeta ikiye bölündü. Biz dosyanın içeriğini, dosyadaki delil durumunu, somut olarak hangi sanık hakkında hangi fiillerin isnat edildiğini bilmediğimiz için kararın doğru olup olmadığı hakkında çok fazla yorum yapmamız mümkün değil. Bu nedenle bizim ancak hukuka güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Açıklamasının devamında Tanrıseven şunları söyledi: “Bu davanın kırılma noktası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin geçen aralık ayında hak ihlaline karar vermesi olmuştur. AİHM, sanıklardan biri hakkında, tutuklanmasını haklı gösterecek ‘kuvvetli şüphenin bulunmadığına ve delillerin yetersiz olduğuna’ karar vererek bir anlamda davanın esasına ilişkin bir kanaat getirmiştir. Bu karardan sonra sanıkların yargılandığı mahkemeden farklı bir karar çıkması zordu. Ancak vatandaş nazarında, dosyada yargılanan sanıklarla ilgili olmasa da Gezi olaylarıyla ilgili olumsuz bakış açısı değişmedi.”

Gezi olaylarının amacının iki ağaç olmadığını ifade eden Tanrıseven, “Olaylarda, İçişleri Bakanlığı verilerine göre 58 kamu binası, 68 mobese kamerası ve 337 iş yeri tahrip edildiği, 90 belediye otobüsü, 214 özel araç, 240 polis aracı ve 45 ambulans kullanılamaz hale getirildi. Toplam somut zararının 140 milyon lira olduğu söylenen bir kalkışma hareketinde hiçbir suçlu bulunmaması mümkün değildir. Olaylarda çevreci dürtülerle ve iyi niyetle gösterilere katılan bir kesimin dışında, etrafı yakıp yıkarak olayları terörize eden hükümete karşı bir ayaklanmaya çevirmeye çalışan marjinal bir kesimin varlığı yadsınamaz. Ülkeyi en az iki hafta felç eden, dolaylı etkileriyle birlikte milyarlarca liralık zarara uğratan bir olayda hiçbir suçlu olmaması insanların vicdanlarında tam olarak karşılık bulmamıştır.” diye konuştu. (İLKHA)