Suriyeli bakır ustası, mesleğini bakırcılığın merkezi Gaziantep'te sürdürüyor
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle Halep'ten kaçarak 7 yıl önce Türkiye'ye gelen bakır ustası Mustafa Nahhas Mühendis, ailesiyle birlikte yerleştiği Gaziantep'te, 50 yıllık ata mesleğini sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor.
Suriye'deki iç savaştan önce Halep'te akrabaları ile birlikte bakır işlemeciliği yaparak ailesinin geçimini sağlayan Mühendis, savaş nedeniyle evini ve işyerini bırakarak ailesi ile birlikte 7 yıl önce Gaziantep'e yerleşti. Tarihi Antep Kalesinin yanındaki Bakırcılar Çarşısı’nda küçük bir dükkân kiralayan Mühendis, ata mesleğini burada icra etmeye başladı.
Dedesi ve babasından öğrendiği bakırcılık mesleği ile ailesinin geçimini sağlamaya çalışan Mühendis, Halep kentinde sahibi olduğu bakırcı dükkânını geride bırakmanın burukluğunu yaşasa da bakırcılığın merkezi Gaziantep’te mesleğini sürdürmenin ve ailesinin geçimini sağlamanın sevincini yaşıyor.
Sabah erken saatlerde besmele ve selamla açtığı dükkanında bakır levhaları sanat eserine dönüştüren Mühendis, yaptığı ürünleri yerli ve yabancı turistlere satarak geçimini sağlıyor.
En büyük isteğinin doğup büyüdüğü Halep'e geri dönebilmek olduğunu belirten Mühendis, mesleğini yıllardır uzak ve hasret kaldığı ülkesinde sürdürmek istediğini belirtti.
Bakırcılık mesleğini dedesinden ve babasından öğrendiğini anlatan Mühendis, “Bakırcılık mesleğine ilk başladığımda yaşım 10'u bile geçmiyordu. Ama şu an 56 yaşındayım. Bana bu mesleği babam öğretti. Babam da bu mesleği babasından öğrenmiş. Yani bu meslek bize atalarımızdan miras olarak gelmiş. Ailemin hepsi bu meslekle uğraşıyor.” dedi.
“Yıllardır ticaret yaptığımız Gaziantep’te mesleğimizi sürdürüyoruz”
Türkiye’ye 7 yıl önce geldiklerini belirten Mühendis, “7 yıl önce Suriye'de başımıza bir musibet geldi. Bizde Gaziantep’e geldik. Türkiye halkı bizi çok güzel karşıladı. Onlara çok müteşekkiriz. Elhamdülillah bu dükkânı açtık, Allah (Celle Celaluhu) bize yardım etti. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a Celle Celaluhu) hamdolsun, bu meslekle geçimimizi sağlıyoruz. Benden önceki ustalar ve ben bu mesleği Suriye'de yapıyorduk ve yaptığımız ürünleri Türkiye'ye gönderiyorduk. Yıllar sonra elhamdülillah buraya geldik ve artık burada üretip, yine burada satmaya başladık.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’yi ve halkını sevdik”
Türkiye’deki yaşamından memnun olduğunu belirten Mühendis, “Türkiye Elhamdülillah çok güzel ve iyi bir ülkedir. Burada işlerimizi düzene koyduk, çocuklarım da buradaki üniversite ve okullarda eğitim görüyor. Bir oğlum ve kızım Gaziantep’te üniversite okuyor. Küçük bir oğlum var. O da ortaokul 8'inci sınıfta okuyor. Hepsi Türkçeyi çok iyi öğrenmiş, sadece ben öğrenemedim, ben de yaşım ilerlediği için öğrenemiyorum.” şeklinde konuştu.
“Antep ve Halep birbirine çok benziyor”
Halep'te güzel bir yaşamlarının olduğunu ancak savaş çıkınca her şeyi geride bırakarak daha önceden ticaret yaptıkları Gaziantep'e geldiklerini belirten Mühendis, “Mesleğimi Gaziantep’te sürdürüyorum, komşularımda Elhamdülillah çok iyi. Elhamdülillah buraya geldik, sanki kendi ülkemize gelmiş gibiyiz. Bize göre Antep ve Halep arasında bir fark yoktur. Antep ve Halep birbirine çok benziyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Elhamdülillah çok mutlu ve rahatız.” diye konuştu.
“Son nefesimize kadar mesleğimizi koruyacağız”
Halep ve Gaziantep’teki Bakırcılar Çarşısı’nın bazı yönleriyle birbirine benzediğini belirten Mühendis, “Halep’teki Bakırcılar Çarşısı’nda 50-60 bakırcı dükkânı var. Çarşıda dedem, amcalarım ve kardeşlerim hepsi bu meslekte çalışıyorlardı. Elhamdülillah bu mesleği koruyoruz. Çünkü bu meslek eski bir miras ve bize miras bırakılan bu tarihi mesleği korumalıyız, kendi haline bırakamayız. Her gelen bu mesleği bıraksa yok olup gidecek. Elhamdülillah mesleğimizi koruyoruz. Allah'ın (Celle Celaluhu) izniyle de son nefesimize kadar mesleğimizi koruyacağız.” dedi.
“Çekiç sesinden zevk alıyor ve melodi gibi dinliyoruz”
Bakırcılık mesleğinin ata mesleği olduğunu ve mesleğini sevdiğini belirten Mühendis, “Çekiç sesinden hiç etkilenmiyoruz. Hatta bu seslerden zevk alıyor ve melodi gibi dinliyoruz. Çarşıya gelince bu sesler hiç eksik olmaz. İnsan evde sessizliği ve sükûneti ister. Buraya gelince bakıra vurmaktan ve çıkardığı sesten zevk alıyoruz, melodi gibi dinliyoruz. Çekiç sesini duyunca seviniyoruz. Bakır damarlarımızda akan kanımıza işlemiş.” diye konuştu.
“Antep ile Halep arasında herhangi bir fark yok”
Bakırcılık mesleğinin bu bölgede yaygın olduğunu belirten Mühendis, “Halep'te yaklaşık 50-60 bakırcı dükkânı var. Bakırcılık mesleği sadece 3-4 kişinin borsasında değil. 50-60 bakırcı ustası bu mesleğimizi yapıyor. Hatta Şam'da bile bakırcılar var. Maşallah Gaziantep’te de çok iyi bakırcılar var. Antep'te ve Maraş’ta bakır ustalarının sayıları çok. Türkiye'nin birçok şehrinde bu mesleği yapan bakırcılar var ve Antep ile Halep arasında herhangi bir fark yok. Kendimi Halep'te hissediyorum.” şeklinde konuştu.
“Suriye’ye dönmek istiyorum”
Suriye’deki savaşın artık sona ermesini ve tekrar ülkesine dönmek istediklerini belirten Mühendis, son olarak şunları söyledi:
“İnşallah ülkemizdeki sorunlar biter ve ülkemiz güvenilir bir yer haline gelir, Suriye'ye döneriz. Vatan kıymetlidir. Ülkemizde evimiz, dükkânımız var. Ülkemize gider ve mesleğimizi de tekrar ülkemizde icra ederiz. Nasıl ki Suriye'den Gaziantep’e bakırcılık mesleğine devam ettiysem, inşallah bir gün Suriye'ye dönersem yine bakırcılık mesleğini yapacağım. Bizi sahiplenip bağırlarına bastıkları için Türkiye'ye ve halkına teşekkür ediyoruz.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)