• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Siyasi bir hamle mi, Samimi bir çıkış mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mesut Tunce - Doğruhaber

CHP Genel Başkanı şöyle konuştu:

"Pazar günü İstanbul'da il kongremiz var. Saat 11.00-11.30 civarında başlayacak. Kudüs mitingi ise saat 14.00'te başlıyor. Bir terslik olmazsa inşallah katılacağım. Kudüs bizim için sadece CHP açısından demiyorum, İslam dünyası açısından da önemli bir yerdir. Filistin önemli bir yerdir. 1970'li yıllarda Türkiye'den çok sayıda genç arkadaşımız Filistin Kurtuluş Örgütüyle beraber mücadele verdiler. BM de Filistin Devletini kabul etmiştir. Ama Trump'ın ortaya attığı barış sözleşmesi aslında bölgede tansiyonun yükselmesine bir anlamda savaşın yeniden başlamasına ortam hazırlar nitelikte. O nedenle Saadet Partisi miting düzenliyor. Bu konuda görüşlerimiz çok farklı değil.

Açıklama bu, ancak bu açıklamanın da açıklanmaya muhtaç olduğu aşikar.

Kılıçdaroğlu, “Kudüs, İslam dünyası açısından önemli bir yerdir.” diyor. Bunda hepimiz hem fikiriz sanırım. Hatta CHP’nin başındaki kişinin “İslam dünyası” tabirini kullanması dahi çok ama çok önemli bir gelişmedir.

Filistinlilerin yürüttüğü Kudüs mücadelesi açısından da FKÖ’yü özellikle zikretmesi ise ayrı bir öneme haizdir. Zira bu ifadede; Hamas ve İslami Cihad gibi diğer oluşumları dışarıda bırakma gayreti sezilmektedir. Biz yine de işin bu kısmına odaklanmadan devam edelim.

Kılıçdaroğlu “Saadet Partisiyle bu konuda görüşlerimiz çok farklı değil” derken, (son seçimlerdeki dirsek temaslarını denklem dışı bırakacak olursak) Kudüs davasına sahip çıktığı izlenimini vermek istemektedir. Peki, bu iddiasında ne kadar samimidir. Eğer bir nebze olsun samimi olduğunu düşünürsek dahi, ona destek olmamamız, Kudüs davasına sahip çıkma iddiamızı tartışılır hale getirecektir.

Sorulması gereken öncelikli soru şudur:

CHP Kudüs için bugüne kadar ne yapmıştır.

  • İktidar ortağı olduğu süre içerisinde, Uluslararası platformlarda Filistin direnişini savunacak tek bir adım olsun atmış mıdır?
  • ADD gibi derneklere para akışı sağlamak için sürekli olarak yardım kampanyaları düzenlerken, Filistin direnişi için bir kez olsun böylesi bir yardım çalışması başlatmış mıdır?
  • Bugüne dek isminde Kudüs kelimesi geçen herhangi bir dernek kurmuş mudur? Ya da böyle bir derneğin herhangi bir konumunda kendini temsil etmiş midir?
  • Filistinli yaralıları, gazileri ve/veya şehit ailelerini Türkiye'ye getirip tedavi ve rehabilite etme çalışmalarında bulunan kurumlara, sözlü de olsa destek vermiş midir?
  • Hamas gibi yapılanmaların liderleriyle, herhangi bir platformda bir araya gelmiş midir? Bu yapılanmaların Uluslararası tanınırlığını artırmak için çaba sarf etmiş midir? Yoksa Batı medyasının yaptığı gibi bu yapılara “Terörist(!)” muamelesi mi yapmıştır? vs. …

Bu sorulara olumsuz yanıtlar verilmesi durumunda, CHP’nin Kudüs davasına sahip çıkma iddiası samimiyetten uzak, siyasi bir hamle olarak görülecektir. Zira İslami söylemlerin oy getirdiği ve her bir oyun altın değerinde olduğu günümüzde, siyasi partilerden bu tür samimiyetten uzak hamleler beklemek saflık olmayacaktır.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir