İHH İnsani Yardım Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atila, işgalci ABD Başkanı Trump tarafından açıklanan şer planı ile ilgili İLKHA'ya konuştu.

Projenin Filistinlileri yok saydığını ve bölgeyi ateş çemberine çevirdiğini belirten Atila, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde bu şer planını etkisiz hale getirebileceğini söyledi.

Kudüs'ün sadece orada yaşayan Müslümanların değil, tüm Müslümanların olduğunu ifade eden Atila, tüm Müslümanların Kudüs için elinden geleni esirgememesi gerektiğini ifade etti.

Pazar günü Diyarbakır, İstanbul ve Sakarya'da Kudüs için düzenlenecek mitinglere herkesi davet eden Atila, siyonist işgal çetesinin bu mitingleri yakından takip ettiğini sözlerine ekledi.

"Bu proje israilin işgalini nasıl kolaylaştırırız projesidir"

ABD'nin, hazırladığı şer planıyla bölgeyi ateş çemberine çevirmek istediğini belirten Atila, "Projeyi, sanki barış planı gibi Yüzyılın Büyük Projesi(!) gibi açıkladılar. Aslında doğrudur, büyük bir projedir ama söylendiği gibi Müslümanların lehine olan bir proje değildir. Tam tersine Müslümanları yok sayarak, bölgeyi tam ateş çemberine çevirerek, kaotik bir ortam oluşturarak, israilin işgalini nasıl kolaylaştırırız projesidir. Kurt, dumanlı havayı sever. Projeleri, israilin işgalini biraz daha ilerletmektir. Bunlar yüzyıllık projelerini yapıyorlar, maalesef Müslümanlar olarak bu konuda çok geride kalıyoruz. Duygularımız iyi, heyecanımız var lakin planlı, projeli çalışamıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Müslümanlarda ümmet, vahdet ve birlik olmalı"

Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini ifade eden Atila, "Müslümanlarda ümmet, vahdet ve birliktelik bir arada olmadıkça Amerikalısı, israillisi, Rusyalısı gelir şamar atar, küresel güçler başka bir şey yapar. Hatta küresel olmayan güçler bile başka küresel güçlerden cesaret alarak Müslümanları tokatlayıp ezmek, topraklarımızı ele geçirmek, namuslarımızı kirletmek ister. Bizim tek bir çaremiz vardır; önce bir ve beraber olacağız, A cemaati, B cemaati demeyeceğiz. Allah, Müslümanları kardeş ilan etmiştir. Biz Allah'ın o ilanına tabi olarak kenetleneceğiz." şeklinde konuştu.

"Allah'ın dinine, birbirimize yardım etmediğimiz için Allah'ın yardımı gelmiyor"

Allah'ın dinine yardım ettikleri vakit Müslümanlara Allah'ın yardımının geleceğini vurgulayan Atila, "Müslümanların en sık yakındığı konu şudur; Allah'ın yardımı nerde? Muhammed Suresi'nde 'Kim Allah'ın dinine yardım ederse Allah ona yardım edecektir.' buyurmaktadır. '-Se' eki Türkçede şart ekidir. Biz Allah'ın dinine, birbirimize yardım etmediğimiz için Allah'ın yardımı gelmiyor. Biz bu imkânlarımızı, Allah'ın verdiği nimetleri Allah yolunda sonuna kadar kullanır, kenetlenir, birleşir ve güç birliği yaparsak; o zaman tükendiğimiz yerde Allah'ın yardımını başucumuzda göreceğiz. Hazreti Musa'ya denizin kıyısına gelinceye kadar yardımın gelmemesi gibi… O ana kadar geliyor ama çıkış yolu yok. Allah asanı denize vur diyor ve deniz yarılıyor. Asıl çıkış yolu Allah'ın yoludur. Bizim de şu an durumumuz budur. Birbirimizle kaynaşacağız, birbirimizi destekleyeceğiz, Kudüs'ümüze, ümmetin ilk kıblesine sahip çıkacağız." diye konuştu.

"Kudüs ümmetindir"

Filistin için kimin elinden ne geliyorsa yapması gerektiğinin altını çizen Atila, "Kudüs sadece Filistinlilerin ve sadece o coğrafyadaki Müslümanların değildir. Kudüs, ümmetindir.  Filistin, Gazze bunlar ümmetin mekânı ve topraklarıdır. Oradaki kardeşlerimiz, hepimiz adına bekçilik yapıyorlar.  Hepimiz adına can verip çoluk çocuğu ile beraber şehid oluyorlar. Onun için Müslümanların yekpare olması, kimin elinden ne geliyorsa onu yapması gerekir. Yıllar önce 2008 yılında Filistin'de, Yermük Mülteci Kampını ziyaret etmiştik. Oradaki yetkili Filistinli bir hocamıza sormuştum. 'Hocam Mescid-i Aksa ve Filistin'in kurtulması için biz ne yapalım. Bize şunu söyledi: 'Kim ne yapabiliyorsa onu yapsın.' dedi. Ben de kendi kendime, 'Hocam bizi kâle almadı.' diye düşündüm. Filistinli hocaya sorumda ciddi olduğumu söylediğim zaman bana dönerek, 'Ben de ciddiyim.' diye cevap verdi. Filistinli Hoca, 'Herkes kendi nefsine sorsun. Dağdaki çoban, şehirdeki amir, memur, vali, emniyet müdürü, zabıta, belediye başkanı, öğrenci, ev hanımı, ev kızı, esnaf, tüccar neyse… Herkes kendine, Ben Allah'ın davası için ne yapabilirim, diye sorsun. Herkes bunun cevabını biliyor.' dedi. Kendi nefsine sorup bulduğu cevap neyse onu yaparsa 'Sadece Mescid-i Aksa ve Filistin değil, ümmet coğrafyası kurtulur." dedi.

"Müslümanlar güç birliği yaparak müstekbirlere ve küresel güçlere karşı direniş sergilemelidirler"

Müslümanların güç birliği yaparak küresel güçlere karşı koyabileceğini ifade eden Atila, "Geçen hafta Arakan'daydım. Oradaki Müslümanlar çok korkunç durumda… Doğu Türkistan'daki Müslümanların durumu böyle… Afrika'daki Müslümanların durumu böyle… Irak ve Suriye'deki Müslümanların durumu da böyle… Bu nedenle tek bir çare vardır: Müslümanlar güç birliği yaparak müstekbirlere ve küresel güçlere karşı direniş sergilemelidirler. Bu direniş bazen onların mallarını boykot ederek, bazen fikir yürüterek, bazen kalem oynatarak, bazen de başka bir şeydir. Bunların hepsi çok önemlidir.  Bunları yaygınlaştırarak Kudüs'ümüze, Filistin'imize sahip çıkacağız. Başka çaremiz yoktur. Orası bizim namusumuzdur. Mescid-i Aksa namustur. Başka bir şey değildir." şeklinde konuştu.

"Herkes çoluk çocuğuyla katılmalıdır"

Tüm Müslümanları Diyarbakır, İstanbul ve Sakarya'da düzenlenecek "Kudüs Bizimdir" mitingine davet eden Atila, "Kimin yaptığı çok önemli değildir. Ne için yapıldığı çok önemlidir. Siyasi partiler ya da hangi sivil toplum kuruluşu olursa olsun hiç önemli değildir. Tüm Müslümanları, bu eylemi organize eden, bu eylemi organize eden kardeşlerimize destek vermeye davet ediyoruz. Herkes çoluk çocuğuyla katılmalıdır. Siz gitmediğiniz zaman biliniz ki sizin yerinize başka biri gitmiyor. Herkes kendi yerine gidiyor. Bir kişi gitmediği zaman orada yeri boş kalacaktır. Her gitmeyen kişi kanaatime göre vebal altındadır. Böyle bir eylemi tertip eden hangi Müslüman kardeşimiz olursa olsun Allah onlardan razı olsun, onları tebrik ediyoruz, onların yanında olmamız gerekir. Bazen biz organize ederiz, diğer kardeşlerimiz yanımızda olur. Bazen de başka bir kardeşimiz bunu organize eder. Bu bir bilinç ve uyanıştır. Kim uyandıysa yanındakini uyandıracaktır." diye konuştu.

"Öyle bir ses çıkaralım ki israilde yankı bulsun, işgalci güçler titresin"

Bu tür eylemlerin bizi diri tutacağını, bu yüzden de küçümsememiz gerektiğinin altını çizen Atila, "Biz o gün işimizden, aşımızdan feragat ederek, kendi davamız için, Allah rızası için çocuklarımızın elinden tutarak bu etkinliğe katılmalıyız. Hatta çevre illerden İstanbul'a yakın iller İstanbul'a akın etsin. Diyarbakır'a yakın olan; Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman, Bingöl, Elâzığ, Muş, Van ve Bitlis halkı Diyarbakır'a akın etsin. Kudüs'ümüz için Mescid-i Aksamız için sesimiz daha gür çıksın. Öyle bir ses çıkaralım ki israilde yankı bulsun. İşgalci güçler titresin. Biz bunları yapmadığımız için onlar daha cesaret alıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Siyonistler bilirler ki Müslümanlar ayağı kalkarsa dünya kendilerine dar olur"

Atila, "Müslümanlar bilsin ki Diyarbakır'da, Şanlıurfa'da, Ağrı'da, Bingöl'de, Bitlis'te, Yozgat'ta, Tokat'ta ve Çanakkale'de israil aleyhine bir eylem yaptığınız zaman, israil oradaki eylemi takibe alıyor. 'Acaba kaç kişi katıldı? Hangi düzeydeki bir heyecanla yapıldı? Neler söylendi? Neler vaat edildi?' bunları takip ediyorlar. Çünkü onlar biliyorlar ki Müslümanlar bir araya gelirse, güç birliği yaparsa dünyanın kendileri için dar olacağını tahmin ediyorlar. Siyonistler için bunu söylüyorum. Yoksa Müslüman zalim değildir, kimseye zulüm etmez, kendi dininde olmayan insanların da din güvenliğini yine Müslümanlar sağlar. Onların ibadet ve inanç özgürlüğüne Müslümanlar katkıda bulunur. Bizler 'Ayağa kalkma zamanıdır.' diyoruz. Müslümanlar ayağı kalksın, hangi grup, hangi Müslüman, bir adım atıyorsa O Müslümanın yanı başında olalım ve güç birliği yapalım." şeklinde konuştu.

Kudüs hakkındaki duyarlılığından dolayı İlke Haber Ajansı'na teşekkür eden Atila, "Gerçekten bölgemizde çok önemli bir açığı dolduruyorsunuz. Sadece bir grubun değil, bölgedeki ve dünyadaki Müslümanların sesi olmaya çalışıyorsunuz. Bu anlamda sizleri tebrik ediyoruz. Rabbim sizlere başarılar ve muvaffakiyetler nasip etsin." ifadelerini kullandı. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)