"Kudüs bizim canımız ve ciğerimizdir"
ABD Başkanı Trump’un şer planına tepki gösteren Şanlıurfalılar, Kudüs için "canımız ve ciğerimizdir" diyerek, Kudüs için seve seve canlarını feda etmeye hazır olduklarını ifade ettiler.
Şanlıurfa’da, Cuma namazının ardından ABD Başkanı Trump’un Kudüs ve Filistin’i yok sayan sözde barış planını protesto etmek için toplanan Şanlıurfalılar, konu ile ilgili olarak İLKHA mikrofonlarına konuştular.
Filistin, Mescid-i Aksa ve Kudüs meselesinin kendileri için imani ve itikadi bir mesele olduğunu belirten vatandaşlar, Trump’un şer planına tepki gösterdi.
Kudüs’ün için "kırmızı çizgimiz" diyen Şanlıurfalılar, ABD, işgalci terör çetesi ve tüm emperyalist güçlere karşı Müslümanların birlik olması gerektiğini ifade ettiler.
Müslümanların eli, dili ve kalbi ile Filistin davasına destek olması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, ancak bu şekilde şer cephesine karşı durulacağını hatırlattılar.
"Filistin yeryüzündeki bütün Müslümanların itikadi meselesidir"
Müslümanlar için Filistin’in imani ve itikadi bir mesele olduğunu vurgulayan Vedat Savaş, "Filistin, sadece bir toprak parçasında ibaret değildir. Filistin, sadece bir coğrafyanın adı da değildir. Filistin meselesi, Arapların ya da orada yaşayanların bir meselesi de değildir. Filistin, Müslümanların ilk kıblesidir. Peygamber Efendimizin Mirac makamıdır. Filistin yeryüzündeki bütün Müslümanların itikadi meselesidir. Filistin’e bakışımız herhangi bir yere bakış açımız gibi değildir. Meseleyi, imani ve itikadi mesele olarak gördüğümüz için Filistin’in yanındayız. Binlerce kilometre öteden gelen Amerika, Filistin’i dizayn edemez. 1948 yılında korsan bir şekilde terör devleti olarak kurulan israil, ABD ile yaptığı anlaşmanın ardından Filistin topraklarını tamamen bitirmek ve işgal etmek istiyor. Filistin adını tarihten silmek istiyorlar. Dünya kamuoyunu kandırmak suretiyle iki devletli çözümden bahsediyorlar. Bu sorun iki devletli mesele değil, bu plan hayata geçerse Filistin diye bir yer kalmayacaktır. Tamamen israilin kontrolünde yaşayan bir halk kalacaktır. Filistinliler de bunu kabul etmez, yeryüzündeki hiçbir Müslüman da bunu kabul etmeyecektir. Bizler de kanımızın son damlasına kadar bu plana karşı mücadele edeceğiz ve bu planı kabul etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"İsraili ayakta tutan Arap şeyhlerinin parası ve petrolüdür"
Mehmet Hikmet Polat ise şunları söyledi: "Bu projeye itiraz eden tek lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun dışında bu davanın asıl sahibi olması gereken Arap şeyhleri, yatlarından, özel uçaklarından inmiyorlar. İngilizlerin, Amerikalıların kadınlarıyla evleniyorlar, onların esiri oluyorlar. Tıpkı 1967 yılında Mısır Genelkurmay Başkanı’nın, Filistin’i sattığı gibi Filistin’i satıyorlar. Muhammed Dahlan ve Birleşik Arap Emirliklerinin lideri, bugün israil ve ABD’nin piyonları olarak bu bölgede bulunuyorlar. Bunların sonu gelmediği sürece israilinde bu bölgede sonu gelmeyecektir. israili ayakta tutan ne Amerika’dır ne de Arap şeyhleridir. israili ayakta tutan Arap şeyhlerinin parası ve petrolüdür."
"Filistin’i parçalama planına Müslümanlar olarak ses çıkarmamız gerekiyor"
Müslümanların Filistin davasına destek olması gerektiğinin altını çizen Hüseyin Baydilli, "siyonist israil ve işgalci ABD’nin Yüzyıllık Filistin’i parçalama planına Müslümanlar olarak ses çıkarmamız gerekiyor. İslam coğrafyasına baktığımız zaman bazı İslam ülkeleri ABD ve israilin arkasında duruyor. Biz Müslümanlar olarak ilk kıblemiz olan Kudüs’e, Peygamber Efendimizin dediği gibi elimizle, elimizle olmuyorsa dilimizle, dilimizle de olmuyorsa kalbimizle destek olmalıyız." diye konuştu.
Kudüs’ü kimseye bırakmayacaklarına dikkat çeken Mehmet Polat, "Kudüs, bizim canımızdır, ciğerimizdir, kendi yerimizdir, bu şekilde bakmamız lazım. Diğer İslam ülkeleri gibi kenardan ve köşeden bakmıyoruz. Ciddi ve kesin olarak kararlıyız. Kudüs’ü kimseye bırakmayız." dedi.
"Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir"
Kudüs’ün kırmızı çizgileri olduğunu belirten Hacı Mehmet Polat, "Bugün burada sivil toplum kuruluşları ile beraber israil eden çıban urunun yaptığı melanetler protesto ettik. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir, ilk kıblemizdir. Atalarımızdan bize yadigâr kalmıştır. Kudüs’ü, canımız pahasına da olsa korumaya çalışacağız. ‘Yüzyılın anlaşması’ denilen planı hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu planın topyekûn karşısındayız. Bu planlara karşı duyarlı olmamız ve rahatımızı bozmamız gerekir. Biz seferle mükellefiz, zafer Allah’tandır." ifadelerini kullandı.
"Orada can vermeye kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız"
Kudüs için gerekirse Filistin’e giderek can vermeye hazır olduğunu ifade eden Cuma Ağaç, "Kudüs, bizim ilk kıblemizdir. Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Kudüs’te, Filistin’de, Gazze’de Filistinli Müslümanlar yaşamaktadır. Bunlar bir halktır. Bunlar insandır. Bunların yeryüzündeki bütün halklar ve insanlar gibi kendi dinlerine göre özgürce yaşama hakları vardır. Bu hak, ‘Uluslararası Hukuk’ tarafından da teminat altına alınmıştır. Burada sadece İslami hassasiyetler söz konusu değildir aynı zamanda insani bir durum da söz konusudur. Kudüs’teki, Filistin’deki bütün Müslümanların hakkı aynı zamanda bir insan hakkıdır. ABD ve israil tarafından bu insanlık hakkının çiğnenmesini protesto ediyoruz. Gücümüz yettiğince, elimiz vardığınca, buradan oraya kadar gidip, orada can vermeye kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız." şeklinde konuştu.
"İsrailin başkenti cehennemin dibidir"
Şer planının Müslümanların uyanmasına vesile olmasını dileyen Behçet Atila, "Yüzyılın Barış Planı olarak adlandırılan bu plan tamamen kaos oluşturmak, Müslümanları ve ümmeti yok saymak anlamına geliyor. Bu planı asla ve asla kabul etmiyoruz. Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah’ın dediği gibi biz de söylüyoruz, ‘israilin başkenti cehennemin dibidir.’ Mescid-i Aksa ve Kudüs, ümmetin ve İslam âleminin ve Filistin’in başkentidir. Bu yapılan zulümler inşallah ümmetin birleşmesine ve uyanmasına vesile olacağını umuyoruz. Peygamberler şehrinden sesleniyoruz. ‘Ey âlemi İslam! Lütfen uyanınız’ artık ne zaman uyanacağız? Bu tamamen haçlı seferlerinin devamıdır. Zaten parçalanmış İslam ümmetini parçalamak istiyorlar. Bu haline bile tahammül edemiyorlar. Allah’ın izniyle bu planın ümmetin birliğine vesile olacağını umuyoruz. Müslümanların kenetlenerek bunu def edeceğine inanıyoruz." dedi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)