Siyasi parti ve STK temsilcileri: Müslümanlar Filistin meselesinde duyarsız kalamazlar
ABD Başkanı Donald Trump'un, sözde barış planı kapsamında Kudüs'ü, israilin "bölünmez" başkenti ilan etmesine tepkiler devam ediyor.
Anadolu Gençlik Derneği Şanlıurfa Şubesinde bir araya gelen siyasi parti ve STK temsilcileri, düzenlemiş oldukları basın açıklamasıyla, Kudüs’ü İsrailin bölünmemiş tek ve ebedi başkenti olarak ilan etmenin, barış değil savaş sebebi olduğunu ifade etti.
Basın açıklamasına; Mala Bube Seyyidleri İlim İrfan Derneği, Anadolu Araplar Derneği, ÖĞDER, DİN-BİR-DER, Saadet Partisi Eyyübiye İlçe Başkanlığı, Modanlılar Derneği ve Yeniden Refah Partisi Eyyübiye İlçe başkanlığı destek verdi.
Basın açıklamasını siyasi partiler ve STK’lar adına Anadolu Gençlik Derneği Eyyübiye Temsilcisi Abdulkadir Yakışık okudu.
Müslümanların Filistin davasına asla duyarsız kalamayacağını belirterek basın açıklamasına başlayan Yakışık, “Bugün burada, Filistin halkını yalnız bırakamamak için Kudüs’e sahip çıkmak için Türkiye’nin ve tüm dünyanın olup biten haksızlığa dikkatlerini çekmek için toplandık. Müslümanlar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, Filistin meselesinde, Kudüs meselesinde ve Mescid-i Aksa hakkında asla duyarsız kalamazlar. Müslümanların, Filistin topraklarındaki işgali, Kudüs ve Mescid-i Aksa’daki işgali, kabul etmeleri mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
“Sözde barış planı, tamamen işgalci israilden yanadır”
Trump’un açıkladığı barış planının(!) tamamen israile hizmet ettiğini ifade eden Yakışık, “ABD’nin belki de gelmiş geçmiş en dengesiz başkanı olan Trump, sözde barış anlaşması adı altında, Filistin meselesine dair, küstah açıklamalarda bulundu. Trump’un ‘Yüzyılın Anlaşması’ diye nitelendirdiği sözde barış planı, tamamen işgalci israilden yanadır ve Filistin halkının aleyhinedir. Trump, yaptığı açıklamada, ‘Hiçbir zaman için tarihin karanlık günleri israil halkı için geri gelmeyecektir.’ diyor. Siz, işgal edilmiş Filistin topraklarını Müslümanlar için cehenneme çevirerek asla israil için bir cennet oluşturamazsınız. Öncelikle bunun farkında olun.” şeklinde konuştu.
“İşgal edilen topraklardan çekilmeden barış olmaz”
Kudüs’ü israilin bölünmemiş tek ve ebedi başkenti olarak ilan etmenin, barış değil savaş sebebi olduğuna dikkat çeken Yakışık, “İşgal ebediyen süremez. Zulüm ebediyen süremez. İsrail, işgal ettiği topraklardan çekilmeden barış olamaz, olmayacaktır. Kudüs’ü israilin bölünmemiş tek ve ebedi başkenti olarak ilan etmek, barış değil savaş sebebidir. Trump’un önerdiği, ordusu olmayacak, hava sahası ve sınır kontrolü israilde olacak, diğer ülkelerle ikili anlaşma yapamayacak ve aldığı yardımlar israil tarafından denetlenecek bir Filistin devletidir. Filistinlilere, israil işgali altındaki, egemen olamadıkları topraklarda, hiçbir yaptırım gücü olmayan, sembolik bir takım haklar vermek barış çabası değil, işgali meşrulaştırma gayretidir. Kudüs’le ilgili böyle hadsiz ve hukuksuz bir tasarruf ABD’yi de israili de hiç ummadıkları bir neticeyle karşı karşıya bırakacaktır.” diye konuştu.
“ABD’nin ipi ile kuyuya inilmez”
ABD’nin, dünyadaki tüm terör olaylarının müsebbibi olduğunu vurgulayan Yakışık, “Dünya biliyor ki ABD, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya İslam coğrafyasını kana boyayan seri bir katildir. Elindeki kirli propaganda gücü ile İslam’ı ve Müslümanları terörle özdeşleştirmeye çalışan ABD’nin gerçekte kendisi tüm dünyadaki terör olaylarının müsebbibidir. Bir yerde masum sivillerin hedef alındığı saldırılar varsa, tetiği çeken hangi örgüt olursa olsun, arkasındaki azmettiriciler ABD ve israildir. Biz Anadolu Gençlik Derneği olarak her zaman söyledik ve söylemeye devam edeceğiz: ‘ABD’nin ipi ile kuyuya inilmez ve siyonist israil ancak güçten anlar’ İslam coğrafyasında kim kendi halkına rağmen ABD ve israil ile iş tutmuşsa sonu hüsran olmuştur.” dedi.
“Biz bu coğrafyada Amerikan üssü görmek istemiyoruz”
İslam coğrafyasının, ABD’nin Kudüs kararının ardından yaşananları sorgulaması gerektiğini ifade eden Yakışık, “ABD ve israil, İslam ülkelerinin yöneticilerinden kendilerine dost edinmezler, sadece kullanırlar ve vakti gelince de çöpe atarlar. Kadim bir İslam şehri olan Kudüs’ü, ilk kıblemiz olan Kudüs’ü israilin başkenti olarak nitelendirmek ABD’nin bu coğrafyadaki tüm varlığının ve ilişkilerinin ciddi bir biçimde sorgulanacağı yeni bir süreci başlatacaktır. Biz bu coğrafyada Amerikan üssü görmek istemiyoruz. Biz bu coğrafyada Amerikan askeri görmek istemiyoruz. Biz bu coğrafyada Amerikan bayrağı görmek istemiyoruz. ABD’nin dengesiz başkanı Trump, kısa sürede nasıl bir yanlışın içinde olduğunun farkına varacaktır. Tüm İslam ülkeleri, ABD ve israille bir şekilde ilişkide bulunan tüm hükümetler izledikleri politikaları gözden geçirmek zorunda kalacaklardır. Kudüs bizim onurumuzdur, iffetimizdir. Böyle hadsiz ve hukuksuz bir sürece kimse reel politik söylemiyle izahat getiremeyecektir.” diye konuştu.
“Amerika’ya mecbur ya da mahkûm değiliz”
Müslümanların bir an önce “İslam Birliği”ni kurması gerektiğini belirten Yakışık, “Her Müslüman’ın Kudüs’e olan bağlılığının ve sadakatinin, hükümetlerin ABD ve israille olan ilişkilerinden daha kuvvetli olduğunu herkes görecektir. Şimdi biz İslam ülkelerinden, İslam ülkelerinin hükümetlerinden, içi boş kınamalar ya da lanet okumalar değil, sahici yaptırımlar bekliyoruz. Biz Amerika’ya mecbur ya da mahkûm değiliz. Yapmamız gereken tüm İslam ülkeleri ve tüm mazlum halklar olarak birlikte hareket etmektir. Yapmamız gereken İslam Birliği’ni bir an evvel kurmaktır. Yapmamız gereken D-8’i aslına ve amacına uygun olarak canlandırmaktır. Yapmamız gereken bölge başkentleriyle ve bölgenin Müslüman halklarıyla kucaklaşmaktır. Yapmamız gereken bu coğrafyanın Müslüman ya da gayrimüslim tüm unsurlarıyla adil bir birliktelik kurmaktır.” şeklinde konuştu.
“Kudüs, İslam’ındır ve ebediyen Müslümanların kalacaktır”
Yakışık, basın açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Kudüs’ü siyonist israile terk eden kendisini de terk edilmiş bulacaktır. Kudüs için adım atan kendi onurunu, iffetini, izzetini koruyacaktır. Kudüs, İslam’ındır ve ebediyen Müslümanların kalacaktır. Siyonist israil, Tel Aviv’de dâhil işgal ettiği her karış topraktan sökülüp atılacaktır. Bu coğrafyada barışın iki şartı vardır: Bir; Amerika mutlaka evine geri dönecektir. İki; israil mutlaka işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacaktır. Bunlar hamaset değildir. Biz Allah’a ve ahiret gününe inanıyoruz. Roma ve Bizans’ın akıbeti ne olduysa Amerika ve israilin akıbeti de o olacaktır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Katılımlarınızdan dolayı hepinize tekrar teşekkür eder, Filistin’in, Kudüs’ün özgür günlerinde tekrar görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz.” (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)