HES projesi kapsamında Ilısu Baraj göleti altında kalacak 12 bin yıllık geçmişi olan tarihi antik kent Hasankeyf’te çalışmalar hız kesmeden devam ederken, yükselen baraj suyu Hasankeyf’i sular altında bırakmaya başladı. Birkaç hafta içerisinde suların daha da yükseleceği belirtiliyor.

Bu arada Hasankeyf’te yapılan ve milyon dolara mal olan tarihi eserlerin taşınma çalışması bitme aşamasına gelirken, eski Hasankeyf’te tarihi yapıları koruma çalışmaları ise devam ediyor.

Öte yandan Hasankeyf, sular altında kalmadan son bir kez daha tarihle buluşmak isteyenlerin ziyaretçi akınına uğruyor.

Son süreci İLKHA muhabirine değerlendiren Hasankeyf Kültür Derneği Başkanı Ahmet Karadeniz, Hasankeyf’in kısa bir süre içerisinde sular altında kalması beklendiği halde hâlâ boşaltılamamış evlerin bulunduğunu söyledi.

Yeni Hasankeyf’te kendilerine ev verilmediği için büyük mağduriyet yaşayan ve nereye gideceklerini bilemeyen bazı vatandaşların bu yüzden evlerinden çıkamadıklarını, evlerini boşaltmadıklarını vurgulayan Karadeniz, sorunun çözümü ve mağduriyetin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

"Aileler çok zor durumdalar"

Şubatın sonuna doğru Hasankeyf’in sular altında kalma ihtimalinin yüksek olduğunu aktaran Karadeniz, "Yeni Hasankeyf'e su gelmeye başladı. Yaklaşık olarak 10 metreye kadar yükselme var diyebiliriz. Tabi bize söylenen bahar aylarında elektriğin üretileceğidir. Bu şu demektir: Şubatın sonlarına doğru eski Hasankeyf'in sular altında kalacağının göstergesidir. Tabi hâlâ orada yaşayan insanlarımız var. Şu anda çok zor şartlarda yaşıyorlar. Aile vasfı taşımayan yeni evlenen insanlarımız var. Fakat burada onlara ev verilmediğinden dolayı şu anda çok zor durumdalar." dedi.

"Bu evler halk için mi yoksa kamu kurumlarına yazlık için mi yapıldı?"

Kimsenin mağdur edilmemesi gerektiğini vurgulayan Karadeniz, "Yeni Hasankeyf'te fazla kalan 12 ev var. Biz bu evlerin bu insanlarımıza bir şekilde verilmesini istiyoruz. Çünkü biz bakıyoruz ki Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bu evleri kamu kurumlarına satacağını duyduk. Yani yazlık yapacaklar. Acaba bu evler Hasankeyf halkı için mi yoksa kamu kurumlarına yazlık için mi yapıldı? Biz bunu öğrenmek istiyoruz. Bu insanlarımıza mutlaka bu evlerin verilmesi lazım. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüyle görüşmelerimizde bu insanlara hep zorluklar çıkarılıyor. Mademki bu evler Hasankeyf halkı için yapıldı, o yüzden Hasankeyf halkına verilmesi gerekir. Bu insanlar nereye gidecek? Nereye göç edecek? Bu insanlara ne olacak?" Gerçekten yeni Hasankeyf kültür varlıklarıyla, müzesiyle, okullarıyla, fakültesiyle her şeyiyle çok güzel. Bu insanları bu güzellikten mahrum etmememiz lazım. Bu insanların bir an önce sıcak bir yuvaya kavuşmaları lazım." diye konuştu.

"Bu ülke için çok önemli"

Hasankeyf’te tarihi eserlere dönük dünyada benzeri olmayan bir taşıma işleminin gerçekleştirildiğini dile getiren Karadeniz, "Taşınan eserler resmi olarak 7 adet gözüküyor ama 8 adet taşındı. Gerçekten çok güzel, dünyada eşi benzeri olmayan bir taşıma yapıldı. Bu bizim ülkemiz için çok önemli. Şu anda Kültür Parkının faaliyete geçecek olması ve Hasankeyf'e gelecek olan baraj suyunun teknelerle burada insanlara hizmet edecek olması bölgenin en güzel yeri olacağını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

"Gelin Hasankeyf'i görün"

Yeni Hasankeyf’te bir denetim mekanizmasının olmamasından yakınan Karadeniz son olarak şunları söyledi:

"Hükümetimiz gerçekten Hasankeyf'e çok büyük para harcadı. Yaklaşık olarak bir buçuk milyar para harcandı. Fakat denetimsizlikten, sahipsizlikten biz çamur içindeyiz. Hâlbuki o parayla Hasankeyf, Davos'tan daha güzel olurdu. Fakat biz sahipsizlikten, hiç kimse kafasını yormamaktan, özellikle yerel yönetimin sahipsizliğinden Hasankeyf halkı çok mustarip, çok zor durumdadır. Bu kadar para neden harcandı? Tüm yetkililere sesleniyoruz, gelin Hasankeyf'i görün. Hasankeyf'in şu anda her tarafı ağaç, çiçek, çimler olması gerekirken biz çamurdan yürüyemiyoruz. Üzülerek söylüyoruz bunu. Su sorunu var, elektrik sorunları oluyor, yollar çamurlu. Vatandaşın her türlü ulaşım sorunu var. Lütfen bu sorunların giderilmesi için bir an önce tüm yetkililerin buraya eğilmesini istiyoruz."(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)