• DOLAR 34.661
  • EURO 36.358
  • ALTIN 2935.144
  • ...
İDEV'den "Bilinçli bir toplumun inşası" semineri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) ve Peygamber Sevdalıları tarafından Viranşehir Belediyesi Kültür Merkezi Ömer Halisdemir Konferans salonunda “Bilinçli bir toplumun inşası” programı düzenlendi.

Selman Tan’nın sunuculuğunu yaptığı program, Osman Acet’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı. Daha sonra program İdeal Eğitim Vakfı Viranşehir İlçe Temsilcisi Abdulkadir Ekinci'nin selamlama konuşmasıyla devam etti.

Ekinci, İDEV olarak ayda bir farklı konularda seminer düzenlediklerini belirtti.  Ekinci, seminerlerde; Uyuşturucu Kullanımı ve Madde Bağımlılığı, Sosyal Medya Kullanımı, Evlilik, Bilinçli Bir Toplumun İnşası, Ahlaki Yozlaşma, Neslin Muhafazası, Çocuk Eğitimi, Aile Kurumu, İdeal İnsan Konuları gibi konuların işlendiğini söyledi. 

 

"Uygulamada yerini bulamayan her değer, mahkûm edilmiş bir değerdir." diyen Ekinci, "Bozulan insandır, bozan insandır. İman edenler ve hallerini imanın ilkeleri ile bezeyenler bozulmaya karşı, düşüşe karşı korunmaktadır. Madem Bozulan ve bozan insan ise. Eğer ve inşa edecek olanda inşa edilmesi gerekende yine insandır." dedi.

Ekinci, "Bizde ideal Eğitim Vakfı ve Peygamber Sevdalılar Vakfı olarak Kendimize şu 3 şeyi ödev olarak biliyoruz. Hayır işlerinde dayanışma, yardımlaşma ruhu ile pek çok şey yapılabilir. Bu tür faaliyetlere hem katkı hem de varlığımızla mevcudiyetimizi gösterelim. Yerel yetkililer halkın mekânlarını halka sunarak bu tür müspet çalışmalara kapıları açmalı hatta desteklerini esirgememelidir. Belirlediğimiz konuların eksikliğini ve yanlışlarını hem kendimizde hem de toplumumuzda gidermek için kendimizi  yükümlü biliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bilinçli toplum iman eden toplumdur" diyen Hüseyin İnci ise şöyle konuştu:

"Bilinçli bir toplumun inşasından bahsedeceğiz. Bilinçli toplumun vasıfları bilinmeden bir toplumu inşa etmek söz konusu olamaz. Bilinçli toplum iman eden toplumdur. Allah’a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere iman, kadere iman ve ahiret gününe iman. İman esasların da ayırıma gitmemek. Tabi bilinçli toplum derken dinimize göre bilinçli toplumdan bahsedeceğiz. Yoksa herkes bilinçli olarak nitelendirilir ama bizim ölçümüz Kur’an-ı Kerim, İslamiyet ve peygamberimizin hadisleridir. Bir toplun bilinçli olabilmesi için iman şarttır. Her insanda bir iman vardır. İmanın kelime tercümesi inançtır. Her insan bir takım şeylere inanır ama bizim burada kastettiğimiz iman Rabbimize olan imandır. Yoksa her hangi başka bir inançtan bahsetmiyoruz." şeklinde konuştu.

Seminere konuşmacı olarak katılan Eğitimci Yunus Emiroğlu, bilinçli bir toplumun nasıl olması gerektiğini anlattı.

Emiroğlu, "Bizler bu dünyaya keyif olsun diye gelmedik. En inançsız insan bu dünyada kalıcı olmadığını bilir. Kendini ateist olarak tanımlayan insan da ölümün karşısında çaresizdir. Onun için bu fani âlemden göçüp giderken güzel bir iz bırakmak endişesini taşıyoruz. Onun için bir birilerimizle bazı şeyleri paylaşmak, yardımcı olmak, ikaz etmek ve nasihat etmektir. Bilinçli bir toplum derken, bilinç asıl manası farkında olmak demektir. Yani söylediğimiz sözü, yaptığımızın işin ve takındığımız tavrın farkında olmaktır. Programsız, gelişi güzel hayat sürdürmek değildir. Elbette bir Müslümana yakışanda budur. Bir ailede hem baba hem de anne görevini yapmalı çocuk hata yapar gecenin geç saatlerine kadar dışarıda dolaşır ama baba babalığını yapmaz. Neymiş, 'oğlumla arkadaş gibiyiz' diyor. Baba ve anne ölçülü bir şekilde çocuklardan hesap sormalı ve görevini yapmalıdır. Bunu yapmadığımız zaman iş bozuluyor." dedi.

Emiroğlu, “Bilinç niye oluşmuyor bir buçuk milyar İslam âlemi var diğer taraftan bir Siyonizm çetesini görüyorsunuz.  Hepimiz tükürsek boğarız fakat boğamıyoruz. Ama olmuyor niye çünkü hepimiz ayrı telden çalıyoruz. Küresel şer odakları bütünlük oluşmasında hoşlanmaz! Çünkü 'bölerek yönetme' daha kolaydır. Ortak akıl tek akıldan, iki el bir elden, kolektif düşünce tekil düşünceden daima üstün ve galiptir. Niye çünkü dünyevileştik. Dünyevileşme, insanlığın evrensel temel bir problemidir ve tarih boyunca yerini, önemini korumuştur. Tüketim çılgınlığı toplumun temeline dinamit koymaktadır. Dünyevileşme kanaati öldüren bir mikroptur. Tatminsizliği de beraberinde getiren bu hastalık hırsı tetiklemekte gayri meşru yollardan kazanç elde etmeye sevk etmektedir." şeklinde konuştu.

Program Lütfi Tekin'in yaptığı dua ile son buldu.  (Sabri Acet-İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir