Batının model bir ailesi var mıdır?
Bu konuda Batıyı orta yere getirmemizin sebebi, kabul etmek zorundayız ki günümüz dünyasında birçok anlamda Batının baskınlığı, Batının etkinliği söz konusudur.
Durum böyle olunca aile hayatı açısından da Batının yoğun bir şekilde taklit edildiği, sanal dünyada Batının yoğun bir hücumu altında oluşumuz bir gerçektir.
O halde Batının aile hayatının kökenlerini sakin bir şekilde masaya yatırmamız gerekir.
Batı dediysem, Hıristiyan kökenli ülkelerin tamamını kastediyorum, yani Amerika kıtasını da katın içine.
Ve yine Batı dediğimde hem Hıristiyanları hem de Hıristiyanlığı terk etmiş ateistleri, deistleri, tamamen laik ve seküler hayat yaşayanları kast ediyorum ve diyorum ki; Batının kendisine örnek aldığı bir aile yuvası var mıdır, bu hususta kime benzemeye çalışıyorlar?
Bir Batılı ailenin fertleri, Batılı bir eş, bir baba nasıl olmalı, kimi kendisine model almalı, anne kimi örnek almalı, çocuklara kim model gösterilmeli?
Diyeceksiniz ki, Hristiyan olduklarına göre elbette İsa Aleyhisselam’ı ve onun ailesini örnek alacaklar.
Öyle diyorsunuz ama ortada büyük bir problem var. Batı Hz. İsa’nın bir aile reisliğine, eşine kocalık yaptığına şahit olamamıştır. Zaten içinde bulunduğu toplumda ancak son iki üç yılı izlenebilen İsa Aleyhisselam’ın büyük bir kesim tarafından evlenmediği, bekar olduğu kabul edildiği gibi, evli olduğunu iddia eden ufak bir azınlık da evliliğinin mahiyeti hakkında detaylı bir bilgi sunamamaktadır.
Tabi böyle olunca onun baba da olmadığı, babalığın kurallarını da gösteremediği ortadadır.
Sadece bir aile reisi olarak değil, baba, dede, tüccar, hâkim, komutan, devlet başkanı gibi daha nice konularda bizzat yaşayarak “işte böyle yapacaksınız” diye örnekli göstermesine fırsat verilmemiştir.
Birçok defa ifade ettiğim gibi, aslında İsa Aleyhisselam kırmızı bültenle aranan, ölümle yargılanmak üzere peşinde hem Romalı askerlerin hem de Yahudi ileri gelenlerinin olduğu bir kişiydi.
Zaten bu yüzden O’nu örnek alamayacakları için bu defa ayağını yerden keserek onun peygamberliğini reddederek -hâşâ- Allah’ın oğlu olduğunu iddia etmişlerdir.
Peki, bütün bu konularda kendilerine o değil de kim örnek olacaktı? Herkesin aklına ilk gelen, Hıristiyanların azizleri, büyükleri, papazları, rahip ve rahibeleri değil mi?
Öyle ya, biz Müslümanlar Peygamber Aleyhisselam’ı her konuda kendimize örnek aldığımız gibi başta O’nun ashabı olmak üzere bu dinin büyüklerini de kedimize örnek alırız.
İşte zavallı Hıristiyan âlemi bunlardan da mahrum kalmıştır. Çünkü papazların, rahip ve rahibelerin mezheplere göre büyük bir kısmı evlenmemiştir.
Günümüz dünyasında birçok açıdan etkin ve baskın konumda olan Batı ayrıca seküler bir bataklığın içinde yüzdüğü için gerçekten insanlık âlemi için büyük bir baş belası olmuştur. Ailesizlikten, yuvasızlıktan kendi kendisinin sonunu getireceği gibi, aptalca ona takılanları da böyle bir son beklemektedir.
İslam dünyası Batının içine düştüğü bu felâketten büyük oranda uzak kalacaktır inşaallah. Aynı zamanda muzaffer bir şekilde varlığını sürdürecektir.
Müslümanlar ve özellikle âlimler bu konu üzerinde yoğunlaşmalı ve bu Ümmeti korumalıdırlar vesselam.
MEHMET GÖKTAŞ - İnzar Dergisi