'TürkAkım projesindeki avantajların tüketiciye yansıtılmayacak olması büyük handikaptır'
TürkAkım doğalgaz boru hattına ilişkin değerlendirmede bulunan HÜDA PAR İktisat İşleri Başkanlığı, projedeki avantajların tüketiciye yansıtılmayacak olmasının büyük bir handikap olduğunu vurguladı.
HÜDA PAR İktisat İşleri Başkanlığı, Rusya doğal gazını Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya nakledecek TürkAkım doğalgaz boru hattına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Enerji kaynakları ve nakil hatlarının uluslararası ve ikili ilişkilerde çok önemli bir baskı unsuruna dönüştüğü hatırlatılan açıklamada, "Türkiye gaz ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya'dan karşılıyorken ileriki dönemlerde bunun yol açabileceği sıkıntıları da göz önünde bulundurulmalıdır." denildi.
Mayıs 2017'de yapımına başlanan projenin geçtiğimiz günlerde açıldığı anımsatılan açıklamada, "Daha önce Romanya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye gelen Rusya doğal gazı artık bu hat sayesinde direk olarak Türkiye'ye gelmiş olacaktır. İkinci bir hat da Rus gazını direk olarak Avrupa'ya taşıyacaktır. Bilindiği gibi Türkiye; TANAP hattıyla Azerbaycan, Ukrayna üzerinden gelen Rus gazı ve İran'dan Türkiye'ye döşenen boru hatlarından doğalgaz ihtiyacını karşılamaktadır. Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilimden dolayı zaman zaman gaz akışının kesilmesi, yine kış aylarında İran'dan gelen gaz akışındaki sıkıntılar, 'TürkAkım' projesiyle büyük oranda bertaraf edilebilecektir." denildi.
"Avantajların tüketiciye yansıtılmayacak olması, projedeki en büyük handikaptır"
Değerlendirmede, "Ancak projenin büyüklüğünün enerji geçiş güzergâhı olarak sağladığı jeopolitik avantajlar ve gaz tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi dışında Türkiye'nin ithal ettiği doğalgaz fiyatlarına ve iç piyasada tüketiciye arzında herhangi bir ucuzluğa vesile olup olmayacağı da önemlidir. TürkAkım'ın doğrudan Türkiye'ye bağlanması, tedarikte avantaj sağladığı gibi transit geçiş ücretinden de muafiyet sağlamaktadır. Ancak bu avantajların tüketiciye yansıtılmayacak olması, projedeki en büyük handikaptır." ifadelerine yer verdi.
Enerji kaynaklarının uluslararası ilişkilerdeki tehlikeye dikkat çekilen değerlendirmede, "Enerjiye ihtiyacın her geçen gün daha fazla arttığı bir dönemde enerji kaynakları ve nakil hatlarının aynı zamanda uluslararası ve ikili ilişkilerde çok önemli bir baskı unsuruna dönüştüğü bilinmektedir. Bundan dolayı enerji ithalatçısı ülkeler tedarik kaynaklarını çeşitlendirme yoluna giderek oluşabilecek muhtemel baskı unsurlarını bertaraf etmeyi hedeflemektedir. Türkiye gaz ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya'dan karşılıyorken ileriki dönemlerde bunun yol açabileceği sıkıntıları da göz önünde bulundurulmalıdır." diye kaydedildi.
"Türkiye enerji ihtiyacının karşılanması noktasında dışa bağımlı bir ülke durumundadır"
"Enerji tedarikinde asıl olan şey, dışa bağımlılığı en aza indirmek ve bunun tüketiciye maliyetini mümkün olabildiğince düşürmektir." ifadesine yer verilen değerlendirme şöyle devam etti:
"Türkiye şu anda enerji ihtiyacının karşılanması noktasında önemli oranda dışa bağımlı bir ülke durumundadır. Enerji tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi kadar, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi de önemlidir. Bu açıdan enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dönük yatırımlar dünyada önem kazanmaktadır. Bir petrol ve doğalgaz ülkesi olmadığı için Türkiye, enerjide dışa bağımlılığı en aza indirebilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yaparak geleceğe hazırlanmalıdır." (Ramazan Casuk-İLKHA)