• DOLAR 34.609
  • EURO 36.24
  • ALTIN 2904.425
  • ...
"İdlib'te büyük bir insanlık dramı yaşanıyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Suriye rejimi ve Rusya'nın İdlib kentine yönelik düzenlediği bombardıman nedeniyle bölgedeki İdlibli sivil halk, Türkiye sınırındaki güvenli bölgelere göç ediyor. İnsanlık dramının yaşandığı İdlib'ten şu ana kadar 330 bini aşkın sivil göç etmek zorunda kaldı.

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Dr. Muhammed Vecih Cuma, rejim güçlerinin Rusya ile birlikte gerçekleştirdiği katliamları, katliam nedeniyle İdlib'ten göç etmek zorunda kalan sivillerin durumu ve Türkiye sınırına yerleşen sivillerin yaşadıkları insani dramı İLKHA'ya değerlendirdi.

İdlib'te, şu ana kadar yüzlerce sivilin katledildiğini ve artan saldırılar nedeniyle katliamdan kaçan yüz binlerce İdliblinin Türkiye sınırına göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Cuma, İdlib ve kırsalında çok büyük bir insani dramın gerçekleştiğine dikkat çekti.

İdlib'te, dünyanın en büyük insanlık dramlarından birinin yaşandığına dikkat çeken Cuma, "Çünkü İdilib'teki siviller bombalanıyor, evleri yıkılıyor, ailelerin bir kısmı şehit oluyor ve bir kısmı da adressiz nereye gideceğini bilmiyor. Can havliyle Türkiye sınırına geliyorlar. Bu insanların tek umutları ise Türkiye'nin sınırlarına yakın olmak. Çünkü Türkiye'nin sivil toplum kuruluşları sınırda onlara daha kolay yardım veriyor, çadır kuruyor ve bu insanların ihtiyaçlarını gideriyor. Yani bir şekilde onlara sahip çıkıyor." dedi.

"Bu dramın bir an önce durdurulmasını istiyoruz"

 İdlib'teki insani dramın bir an önce durdurulmasını istediklerini belirten Cuma, "Bir ateşkes yapılsın ve bu insanlar artık ölmesin. Şu anda dünya ikiye bölünmüş. Dünyanın bir kısmı bu insanları bombalıyor ve Türkiye ise bu insanlara kucak açıyor. Ama bunun çözümü sadece yardımla olmaz. Bunun kanama sebebini durdurmalıyız. Bu da uçak saldırılarını ve bombardımanları durdurmakla olur. En acil şekilde ateşkes yapılmalı veya ilan edilmelidir. Aslında Suriye halkı özelikle İdlib ve civarında yaşayan insanlar, Türkiye devletine gerçekten minnettarlar. Çünkü bu bölgedeki barışı sağlamak ve ateşkesi oluşturmak için uğraşan ve çaba harcayan tek devlet, Türkiye'dir." ifadelerini kullandı.

"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hiçbir şey yapmıyor"

Türkiye'nin 2018 yılında Rusya ile vardığı Soçi mutabakatı kapsamında sözde "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" olarak ilan edilen İdlib ve çevresinde, Rusya'nın rejim güçleri ile birlikte katliamlarına devam ettiğini belirten Cuma, şunları söyledi:

 "Bu ülkeler sözünde durmuyor. Ama bu ülkeleri sözünde durduracak tek taraf, Türkiye'dir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hiçbir şey yapamıyor. Aslında bilmiyoruz, yapmak mı istemiyor, yapamıyor mu? Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası camianın şu anda İdlib'teki acizliği apaçık ortadadır. Sadece uzaktan sonuç vermeyen küçük bir çağrı yapıyor. Hatta insani konuda en küçük yardımları dahi bölgeye ulaşamıyor ve siyasi platformlarda da küçük bile olsa bir etkileri olmuyor."

Türkiye'nin uzun yıllardır bölgede bir güvenli bölge oluşturmak istediğini belirten Cuma, ancak güvenli bölgenin oluşturulmasının engellendiğini belirtti.

"En büyük isteğimiz vatanımıza sahip çıkmaktır"

Suriyeliler olarak ülkelerine sahip çıkmak istediklerini belirten Cuma, "Biz, bu bölgelerde direneceğiz ve Allah'a (Celle Celaluhu) şükürler olsun, şu anda azda olsa istediğimiz güvenli bir bölge var. Ama bu daha geniş olursa elbette daha iyi olur. Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı harekâtlarında güvenli bölge oluştu. Ama daha geniş olursa daha fazla Suriyeli sığınabilir, ölümden ve zulümden kurtulmuş olur. En büyük isteğimiz vatanımıza sahip çıkmaktır. Suriye'deki topraklarımızda, evlerimizde kalmak istiyoruz. Şu anda Türkiye'de bazı Suriyeliler varsa can güvenliği için buraya geldiler. Bir kısmı da çok büyük tehditler altındaydılar. Bir kısmı da çocuklarını kaybetmişler, ondan dolayı Türkiye'deler. Ama genel olarak biz vatanımıza dönmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Bir an önce ülkemize dönmek istiyoruz"

Suriyeliler için Türkiye sınırına yakın bölgelerde güvenli bölgeler oluşturulmasını istediklerini belirten Cuma, "Güvenli bölgeyi neden istiyoruz? En kısa bir zamanda Suriye'ye dönmek için istiyoruz. En kısa zamanda güvenli bölgeye dönmek istiyoruz. Özellikle de beklentimiz, Fırat'ın doğusunda Türkiye'nin bizim için düşündüğü güvenli bölgeye yerleşmektir ve bu güvenli bölgenin de altyapısının olmasıdır. Güvenli bölgenin yaşanacak, insana layık yaşam sağlayacak bir alan olmasını istiyoruz ve Türkiye'de bizim için bunu istiyor. Biz, vatanımızı seviyoruz ve en kısa zamanda da vatanımıza dönmek istiyoruz." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir