"Mavişin Dünyası" izleyicisiyle buluştu
İnci Animasyon tarafından hazırlanan, Mavişin Dünyası isimli animasyon filmi, Rehber TV ekranlarında izleyicileriyle buluştu.
Deniz altındaki yaşamı konu edinerek daha çok ahlaki değerleri ön plana çıkaran "Mavişin Dünyası" isimli animasyon filmi, uzun süren çalışmalardan sonra Rehber TV ekranlarına taşındı.
Keko, Bir Hikâye Bir Öğüt, Güvercin Gerdanlığı ve Çöldeki Işık çalışmalarından sonra 3 boyutlu olarak hazırlanan Mavişin Dünyası, Rehber TV ekranlarında yayımlanmaya başladı.
Mavişin Dünyası çalışması hakkında bilgi veren İnci Animasyon Müdürü Nimet Gündüz, söz konusu projenin yaklaşık 2 yıl süren bir çalışmanın ürünü olduğunu söyledi.
Şu ana kadar 7 bölüm yayınladıklarını ifade eden Gündüz, "Hem 'Mavişin Dünyası' isimli youtube kanalımızda hem de Rehber TV'de yayınlanıyor. İlk sezon yaklaşık olarak 29 bölüm sürecek. 24 bölümlük ikinci sezon da bitmek üzere. Tabi ki ekranlara yansıması biraz zaman alacak. İlk sezondan sonra ikinci sezon için biraz ara vermeyi düşünüyoruz." dedi.
"Projemizde manevi eğitimler vermeye çalıştık"
Mavişin Dünyası çalışmasında özellikle vermek istedikleri mesajlara değinen Gündüz, "İşlemiş olduğumuz hikayeler; gerçek dünyada bir çocuğun karşılaşabileceği durumlardır. Toz pembe bir dünyadan ziyade kandırılma, laf taşıma gibi konuları işlemeye, bu konularda anne-babalara bilinç vermeye çalıştık. Mesela ilk bölümde, herkese güvenip her yere gidilmemesi gerektiği, bu tür durumlarda başa gelebilecek olumsuzlukları anlatmaya çalıştık." ifadelerini kullandı.
Gündüz, "Özellikle yayınlanan bir bölümümüzdeki sahneden bahsetmek istiyorum. Söz konusu bölümde kötü karakterimiz Avan, Gümüş'e 'Şu karanlık yere gir, seni saklayacağız.' diyor. Gümüş'ün karanlık yere girip girmeme konusundaki tereddüdünü gören Avan'ın, 'Korkuyor musun?' sorusu üzerine Gümüş, bir anlık 'Hayır korkmuyorum.' diyerek o karanlık yere giriyor. Burada vermek istediğimiz mesaj; çocuklarımıza 'Hayır.' demeyi öğretmeliyiz. Gümüş'ün orada 'Evet korkuyorum.' dememesi gibi bir üstünlük hesabıyla başlarına olmadık belalar açabiliyor. Çalışmalarımızda bunun alt yapılarını ele alarak 'Evet korkuyorum.' diyebilmenin mesajlarını vermeye gayret ettik." şeklinde konuştu.
"Tecrübe, animasyonun bir gerçeğidir"
Animasyon çalışmalarının teknik boyutundan bahseden Gündüz, "Öncelik, yetişmiş elemandır. Animasyon, diğer dallara nispeten geç meyve veren bir sektördür. Yani bir eleman 2 veya 3 yıldan önce yetişmiyor. 10 yıllık bir tecrübeye sahip olan kimsenin her halükârda öğrenmesi gereken olaylar, teknikler ve aşması gereken mesafeler vardır. Bu animasyonun bir gerçeğidir." diye belirtti.
Gündüz, "Animasyon bir fikirle başlar ve etrafında senaryonun çekilmesi, sanat yönetmeninin karakter ve mekanları ortaya çıkarması olayıdır. Şu anda animasyonları 3 boyutlu yapıyoruz. 3 boyutta gerçek dünyayı tam manasıyla animasyona aktarmaya çalışıyoruz. Yönetmenimizin ortaya çıkarmış olduğu karakter ve mekanları animasyonda 3 boyutlu hale getirmeye çalışıyoruz. Daha sonra ring, sahne tasarımı ve teknik boyutuyla en zor olan render aşamaları geliyor." ifadelerini kullandı.
İnci Animasyon olarak Mavişin Dünyası çalışmasıyla tanındıklarını söyleyen Gündüz, "Diğer çalışmalarımız biraz daha gölgede kaldı. Daha önce 2 ve 3 boyutlu olarak 'Keko', sadece 2 boyutlu olarak 'Bir Hikaye Bir Öğüt', İbn-i Hazm'ın hikayelerinden derlemeli 'Güvercin Gerdanlığı' ve 26 bölümlük Sadullah Aydın'ın kaleme aldığı Çöldeki Işık romanını konu alan bir çalışmamız daha oldu. Bu çalışmalardan sonra edindiğimiz tecrübe ışığında Mavişin Dünyası gibi bir proje üretmeye karar verdik." dedi.
"'Mavişin Dünyası' projesinden önce en çok beğeni toplayan Keko olmuştu"
Daha önceki çalışmalarından bahseden Gündüz, "'Mavişin Dünyası' projesinden önce en çok beğeni toplayan Keko olmuştu. Keko ile tanınmamız bize ayrıca bir öz güven verdi, sevindirdi. Keko'yu 2 ve 3 boyutlu olarak ele aldığımızda; 2 boyutlu versiyonu 7 yaşına kadar hitap ederken 3 boyutlu versiyonu 7 yaş ve üzerine hitap ediyordu." şeklinde konuştu.
Animasyon türü çalışmaların amaca ulaşmaktaki birer araç olduğuna vurgu yapan Gündüz, "Gerek Keko ve gerekse diğer çalışmalarımızda faydalı bir şeyler vermeye çalıştık. Yani animasyonun bir araç olduğu, asıl amacın temiz bir nesil yetiştirmek bilinciyle animasyon işine başlayarak çocuklara aile sevgisi, büyüklere saygı, küçüklere sevgi gibi ahlaki değerleri işlemeye çalıştık. Keko'da namaz, abdest, kelime-i şehadet gibi çocukların anlayabileceği konuları işledik. 50 bölümlük Keko serisi oluştu ve burada bahsettiğimiz kavramlar net olarak görülebiliyor." diye ekledi.
Animasyon seslendirmeleri hakkında da bilgi aktaran Gündüz, "Seslendirmeleri çözüm ortaklarımız ile hallediyoruz. Senaryolardan sonra kimin ne diyeceğini, hangi aksanla söylemesi gerektiğini belirleyerek beraber çalıştığımız çözüm ortaklarımızla neticelendiriyoruz." dedi.
Gündüz son olarak şunları söyledi:
"Türkiye'de yapılan animasyonlar iyi bir kaliteyi yakalamış durumdadırlar. Sadece animasyonların yayınlanacağı platformlar çok az. Ondan dolayı yabancı animasyonlarla pazar bulma noktasında rekabet edemiyoruz." (Ramazan Zeren-İLKHA)