• DOLAR 34.652
  • EURO 36.399
  • ALTIN 2930.018
  • ...
İdlib'te insanlik dramı yaşanıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Van'da faaliyet yürüten 54 dernek, vakıf ve sendikadan oluşan Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) üyeleri, Suriye'deki katliamlara tepki göstermek amacıyla bir araya geldi.

Açıklamayı okuyan Van SDİ dönem sözcüsü Ramazan Güler, "Bugün bir kez daha İslam beldesi olan Suriye ve özelde İdlib'te yükselen feryadın acısını hissederek burada toplanmış bulunmaktayız. Mazlum Suriye halkının zalim Esed rejimine karşı Mart 2011'de başlattığı kıyam 9'uncu yılına girmiş durumda. Bu kıyam sürecinde Esed rejiminin insanlık dışı saldırılarına, kimyasal silah kullanmalarına, işkencelerine, tecavüzlerine, bebek ve çocuk katliamlarına maruz kalan mazlum Suriye halkı şimdiye değin içlerinde binlerce çocuk ve kadınında bulunduğu en az 1,5 milyon kayıp vermiş ve 6 milyondan fazla sivil hayatta kalabilmek için başka ülkelere sığınmıştır. Son on günde İdlib'te Rusya'nın bombardımanından kaçarak, Türkiye sınırına gelen muhacir sayısı 367 bini geçti. Sınırda büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsani yardım kuruluşları un, gıda, giyim, çadır ve yaşam malzemesi çağrısında bulunuyorlar." şeklinde konuştu

"Katliamların nedeni Rusya'dır"

Suriye'deki acı ve katliam dolu tablonun ortaya çıkmasında en büyük payın ülkemize bir dizi temaslarda bulunmak için gelen katil ve barbar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olduğunu söyleyen Güler, "Dün itibari ile Putin, Suriye'nin başkenti Şam'a gitti ve Beşar Esad ile yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdiler. Görüşmede Suriye'deki Rus birlikleri komuta merkezini ziyaret eden ikili, Suriye'de yapılacak yeni katliamları planladılar. Rusya namına Putin tıpkı Esed rejimi, İran, PYD gibi Suriye'yi insansızlaştırarak zafer elde etmeyi kafasına koymuş durumda. Afganistan ve Çeçenistan işgallerinden kırım ilhakına, Gürcistan ve Ukrayna'nın parçalanma süreçlerinden yakinen   tanıdığımız Rusya'nın, Suriye'ye nasıl bir gelecek hazırladığı hiç kimse için sır değildir. Arkasında bıraktığı ağır tahribatlar, büyük insanlık suçları itibariyle Rusya'nın işgal geleneği ABD'nin işgal geleneğinden hiçbir zaman geri kalmamıştır. Afganistan ve Çeçenistan'da ülkelerin nasıl yıkıldığını, Çeçenya halkının nasıl tarihten silindiğini ve dünyanın gözü önünde yaptığı katliamlar gün gibi ortadadır." ifadelerini kullandı.

Güler, sözlerine şöyle devam etti:

"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi", Türkiye ile Rusya arasında 17 Eylül 2018'de varılan mutabakattan sonra oluşturulmuştu. Amaç sivillerin korunması, can kaybının önlenmesi ve bölgedeki insanî trajedinin daha fazla yaygınlaşmasının engellenmesiydi. Ancak bunların hiçbiri olmadı. Aksine, İdlib, ikinci bir Halep olma yolunda. Tıpkı yine Rus savaş uçaklarının yardımıyla Halep'te rejimin kontrolünün sağlanmasında görüldüğü gibi, binlerce can pahasına İdlib'de Esed'in hâkimiyeti altına sokulacak gibi görünüyor."İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi", mutabakatı ortada iken ve Türkiyeye rağmen katliam devam ediyorsa Cumhurbaşkanımıza ve devletimize bir kez daha sesleniyoruz; Rusya'nın katliamlarının Putin'in yüzüne vurulması, daha sert bir diplomasi yürütülmesi, sahada daha cesurca durulması, ılımlı muhaliflere gerekli desteğin verilmesi, İdlib ve civarının uçuşa yasak bölge ilan edilmesi ve Rusya'yı zora sokacak adımlar atılması, reel politik vicdansızlık şemsiyesi altına girmeden gerekli insanı ve vicdanı politika ortaya konulmalıdır. Akıldan çıkarılmaması gereken hakikat şudur: AB ve ABD'nin PKK-PYD'yle, Rusya ve İran'ın Esed rejimiyle Suriye'ye getirmek istediği gelecek, ancak kan gözyaşı ve dramdan öteye geçmemektedir."

Son olarak Güler, "Bizler bugün burada bütün dünyaya haykırarak şunu diyoruz: Ey Rusya, ey Amerika, ey ikiyüzlü Avrupa ve ey Reel politika girdabına batmış işbirlikçi bölge devletleri! Sizin demokrasi ve insan hakları söylemleriniz koca bir yalandan ibarettir. Sizler dünyaya ölüm, zulüm ve kıyımlar ile hükmetmenin tarihini yazmış kanlı zalimler olduğunuzu bir kez daha dünyanın gözü önünde ispatladınız. Bugün Suriye'nin dört bir yanında ve Şam'da, Humus'ta, Halep'te, Hama'da, Dera Zor'da, İdlip'te döktüğünüz kanlar, inşallah sizin yıkılışınızın umudunu besleyerek tarihe şahitlik edecektir." şeklinde konuştu. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir