İdlib (AA) - Rusya, BAAS rejimi ile diğer destekçilerinin İdlib'deki sivilleri hedef alan saldırıları sonucu son 1 yılda evlerinden edilen 1 milyon 300 bin sivilin sığındığı Suriye-Türkiye sınır hattı yakınlarındaki yaşam mücadelesi daha çetin bir hal aldı.

Kış soğukları ve devam eden karla karışık yağmur; yakacak, gıda ve barınma alanı yokluğu, pek çok ferdi şehit düşmüş ailelerin çilesini daha da büyütüyor.

İdlib’in Serce köyünü vuran Rus ve rejim uçaklarından kaçarak sınır hattına gelen sivillerden anneanne Um İbrahim de bunlardan biri.

AA ekibinin görüştüğü Um İbrahim, iki oğlunu ve kocasını hava saldırılarında kaybettiğini, en sonunda üç kız torununu yanına alıp Türkiye sınır hattındaki çadırlardan birine sığındığını anlattı.

Acılı anneanne evlerini terk etmeden önce yaşadıkları dehşet dolu dönemi şöyle anlattı:

"Her gün 8 helikopter, 6-9 Rus savaş uçağı ve 6-7 rejim uçağı saldırırdı. Kaçtık, ne yapalım? Evimizin her tarafını vurdular. Toplarla da vuruldu. Evin çatısı vuruldu. Köyden çıkmak için bile iki gün sıra bekledik."

"Bir araç geçse uçak zannederim"
Um İbrahim, savaş uçaklarının saçtığı terörü unutamadığını ifade ederek "Yüksek sesle bir araç geçse korkudan titrerim. Uçak zannederim." dedi.

Konuşurken sesi titreyen anneanne, “Ölümü uçakların sesine tercih ederim. Bundan sonra hiçbir uçak sesi duymak istemiyorum.” ifadesini kullandı.

İdlibli anneanne, "Mezarda yatan çocuklarımı göremeyeceğim diye kalbim acıyla eriyor. Onları göremeyeceğim, kalbim buna dayanmıyor." diye konuştu.

Sınır hattına yakın alanda sığındıkları Harbanuş köyünün dağlık alanında bulunduğunu belirten Um İbrahim, "Zaman burada yorgunluk, kahır, yağmur ve çamur içerisinde geçiyor. Evlerimiz yıkıldı." dedi.

İdlibli anneanne, yerleşim yerlerinden uzak oldukları için para getirecek iş de bulamadıklarını, şimdi ekmek alamayacak duruma düştüklerini belirtti. Um İbrahim, "Bir ekmekçiye 35 bin Suriye lirası borcumuz var. Borcu kapatana kadar bize ekmek vermeyecek. Başka birinden ekmek borçlanmaya başladık." ifadesini kullandı.

Um İbrahim, çadırda yer olmadığı için eşyalarının yarısını yağmur altında bırakmak zorunda kaldıklarını dile getirerek "Allah’tan dileğim evlerimize geri dönebilmek. Yeter artık! Çamurda, yağmurda çatısız bir yerde evsizler gibi yaşıyoruz. Bir an önce, ayakta veya yıkılmış fark etmez, evimize dönmek istiyoruz." diye konuştu.

Acılı anneanne, "Bütün dünyadan Suriye’ye yardım etmesini istiyorum. Uçakların ve roketlerin yasaklanmasını istiyoruz." dedi.