"İslam'ın fethi ile dünyaya yeni bir nur geldi"
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Menduhoğlu, İslam'ın fethi ile dünyaya yeni bir nurun geldiğini ama okullarda okutulan ders kitaplarında İslam'ın 'karanlık çağ' olarak anlatıldığını söyledi.
Tarih kitaplarımızda İslam'ın Orta çağ olarak anlatıldığı dönemlerin mutlaka değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Menduhoğlu, bu algı ile yetişen gençlere Mekke'nin, bin 400 sene önce inen Kur'an'ın anlatılamayacağını kaydetti.
Anadolu Gençlik Derneği Siirt Şubesi, Mekke'nin Fethi yıl dönümü münasebetiyle Siirt Üniversitesi konferans salonunda bir program düzenledi.
Halkın yoğun katılım gösterdiği program, Hafız Ramazan Toprak'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği Siirt Şube Başkanı Bilal Şirin, her yıl geleneksel olarak Türkiye genelinde düzenledikleri Mekke'nin Fethi programının hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
"Fetih, yönetimin zulümden kurtulup adalete açılmasıdır"
Eğlence adı altında tüm dünya halklarına çirkinlik ve kötülüklerin dayatılmasına karşı tavır almanın gerekliliğine ve doğruluğuna inandıklarını ifade eden AGD Gençlik Siirt Şube Başkanı Bilal Şirin, fethin, yönetimin zulümden kurtulup adalete açılması olduğunu kaydetti.
Şirin, "Biz bir kardeşler topluluğuyuz. Bu salondakiler, bu salonda bulunmayanlar, 80 milyon Türkiye, bir milyar 800 milyon Müslüman âlemi hepimiz kardeşiz. Mensubu olduğumuz İslam inancının 4 temel prensibi vardır. Bu dünya hayatı hepimiz için bir imtihandır. Bize düşen bu yolda hakkı hak bilip batıl ile mücadele etmek, batılı batıl bilip batıla karşı durabilmektir. İslam vahiy dinidir, Allah Yapısıdır, mükemmeldir, eksiği yoktur. İslam konuşulsun diye değil yaşanılsın diye indirilmiş bir dindir. Müslümanların İslam'ı yaşam tarzı haline getirmelerine ise cihad denir. Cihad, kan dökmek, savaş çıkarmak, bir yerleri işgal etmek değildir. Bilakis kan dökülmesin, barış olsun, işgaller olmasın diye gece gündüz çalışmaktır. Bu etkinlikteki amacımız insanlara fetih ruhunu aşılamaktır. Fetih, aklın hurafeden kurtulup hakikate açılmasıdır. Fetih, yönetimin zulümden kurtulup adalete açılmasıdır." dedi.
"Selam olsun sahabe misali İslam coğrafyasında gönül fethi için çalışan gençlere"
Programa konuşmacı olarak Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Menduhoğlu, Mekke Fethi'nin önemine değinerek şöyle konuştu:
"İnsanların günahlara daldığı bir gecede Allah Resulü'nün Mekke'yi nasıl fethettiğini hatırlayacağımız bir ortamın sağlanmasından dolayı teşekkür ediyorum. Selam olsun sahabe misali İslam coğrafyasında ve bütün dünyadaki insanların gönül fethi için çalışan gençlere." dedi.
Avrupa'nın son iki asırdır Müslümanlara zulmettiğine, Müslümanların da buna üzülebileceğine ama asla ümitsizliğe kapılmaması gerektiğine vurgu yapan Menduhoğlu, Allah'ın bu dini bütün dinlerin üzerinde yeryüzünde hâkim kılmak üzere gönderdiğini ve Allah'ın buna şahit olarak yeteceğine dikkat çekti.
"Allah katında geçerli tek din İslam'dır"
Menduhoğlu, "Fetihten sonra Müslümanların tevazuuna, Allah'ı nasıl tesbih edip zaferin kendilerinden değil Allah'tan geldiğine, hamd ve tesbihle Allah'ı nasıl anmaları gerektiğine, bütün başarıları verenin Allah olduğuna; gayretin, çabanın kulların, zaferin ise Allah'a ait olduğuna, sefer ile görevlendirildiğimize işaret ediyor. Bu dinden başka bir din gelmeyecek. Allah katında geçerli tek bir din vardır o da İslam'dır. Hazreti Musa'nın şeriatı, Hazreti İsa'ya gelen şeriat farklı olabilir. Adını bildiğimiz 25-28 veya adını bilmediğimiz 124 bin Peygamber'in getirdiği din tevhid dini İslam'dır. Ve Peygamberimizin getirdiği dinin akabinde hiçbir din gelmeyecektir. 'Bir'diniz Erkam'ın evinde 7 oldunuz, sonra açık tebliğle 40 oldunuz. Habeşistan hicretinden sonra birkaç yüz oldunuz. Medine'de binler arkasından Mekke'yi fethettikten sonra on binler oldunuz. Arafat'ta yüzbinler oldunuz ve 4 halife döneminde 3 kıtaya yayıldınız ve İslam ümmeti bugün 2 milyara yakın ama bu Müslümanların yayılması sayı ile olmamalı keyfiyet itibarı olmalı." dedi.
"Senelerce kitaplarda tarihimize 'Orta çağ karanlığı' dendi"
Orta çağın; Müslümanlar için bir fetih, bir zafer, insanlığın kurtuluş meşalesinin yakıldığı bir çağ olduğunu ifade eden Menduhoğlu, "Mekke'yi nasıl bir ruh fethetti diye düşünürseniz… Bugün Siirt'i, ailemizi, yuvamızı, evimizi, sokağımızı, çarşımızı, mektebimizi; bugün memleketimizi o kanayan yaralardan kurtarmak üzere İslam coğrafyasını, Kudüs'ü, Batı'yı, Alem-i İslam'da insanlığı kim fethedecek diye düşünürseniz Zübeyir Bin Avvam'ı iyi anlamamız lazım. Senelerce kitaplarda tarihimize 'Orta çağ', 'Karanlık çağ' dendi İslamiyet'in geldiği çağa. Dünyada iki büyük imparatorluk olan Sasanilerle beraber iki imparatorluğun yıkıldığı, İslam'ın fethi ile dünyada yeni bir nurun yani İslam nurunun yayıldığı bir döneme karanlık çağ diyorlar. Tarih kitaplarımızın o dönemlere ayrılan bölümlerinin mutlaka değiştirilmesi lazım. Bu algı ile yetişen gençlere istediğiniz kadar Mekke'yi anlatın, bin 400 sene önce inen Kur'an'ı anlatın! Tam olarak anlatamazsınız, çünkü idrak edemezler." diye konuştu.
"Bizim kavgamız yeryüzünde siyonist emeller için çalışanlara karşıdır"
"Bizim kavgamız, yeryüzünü sömüren, Afrika'yı açlığa mahkûm eden, Kudüs'ü işgal edip orada zulüm üstüne zulüm yapan siyonislerle karşıdır." diyen Menduhoğlu, "Bizim Hristiyan, Yahudi veya başka din mensupları ile bir kavgamız olamaz. Onların hepsi bizim için davet muhatabı insanlardır. Siirt'te bile asırlarca beraber yaşadık. Sadece aynı dinden insanlar; Arap'ı, Kürt'ü, Türk'ü beraber yaşamadı; Ermeni'si ile de beraber yaşamayı bildik ama işte Arakan'lı kardeşlerimiz Siirt Üniversitesinde okuyorlar, bir gün onlarla oturup konuşun bakalım gördükleri zulmü. Bizim zulüm edenlerle kavgamız var. Bizim kavgamız; Doğu Türkistan'da mazlum, mağdur kadınlar ve o insanlara her türlü zulmü reva görenlerledir. Bizim kavgamız; yeryüzünde her türlü siyonist emeller için çalışıp 'Biz insanız ama başkaları değil.' diyen anlayışlar ve zulmü yapanlara karşıdır." dedi. (Murat Orhan-İLKHA)