Anadolu Gençlik Derneği Malatya Şubesi, Mekke’nin Fethi yıl dönümü münasebetiyle Malatya Kongre ve Kültür Merkezinde bir program düzenledi.

Halkın yoğun katılım gösterdiği program, Hafız Ahmet Tayyar’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği Malatya Şube Başkanı Tayyar Emre, her yıl geleneksek olarak Türkiye genelinde düzenledikleri Mekke’nin Fethi programının hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

"Mekke’nin Fethi Hak'kın ortaya çıkıp batılın zail olmasıdır"

Açılış konuşmasının ardından programa konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı Ahmet Enfal Metin, Mekke Fethi'nin önemine değinerek şöyle konuştu:

Mekke’nin Fethi tarih içerisinde şanıyla, şerefiyle, muazzamlığıyla ve mukaddesatlığıyla hem bizlerin hem tüm insanlığın önünde büyük bir örnek olarak durmaktadır. Çünkü Mekke’nin Fethi birilerinin zannettiği gibi bir işgal değil, bir inşirah hareketidir. Mekke’nin Fethi bir intikam değil, bir ıslah hareketidir. Mekke’nin Fethi tevazünün, kibir kalelerini yıkmasıdır. Mekke’nin Fethi azınlık olarak görülüp; dışlananların, horlananların, sürgün edilenlerin çokluklarıyla övünenlere galip gelmesidir. Mekke’nin Fethi maddiyatın değil, maneviyatın zaferidir. Mekke’nin Fethi hakkın ortaya çıkıp batılın zail olmasıdır. Mekke’nin Fethi şirkin ortadan kaldırılıp yerine tevhidin tesis edilmesidir. Mekke’nin Fethi insanlığın onurudur, Müslümanların yüz akıdır. Mekke’nin Fethi aşktır, azimdir, gayrettir, heyecandır, teslimiyettir, sadakattir, iman ve Allah’ın (Celle Celaluhu) yardımıyla gelen en kutlu bir zaferdir. O yüzden Mekke’nin Fethini anlatacak daha birçok kelime ve cümle kullanabilir. Bu büyük Mekke’nin Fethini taşıyan manadan ötürüdür. Bundan dolayı bu tür programlar çok büyük bir görevi ifa etmektedir.

"Bu tür programlar noel, yılbaşı, piyango ve daha birçok fesat organizasyonuna karşı bir dik duruş sergilemektir"

Bu tür programların gerçeklerle yüzleşmenin ve unutulanları tekrar hatırlatmanın adı olduğunu belirten Metin, "Bu programlar safları belli etmenin, safları sıkılaştırmanın ve istikrarı tekrar gözden geçirmenin adıdır. Bu tür programlar bir iç muhasebedir. Bu tür programlar noel, yılbaşı, piyango ve daha birçok fesat organizasyonuna karşı bir dik duruş sergilemektir. Bu tür programlar öz kimliklerini yitirenlere, öz benliklerinden uzaklaşanlara bir serzeniştir. Bu tür programlar milli ve manevi değerlerine yabancılaşan kimselere hangi tarihin ve hangi inancın evlatları olduğumuzu tekrar hatırlatmaktır. Bu tür programlar sahte diriliş pozlarına ve uyduruk hamaset türkülerine içten, samimi, ihlâslı bir serzenişin adıdır." diye konuştu.

"Filistin, Suriye, Orta Afrika, Doğu Türkistan, Myanmar yeni fetihleri beklemektedir"

Mekke’nin Fethini okurken veya dinlerken günümüz açısından ne mana ifade ettiğini bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Metin, "Öncelikle şunu bileceğiz ki; Mekke’nin Fethi muazzam ve büyük bir olaydır ama onu gerçekleştiren ordu da aynı şekilde büyük ve önemli hasletlerle donanmışlardı ki Allah (Celle Celaluhu) onlara Mekke’yi fethetmeyi nasip etti. Bugün yeryüzü yeni fetihlere muhtaçtır. Bugün dünya yeni fetihler beklemektedir. İnsanlık gözü yollarda yeni fetihleri beklemektedir. Hakkı yenenler, emeği çalınanlar yeni fetihleri beklemektedir. Filistin, Suriye, Orta Afrika, Doğu Türkistan, Myanmar yeni fetihleri beklemektedir. Kudüs yeni Selahaddin Eyyubileri, Ayasofya yeni Fatihleri beklemektedir. Tabi bu maddi ve coğrafi fetihleri gerçekleştirmek için öncesinde yapmamız gereken daha acil ve elzem olan bir şeyler vardır. Coğrafi fetihlerden evvel; işgal altında olan zihin dünyamızın, kirletilen gönüllerimizin ve karartılan kalplerimizin yeniden fethedilmesi lazım… Aksi halde diğer maddi ve coğrafi fetihleri gerçekleştirmemiz asla mümkün değildir." diye belirtti. (Mehmet Aslan- İLKHA)