"Mısır’daki insan hakları ihlalleri bir an önce durdurulmalı"
Mısır zindanlarında zulüm ve işkence gören Müslümanlara mektup gönderen HÜDA PAR Batman Gençlik Kolları Başkanlığı, masum insanlara yönelik uygulanan hukuksuzlukları tel’in etti.
HÜDA PAR Batman Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Mısır’da başta Muhammed Biltaci olmak üzere haksız yere zindanda tutulan Müslümanların yaşadığı zulüm ve sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenlenip cezaevinde tutulan mazlumlara mektup gönderildi.
PTT Batman Şubesi önünde düzenlenen basın açıklamasına bazı sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi. Basın açıklamasına katılan gençler, Mısır zindanlarında bulunan mazlumların fotoğraflarını taşıdılar.
Basın açıklamasını HÜDA PAR Batman İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesi Adnan Çetiz okudu.
Dünyanın dört bir tarafında Müslümanların zulüm gördüğünü belirten Çetiz, "Kudüs, Gazze, Suriye, Mısır, Irak, Yemen, Doğu Türkistan, Arakan’a bakalım dünyanın insan hakları karnesine. En ağır ihlallerin, suçların nasıl pervasızca işlendiğini, cezasızlığı sorgulayalım. Bizler hangi coğrafya için gözyaşı dökeceğimizi, hangi topluluk ve insan için koşacağımızı şaşırmış insanlar topluluğuyuz. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun tüm yeryüzündeki zalimleri lanetliyor tüm mazlumlar için kurtuluş diliyoruz." dedi.
"Katliamlar hâlâ hafızamızdadır"
Mısır’daki mazlumlar için bir araya geldiklerini söyleyen Çetiz, "Halk devriminden sonra seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, General Sisi komutasındaki Mısır ordusu tarafından darbe ile düşürülmüştür. Mursi’yi devirdikten sonra Sisi rejimi, başta İhvan hareketi olmak üzere darbe karşıtı gruplara yönelik katliamlar yapmaya başlamıştır. Cumhuriyet Muhafızları Katliamı, Manassa Katliamı, Rabia Katliamı, Nahda ve Ramses Meydanı katliamları hâlâ hafızamızdadır ve binlerce kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. Darbeye destek veren ABD yönetimi, askeri darbe sonrasındaki tüm suçlardan da sorumludur." diye konuştu.
"Tutuklu sayısı 65 binin üzerinde ve 154 kadın hâlâ cezaevlerinde tutulmakta"
Çetiz, darbenin ilk zamanlarında gerçekleştirilen katliamlar zamanla azalsa da özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi en ağır insan hakları ihlallerinin sistematik bir hal aldığına dikkat çekti.
Çetiz, açıklamasına şöyle devam etti: "2016 yılında Mısır resmi kaynakları açıklamasına binaen bugün cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısı 65 binin üzerindedir. Cezaevine giren ve çıkan kadınların yanı sıra bugün 154 kadın hâlâ cezaevlerinde tutulmaktadır. Birçok kişiye idam cezası verilmiş ve maalesef bu idamların çoğunlukla gençlerden oluşan 60’a yakını ailelere bile haber vermeden infaz edilmiştir. En son yakın zamanda üç gencin infazı ile gerçekleşmiştir. Muhammed Mursi ise 7 yıllık işkence ve kötü muameleye daha fazla dayanamayarak Mahkemede duruşma esnasında hayatını kaybetmiştir."
"Hastaların tedavilerine izin verilmemektedir"
Mısır zindanlarındaki Müslümanların yalnız olmadığını vurgulayan Çetiz, "Yaşanan tüm bu hukuksuzluk karşısında aralarında kadınların ve gencecik öğrencilerin de bulunduğu mahpuslar zaman zaman açlık grevi yaparak dayanılmaz hallerini duyurmaya çalışmaktadır. Mahpusların yakınları ve avukatlarıyla görüşmelerine ve hasta olanların tedavilerine izin verilmemektedir. Bizler dünyanın ve Türkiye’nin farklı yerlerinden insanlar olarak, Mısır cezaevlerindeki mazlumların yalnız olmadıklarını göstermek için onlara mektuplar gönderiyoruz ve göndermeye devam edeceğiz. Cezaevleri yöneticilerine eziyet ettikleri insanların yalnız olmadığını göstermek ve her mektubumuzla işkencelerine engel olacak bir set olmak istiyoruz. Mahpus kardeşlerimize umut, zalimlere ise korku olmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"İdamlar durdurulsun"
Bütün resmi, sivil, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşları Mısır’daki insan hakları ihlallerini durdurmaya davet ettiklerini belirten Çetiz, "Uluslararası diplomatik heyetler devreye girsin, alimlerden oluşan heyetler devreye girsin, parlamenterler delegasyonları, BM ve AB’nin işkenceyi önleme komiteleri devreye girsin ve idamlar durdurulsun. İşkenceye son verilsin. Yetkisi olan tüm yargı mercilerini, uluslararası mahkemeleri, 2013’te yapılan katliamların sorumluları dahil olmak üzere, başta Sisi olmak üzere, tüm işkencecilerin yargılanması için göreve davet ediyoruz." dedi. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)