• DOLAR 34.609
  • EURO 36.238
  • ALTIN 2923.062
  • ...

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuyla ilgili basın toplantısı düzenledi, iddialara yanıt verdi.

1595 sayfalık, ekleriyle birlikte 16 bin sayfa olan ÇED raporunun hazırlanması sürecinde görüşleri, ön açıcı fikirleri ve destekleri için 56 kurum ve kuruluşa, belediyelere, üniversitelere, 200 bilim adamına, medya ve vatandaşlara ayrı ayrı teşekkür eden Kurum, İstanbul Boğazı bugün gemi sayılarına bakıldığında Panama Kanalı'nın dört katı, Süveyş Kanalı'nın üç katı yoğunluğunda deniz trafiğine sahip olduğunu aktardı.

Şu anda İstanbul Boğazı'ndan günlük ortalama 150 geminin geçtiği bilgisini paylaşan Kurum, "Yılda ortalama 50 bin gemi geçiyor. Teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi, tehlikeli maddeleri taşıyan gemi geçişlerinin artması sebebiyle dünya mirası İstanbul'umuz üzerinde büyük bir baskı ve tehdit oluşturmuş durumdadır." dedi.

İstanbul Boğazı'ndan geçen gemilerin tonajlarına bakıldığında yıllara göre sürekli bir artış yaşandığını kaydeden Bakan Kurum, şunları söyledi:

Bugün İstanbul Boğazı'nda yaşanan kazaları hatırlatan Kurum, tüm bu tablo göz önüne alınarak, 2011 yılından bugüne Karadeniz'i Marmara Denizi ve Akdeniz'e bağlayan güvenli alternatif su yolları aranmaya başlandığını, bunun sonucunda 5 adet alternatif güzergâh belirlendiğini ifade etti.

Kurum, "Yapılan çalışmalar sonucunda; Küçükçekmece Gölü'nden başlayarak Karadeniz'e ulaşan alternatif güzergâhın, 'Kanal İstanbul Projesi' için en uygun güzergâh olduğu belirlenmiştir." diye belirtti.

Projeye yönelik eleştiriler

"Kanal İstanbul projesi, İstanbul Boğazı'mızı koruma, kurtarma ve özgürlük projesidir. Örnek bir şehircilik projesidir." diyen Kurum, projeyle ilgili eleştirilere ilişkin şunları söyledi:

İstanbul'un su kaybı yaşayacağı iddiası kesinlikle bilimsel değildir, tamamıyla gerçek dışıdır. Bugün İstanbul'un yıllık su tüketimi yaklaşık 1 milyar 60 milyon metreküptür. Kanal güzergâhındaki su rezervini titizlikle incelediğimizde ne görüyoruz? Kanal İstanbul Projesi Terkos Gölü'nün yakın koruma alanına girmemektedir. Terkos Gölü'nün mevcut verimi yılda 133,9 milyon metreküp. Kanal İstanbul'la birlikte gölün verimi yılda 2,7 milyon metreküp düşecek. Bunun İstanbul geneline etkisi yok denecek kadar az, sadece binde 2,5. Sazlıdere Barajı'na gelince; bu gölümüzün de mevcut verimi yılda 49 milyon metreküp. Kanal İstanbul'la birlikte barajın verimi; yılda 19 milyon metreküp olacak. Fark ne kadar? Yılda 30 milyon metreküp. Sazlıdere Barajı'nın yüzde 61'i kanal içinde kalacak, ancak kalan yüzde 39'luk kısmı koruyacağız. Buradaki su kaybının İstanbul geneline etkisi yüzde 2,8 seviyesinde. Bu rakamlar bize ne söylüyor? Kanalın toplam su rezervine etkisi yüzde 3 seviyesindedir. Peki, İstanbul'u geleceğe taşıyacak esas kaynak olan Melen Barajı projesini tamamlandığında ne olacak? İstanbul'umuza yılda 1,1 milyar metreküp su gelecek. Biz çok daha fazlasını da ekleyerek; su ihtiyacını tamamen güvence altına alıyoruz.

İstanbul'da bugün yerin 20 kilometre derinliğinde ve 7'nin üzerinde büyüklükte bir depreme dair hazırlık yapıyoruz. 21 metre derinliğinde bir kanalın; 20 ve 7 kilometre derinlikteki bir fay hattını tetiklemesini iddia etmek, hakikaten bilimsellikten uzak bir söylemdir. ÇED sürecinde sadece deprem değil, tsunami riskine dair raporlar hazırladık. Kanalın geçeceği alana dair, limanlara ve inşa edilecek binalara, bu yapılarda kullanılacak malzemelere dair her türlü felaket senaryosuna uygun yapılaşma standartları belirledik. Bununla da yetinmedik, kanalın bir depremden nasıl etkileneceğini görmek için normalde 145 ve 475 yıl geriye gidilerek yapılan similasyonlar yerine, tam 2475 yıldır tekrarlanan depremleri baz alarak testler gerçekleştirdik. Ayrıca 2013 yılında güncellenen Türkiye Diri Fay Haritası'na bakıldığında Kanal İstanbul güzergâhı boyunca herhangi bir depreme neden olacak diri fay bulunmamaktadır."

Kurum, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ister projenin içinde yer alsın, ister yer almasın biz bugüne kadar yaptığımız tüm projeleri milletimizle birlikte nasıl yaptıysak, Kanal İstanbul Projesi'ni de aynı şekilde yapacak iradeye de güce de sahibiz." açıklamasında bulundu.

İstanbul'a 1.2 milyonluk yeni nüfus geleceği iddiasının da tamamen uydurma olduğunu ifade eden Kurum, bölgede müsaade edecekleri maksimum nüfusun 500 bin kişi olduğunu kaydetti. (İLKHA)