"Neslin devamı aile ile olur"
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla M. Emin Baytar, evlilik ve ailenin önemine değinerek, neslinin devamı ancak aile kurumu ile olabileceğini söyledi.
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla M. Emin Baytar, evlilik, aile, düğün ve ile ilgili yaptığı açıklamada, ailenin, Allah’ın yeryüzüne koyduğu bir kanun olduğunu belirterek, neslinin devamının ancak aile kurumu ile sağlanabileceğini belirtti.
Aile kurumu sayesinde, Müslüman genç erkek ve kızların hayatlarının belli bir düzene girdiğini belirten Baytar, evliliğin her iki tarafa da belirli sorumluluklar yüklediğini belirtti.
Şeytani güçlerin toplumu bozmak için aile kurumuna savaş açtığını belirten Baytar, bu yapılara karşı meşru daire içerisinde evliliklerin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Neslin meşru olarak devamının aile kurumu ile olabileceğine dikkat çeken Baytar, "Aile kurumu ve aile kurumu neticesinde oluşan olgu, Allah’ın yeryüzünü yarattığı günden itibaren mahlûkatın içerisine konulmuş bir kanundur. Rabbimiz, sadece insan nesli için değil, diğer tüm canlılar için de bu kanunu koymuştur. Mahlûkatın neslinin devamı bir şekilde fıtrata uygun bir şekilde devam eder. Aynı zamanda Hazreti Âdem ile başlayan fıtrata uygun bir kanundur aile. Yani aile kurumu dediğimiz zaman biz şunu anlıyoruz. Allahu Teâlâ diğer bütün mahlûkatta olduğu gibi insanoğlunun devamı içinde aile kurumunu bir kanun olarak indirmiştir. Önemli olan mevzu şudur: bu neslin devamının fıtrata uygun olup, olmamasıdır. Asıl olan insan neslinin devamı için Allahu Teâlâ’nın belirlediği prensipler doğrultusunda aile kurumunun teşkil edilmesi ve devam ettirilmesidir." ifadelerini kullandı.
İslam âlimlerinin aile kurumu ve evlilikle ilgili sözlerini aktaran Baytar, "Son dönem İslam Hukukçularından İbni Abidin şöyle der: ‘Bizim için Hazreti Âdem devrinden bugüne kadar meşru olmuş sonra da cennette devam edecek olan iki husus vardır: Bunlar; iman ve nikâhtır.’ demiştir. Biz şunu anlıyoruz. İnsanoğlunun fıtrata uygun olarak neslin devam etmesi aile ile olur ve aile ile devam eder. İslam hukukçularından İbni Hümam şöyle der: ‘Nikâh ibadetlere daha yakındır. Hatta evlenmek devamlı nafile ibadet etmek kastıyla bekâr kalmaktan daha faziletlidir.’ demiştir. Aile kurumu ve evliliğin Allah’ın indirmiş olduğu bir kanun olmasıyla ilgili bu kadar açıklamadan sonra şunu diyebiliriz: Allahu Teâlâ ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır: ‘Ey İman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz. (Tahrim-6) Bu ayette iki önemli husus vardır. Birincisi; müminin kendisine bir sorumluluk yüklüyor. İkincisi ise evlendikten sonra ailenin sorumluluğunu da mümine yüklüyor." şeklinde konuştu.
"Evlilikle birlikte her iki taraf içinde bir düzen oluşur"
Evlilik ve aile kurumundan Müslümanların ne anlaması gerektiği ile ilgili bilgi veren Baytar, "İnsan evlilikten önce bekârken daha serbesttir. Sorumluluğu daha azdır, fazla düzenli değildir. Ama evlilik kurumu ile birlikte kişinin hayatında müthiş inkılaplar gerçekleşir. Yine aynı şekilde evlilik aile kurumu, düzensizlikten nizama geçiştir. Bekâr insan, evlilik öncesinde belki bekârlığın verdiği duyguyla sorumluluk ve düzen noktasında daha serbesttir. Ama evlilikle birlikte her iki taraf içinde bir düzen oluşur. Ayet ve hadislerinde geçtiği şekliyle Müslümanlar için evlilik kurumu, günahlardan uzaklaşmak; ibadetlere yönelmek için vesiledir. Ayrıca evlilik kurumu dediğimiz zaman şunu anlıyoruz. Bu manada İslam’ın aileye bakışı sırf nefsi arzuları tatmin etme, nefsani duyguları giderme noktasında değerlendirilemez. Allah, insanı bir sosyal varlık olarak yaratmıştır. Bu sosyal varlık içerisinde toplum meydana gelir. Toplumunda aynı şekilde bir düzene ihtiyacı vardır. Allah’ın istediği çerçevede aile kurumu oluşursa istenilen bir toplumda oluşturmak mümkündür." diye konuştu.
"Şeytani güçler, aile kurumunun dağılmasını istiyorlar"
İslam düşmanlarını toplumu bozmak için aileyi hedef aldığına işaret eden Baytar, "Genel olarak tüm insanların özelde ise İslam ümmetinin dağılmasını ve yok olmasını isteyen şeytani güçler, çok sinsi bir şekilde aile kurumunun dağılmasını ya da Allah’ın istemediği bir şekle bürünmesi için çalışıyorlar. Yapılan çalışmalardan bir tanesi; İslam ümmetini heva ve heveslerine uyacak şekilde yönlendirerek, toplumları çökertmeye ve aile kurumunu dağıtmaya yönelik adımlar atmaktadırlar. Bu adımların başında ise nikâh akdine dayanan aile kurumunu yok etmek ya da bunu başaramazlarsa da en azından evlilikleri engellemek istiyorlar." ifadelerini kullandı.
"Müslümanların meşru dairede evlenmesi gerekir"
Hazreti Peygamberin evlilik ile ilgili öğütlerine değinen Baytar, "Hazreti Peygamber, bir grup gençle sohbet ederken onlara, ‘Ey gençler, sizden evlenmeye gücü yeten kimse hemen evlensin. Zira evlilik gözü haramdan en iyi koruyan ve tenasül uzvunun en sağlam kalesidir. Evlenmeye imkânı olmayan ise oruç tutsun. Zira oruç, şehveti kırmaktadır.’ diye buyurmaktadır. Hadis-i Şerif’teki en önemli mevzu; İslam’ın temel prensiplerinden biri, toplumun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve toplumu oluşturan bireylerin sağlık bir şekilde yetişmesidir. Bunun için fıtrata uygun bir şekilde Müslümanların meşru dairede evlenmesidir. Yine Peygamber Efendimiz, ‘Nikâh benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmayan benden değildir. Evlenin. Çocuk sahibi olun, ben kıyamet gününde ümmetin çokluğu ile iftihar edeceğim.’ Peygamber Efendimiz bu hadiste de bir Müslümanları İslam fıtratına uygun olarak evlenmeye teşvik etmiştir." dedi.
"Evlilik kriterlerimizi Peygamberimiz belirlemiştir"
Müslümanların evlenecekleri zaman göz önünde bulundurmaları gereken kriterlere değinen Baytar, "Evlilik ile alakalı dikkat edilecek hususlardan biri de şudur. Peygamberimiz bir hadislerinde, ‘Kadınlarla güzellikleri için evlenmeyin. Olabilir ki güzellikleri onları kötülüğe sevk eder. Malları içinde evlenmeyin. Olabilir ki malları da onları size karşı isyana sevk eder. Onlarla dinleri için evlenin. Dindar olan siyahi bir cariye diğerlerinden daha üstündür.’ diye buyurmuştur. Peygamberimiz bu hadisiyle mümin bir erkek ve kadının aile kurumunu oluşturmaya niyetlendiklerinde evlilik kriterini net bir şekilde önümüze sermektedir." diye konuştu.
"Evliliklerin zorlaştırılması evlilik yaşının ilerlemesine sebep olur"
Evliliklerin kolaylaştırılması gerektiğini vurgulayan Baytar, "Evliliklerinin zorlaştırılması evlilik yaşının ilerlemesine sebep olur. Evlilik yaşının ilerlemesi duyguların daha selim, nazik ve esnek olduğu bir dönemde gerçekleşmesi gereken aile kurumunun; duyguların kemikleştiği ve katılaştığı bir yaşa ertelenmesi demektir. İlerleyen yaşlarda gerçekleşen evliliklerde ciddi sıkıntıların olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu konuda Peygamber Efendimiz ve sonrasında sahabeler ve âlimler; gençlerin erken yaşta evlendirilmesi konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Keşke şöyle bir imkân olsa, Devletler evlenmek isteyen gençlerle ilgili bir fon oluştursalar. Ya da devlet bunu yapmıyorsa İslami STK’lar, camialar ve vakıflar evlilik yaşına gelmiş ve evlenmek isteyen gençlere yardımcı olsalar. Bu konuyu tüm Müslümanlara tavsiye ediyoruz. Bugün birçok Müslüman sırf maddi imkânsızlıktan dolayı evlenemiyorlar. Bu da beraberinde bireysel, toplumsal ve sosyal manada ciddi sorunlar meydana getirmektedir." şeklinde konuştu.
"İslami anlayışımıza yakışmayan düğünlerden kaçınalım"
Düğünlerde dikkat etmesi gereken hususlara da dikkat çeken Baytar, "İslami anlayışımıza yakışmayan, Allahu Teâlâ’nın ve Peygamber Efendimizin razı olmadığı düğünlerden şiddetle kaçınmak lazımdır. İsraftan kaçınmak gerekir. Çünkü israftan dolayı düğün sonrasında gençlerimiz arasında ciddi sorunlar vuku bulmaktadır. Bu da onların aile huzurunun altına konulmuş bir dinamit olmaktadır. Bu konu da çokça dikkat etmek gerekir. Peygamber Efendimiz, sahabeler ve İslam Ulemaları düğün masraflarının az olması konusunda uyarılar yapmıştır. Düğün ilan edilir, halka duyurulur, imkânı olan düğün yemeğini de verir. Tabi bunlar yapılırken israfa kaçılmaması gerekir." ifadelerini kullandı. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)