İslam'ı Çinlileştirmeyi amaçlayan bir tasarıyı ocak ayında yasallaştıran Çin Kominist Partisi'nin daimî üyesi ve Başbakan Yardımcısı Wang Yang yönetiminde, Kur'an, incil ve Budist Sutraların meallerinin Maoist Kominist Partisi'nin ideolojisine göre yeniden yorumlanması için bir sempozyum düzenledi.

Yang, sempozyumda, ülkedeki farklı dinlerin Çin Kültürü ve Kominist Partisi'nin doktrinleri ile uyumlu olacak şekilde yorumlanması fikrini savundu.

Sempozyumda, dini metinlerin eksiksiz bir şekilde değerlendirilmesi ve gerektiğinde uygunsuz olan içeriklere müdahale edilerek değişiklikler yapılması ve hatta metinlerin yeniden çevrilmesi kararının alındığı ortaya çıktı.

Kasım ayında gerçekleştirilen sempozyuma, ülkenin farklı inanç gruplarının temsilcilerinin davet edildiği öğrenildi. Farklı inanç mensuplarının bir araya geldiği bu sempozyum, ekim ayının sonunda Komünist Partisi'nin genel kurulunda alınan kararların uygulanması için yapıldı.

Çinli Akademist ve Tarihçi'lerden ülke yönetimine tepki

Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nde araştırmacılık yapan Ren Yanli'e göre, sempozyumda konuşulanlar, Çin yönetiminin ülkedeki inançları daha katı bir şekilde kontrol edeceğinin bir göstergesi ve Kur'an-ı Kerim'e müdahale etme girişiminin bir ilk olduğunu belirtti.

Yanli, Çin hükümetinin inançları değil, ülkeyi ve ekonomiyi yönetmesi gerektiğini, Kur'an-ı Kerim'in bu şekilde yorumlanmasının kolay olmayacağını ve aksine ters etkileri olacağına dikkat çekti.

Pekin yönetiminim gözetimi altında olan bağımsız tarihçi Zhang Lifan ise "Komünist rejim bir tarikat gibi işlediği için İslamiyeti, Tibet Budizmi ve Hristiyanlığı bir rakip olarak değerlendiriyor. Toplumunun kendisine ihanet edeceği korkusuyla da dinler üzerindeki baskıyı artırıyor. Halk üzerindeki kontrolü kaybetmekten korkuyor." ifadelerini kullandı.

Çin, İslam'ın tüm sembollerine savaş açtı

Bağımsız kaynaklara göre, Çin, Doğu Türkistan'da oluşturduğu toplama kamplarında bir ile 3 milyon arasında Müslümanı zorla alıkoyduğu, Doğu Türkistan'da Müslümanlara ait tarihi mekanların birer birer yok edildiği, Doğu Türkistan'ın Hotan kentinde inşa edilen ve yüzyıllardır ayakta duran Bayram Mescidi Cami'nin 2018 sonunda yıkıldığını ve artık yerinde olmadığı belirtildi.

Edinilen bilgilere göre, 1997 yılından bu yana Doğu Türkistan genelinde 1200'ün üzerinde büyük caminin ibadete kapatıldığı, bunun dışında yüzlerce küçük mescidin de kapısına kilit vurulduğu, kubbelerin tepesinde bulunan ve İslam dinini sembolize eden tüm hilallerin söküldüğü, Müslümanların oruç tutması, ibadet etmesinin yasaklanmasının yanı sıra insanların birbirine 'selamün aleyküm' ifadesiyle selam vermesinin bile yasaklandığı belirtildi.

"Kur'ân'ı biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız"

1,4 milyonluk Çinlinin bir araya gelip toplansa da yine de onun benzerini getiremeyeceği hakikatinden gafil olan Çin yönetimine sosyal medyadan tepkiler yağmaya başladı. En güzel ve en anlamlı paylaşım Sosyal medya kullanıcılarından Hicr süresinin 9. ayet-i kerimesi ile geldi.

"Hiç şüphesiz, Zikri (Kur’an-ı Kerim’i) biz indirdik, biz; ve elbette (kıyamete kadar) Onu (bu kutsal metni değiştirilmekten ve dejenere edilmekten koruyup aynen) muhafaza edicileri de biziz." (İLKHA)