“Güvenlik soruşturması düzenlemesi kaygı vericidir”
MAZLUMDER Mardin Şube Başkanı Ömer Hedekoğlu, güvenlik soruşturması düzenlemesinin kaygı verici olduğunu söyledi.
İlk defa veya yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacaklar hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması hükümlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin maddeleri de içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Devlet Memurları Kanunu'nda, devlet memurluğuna alınacaklar için genel şartlar arasında sayılan "Güvenlik soruşturması/arşiv araştırması yapılmış olmak" ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 29 Kasım 2019 tarihli kararıyla iptal edilmişti.
MAZLUMDER Mardin Şubesi, düzenlemeye ilişkin yaptığı açıklamada, bunun kavgı verici olduğunu söyledi. Şube binasında yapılan açıklamayı okuyan Şube Başkanı Ömer Hedekoğlu, düzenlemenin kanunlaşmadan önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.
Hedekoğlu, “Bilindiği üzere OHAL kapsamında çıkarılan 676 sayılı KHK ile devlet memurluğuna girişte güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması zorunluluğu getirilmişti. Bu düzenlemeyle devlet memurluğu için ilgili maddedeki şartlar yanında sınav ve mülakatlarda başarılı olmak yetmemekte, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından da başarıyla geçmek gerekmekteydi. Söz konusu düzenlemenin iptal edilmesiyle birlikte gündeme yeni bir teklif gelmiştir. Yeni teklif; memur alımlarının tamamına devletin güvenliği açısından kritik olan gizlilik dereceli kurumlara alımları düzenleyen 4045 sayılı kanun kapsamında güvenlik soruşturması/arşiv araştırması şartının getirilmesine, mevzuat değişikliği sonrası mağdur olduğunu iddia eden kişilerce açılmış davaların 6 ay süreyle durdurularak yeniden güvenlik soruşturması yapılmasına, 4045 sayılı kanun kapsamında ‘Değerlendirme Komisyonu’ kurularak. Çalışma usulleri ile güvenlik soruşturmasındaki kıstaslara ilişkin düzenlemeler içermektedir.” dedi.
“Belirtmek gerekir ki devlet memurluğuna alımlarda idarenin; yasal, meşru ve objektif kıstaslara dayanması yerinde bir uygulamadır.” diyen Hedekoğlu, “Ancak sübjektif kıstaslar, duyuma/tahmine dayanan tespitler ya da asıl kişi dışında akrabalara ilişkin şahsilik ilkesiyle bağdaşmayacak veriler üzerinden ‘güvenlik soruşturması/arşiv araştırması’ yapılarak kişilerin hayatlarına müdahale edilmesi meşru değildir.” dedi.
Geçmişte sübjektif ve keyfi yaklaşımlar öyle bir noktaya varmıştı ki, sivil toplum faaliyetlerinde bulunan kişilerin inancı veya etnik kökenine bakılarak mağduriyetler oluşturulduğunu dikkat çeken Hedekoğlu, şunları söyledi:
“Hatta fişleme yapan güvenlik görevlilerinin bir kısmı terör örgütü üyeliği ile yargılanırken, tuttukları istihbari raporlarla bazı vatandaşların mağdur edildiği anlaşılmıştı ya da bir kurum tarafından işe alınmamış bir vatandaş başka bir kurum tarafından uygun bulunup işe başlatılabilmişti. Yasa teklifiyle, Anayasa Mahkemesince iptal edilen güvenlik soruşturması/arşiv araştırması uygulaması tekrar canlandırılarak ve tahkim edilerek, ‘sadakat ve bağlılık’ gibi sübjektif kıstaslar getirilmektedir. İnsanların sadakat veya bağlılık derecelerini ölçecek bir alet olmadığına göre kim, neye göre karar verecektir?”
Düzenlemenin kanunlaşmadan önüne geçilmesi gerektiğini belirten Hedekoğlu, “MAZLUMDER olarak; meclis gündeminde gelmesi beklenen bahse konu güvenlik soruşturması düzenlemesinin gündemden çıkarılmasını ve kanunlaşmasının önüne geçilmesini, işe alımlarda sübjektif kıstaslar yerine, hukuki, meşru ve objektif kıstasların esas alınmasını, suç ve cezanın şahsiliği ilkesin her koşulda esas alınmasını, beklediğimizi ifade ederiz.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)