• DOLAR 34.532
  • EURO 36.633
  • ALTIN 2922.255
  • ...
Kişinin Kendine Zarar Verme Özgürlüğü Yoktur
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Danıştay 13. Dairesinin yürütmesini durdurduğu içkinin satışı ve yaş sınırı ile ilgili kararlarını değerlendiren Yeşilay Başkanı Avukat Muharrem Balcı, “Gerek hukukta gerekse dini inançlarda kişinin kendisine zarar verme özgürlüğü yoktur. Danıştay tarafından kanuni bir boşluğun gençler aleyhine doldurulması ise kabul edilebilir bir durum değildir” dedi

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Avukat Muharrem Balcı, Danıştay 13. Dairesinin yürütmesini durdurduğu 20 santilitre ve altında alkollü içkilerin marketlerde satışını engelleyen ve 24 yaş sınırı getiren maddelerinin Danıştay tarafından iptal edilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Sultanahmet’de gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Yeşilay Başkanı Balcı, Danıştay’ın kanuni bir boşluğu gençler aleyhine doldurmasının kabul edilemeyeceğini ifade ederek iptal edilen yönetmeliğin yerine daha sağlıklı sonuçlar alacak kanunların çıkarılması için çalışacaklarını söyledi.

ALKOL, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ÇALAR

2010 yılının Avrupa’da alkol ile mücadele yılı olarak ilan edildiğine dikkat çeken Balcı, “Pek çok ülkede ulusal ve uluslar arası stratejiler geliştirildi. İspanya alkolle ilgili düzenlemelerine Ulusal Uyuşturucu Strateji Planında yer vermiştir. Polonya’da alkole karşı mücadelede oluşturulan kampanyalardan en etkili olanının ismi “Alkol Özgürlüğümüzü Çalar”dır. Alkol kullanımının psikolojik, sosyolojik ve ailevi yapının bozulmasına sebebiyet verdiğini ve bunları önleyici tedbirlerin alınması, yaşamı sağlıklı sürdürmenin sağlanması için hukuki düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

KİMSE KENDİSİNE İSTEDİĞİ GİBİ ZARAR VEREMEZ

Gerek hukukta gerekse dini inançlarda kişinin kendisine zarar verme özgürlüğü olmadığına dikkat çeken Balcı, “Kişi alkollü içkiler, uyuşturucu madde kullanımı, tütün mamulleri kullanımı tercihi ile kendisine istediği gibi zarar veremez. Bunu yaptığı takdirde devletin müdahale etme zorunluluğu doğar. Öyle ki bundan zarar görecek olan vatandaşlar ve kamu da buna müdahale edebilmektedir. Yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı (Any. Md. 17/1), dokunulamaz ve devredilemez bir haktır. O halde, devletin bu hakları ihlal etmemesi ve yaşamı korumak için zorunlu önlemleri alması zorunluluğu vardır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, alkol, sigara ve diğer uyuşturucu maddelerin satış ve üretimine kontrolsüzce devam edilmesinin insan haklarının ihlali ve insanlığa karşı suç olduğunu düşünüyoruz” dedi.

2,5 MİLYON İNSAN ALKOLE KURBAN GİDİYOR

Dünya sağlık örgütünün verilerine göre alkollü içkilerin neden olduğu hastalık ve kazalar nedeniyle her yıl 2,5 milyon insanın öldüğünü dile getiren Balcı, ”Yani Dünyadaki toplam ölümlerin % 3,8’i alkol kaynaklı. Britanya Bağımsız Bilimsel Uyuşturucu Komitesi (ISCD) ve Avrupa Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) üyesi Bilim adamları tarafından yapılan araştırmada ise yeni bir “uyuşturucu zarar ölçeği” belirlendi. Merkezin araştırmasında bilim adamları, alkolün kokain veya tütünden yaklaşık 3 kat daha zararlı olduğunu ortaya koydular” ifadelerini kullandı.

ALKOLÜN ZARARLARI SAYMAKLA BİTMEZ

Korkunç trafik kazalarına, boşanmalara, her türlü taciz, tecavüz, cinnet ve cinayete neden olan alkol kullanımının engellenmesi için insanların ciddi bir eğitimden geçmesi gerektiğini belirten Balcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız bütün açıklamalarda ve basın toplantılarında alkolün zararlı etkilerine karşı mücadelede sağlıklı bir netice alınabilmesinin, yapılan düzenlemelerin uygulanabilir olmasına bağlı olduğunu söyledik. Bunun için de ilgili kurumların üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirmesi ile mümkün olacağını vurguladık. Bu bağlamda emniyet güçlerini, eğitim birimlerini ve diğer bütün kamu kuruluşlarını, kanaat önderlerini, sanatçıları ve sporcuları her fırsatta duyarlı olmaya çağırdık. Fakat bu duyarlılık çağrımız ilk olarak yargı organlarınca ihlal edildi. Danıştay 13. Dairesi aldığı kararla “Hacmi 20 cl ve altında bulunan ambalajlardaki alkollü içkilerin bakkal ve marketlerde satılamayacağı” ve “Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinliklerde alkollü içki satılamayacağına” ilişkin yönetmelik hükümlerinin yürütmesini durdurdu”

DANIŞTAY’IN BU KARARI MANİDARDIR

TAPDK’nın yapmış olduğu ve gençleri alkole karşı korumaya yönelik olan bu düzenlemenin kanunla yapılması veya kanuna açıkça dayandırılması gerektiği bir gerçektir” diyen Yeşilay Başkanı Balcı, “Fakat Danıştay tarafından kanuni bir boşluğun gençler aleyhine doldurulması da kabul edilebilir değildir. Devletin düzenleme yetkisi verdiği bir kurumun, gençlerin ve toplum sağlığının korunmasına yönelik hazırladığı yönetmeliğin en etkili iki maddesinin bu şekilde yürürlüğünün durdurulması hukuk mantığına, vicdana ve ülke gerçeklerine aykırıdır. Yürütmenin durdurulması kararı sadece hukuk mantığı açısından değil, verildiği zaman açısından da bünyesinde büyük sıkıntıları barındırmaktadır. Zira yaz aylarına girdiğimiz ve gençlere yönelik pek çok aktivitenin gerçekleştirileceği bir dönemde bu kararın verilmiş olması oldukça manidar görünmektedir. Yıllarca karara bağlanmayı bekleyen dosyaların aksine, alel acele karar verilmiş olması da düşündürücüdür” şeklinde konuştu.

DANIŞTAY’IN SINIRSIZ SERBESTLİK İSTEDİĞİ ALKOL’ÜN SEBEP OLDUĞU OLAYLARDAN SADECE DÖRT TANESİNİN SONUCU 7 ÖLÜ

ALKOLLÜ BABA, KIZINI BALKONDAN ATTI

Çorum’da alkol bağımlısı 5 çocuk babası Hakan D. (37), akşam eve geldiğinde 11 yaşındaki kızı Pınar’dan kendisine yemek yapmasını istedi. İçkili olan Hakan D., bir süre sonra mutfakta yemek yapmaya çalışan kızının yanına giderek, “Neden yemeğim hazır değil?” diyerek bağırmaya başladı. Hakan D. ardından kızını kucağına alıp 1’inci katta bulunan dairenin 3 metre yükseklikteki balkonundan aşağı attı.

Beton zeminin üstüne düşerek kafasından yaralanan Pınar D., komşularının çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Durumu iyi olan kız, “Patates kızartmaya çalışıyordum. Bir şey söylememe fırsat vermeden beni balkondan attı. Babam eve sık sık arkadaşlarını çağırır, birlikte içki içerler. Annem kredi kartı borcu nedeniyle 1 aydır cezaevinde yatıyor. Kardeşlerim de tehlikede olabilir. Onları kurtarın” dedi. Olayın ardından hiçbir şey olmamış gibi oturduğu evde yakalanan Hakan D., kontrollerde 4.00 promil alkollü çıktı. Pazarcılık yaparken 2 yıl önce iflas eden Hakan D.’nin ifadesi aşırı derecede içkili olduğu için alınamadı. Hakan D.’nin 8 ay önce boşandığı eşi Sibel Kaymaz’ın 12 bin liralık kredi kartı borcu nedeniyle 1 aydır cezaevinde olduğu belirlendi.

ALKOL, SONUNU GETİRDİ

Sakarya’nın Akyazı İlçesi’nde 16 yaşındaki A.K.’ye, alkol aldıktan sonra cinsel tacizde bulunan 48 yaşındaki Çetin K. tacizde bulunduğu gencin ağabeyi ve arkadaşları tarafından dövülerek öldürüldü.

ALKOL ZEHİRLENMESİNDEN ÖLDÜ

Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde geçtiğimiz hafta tekneyle geziye çıkan 120 kişiden 21’i, döndükleri otellerinde fenalaşıp alkol zehirlenmesi şüphesiyle Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Aralarında 1 Türk’ün de bulunduğu 14 kişi Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada tedavisi süren 28 yaşındaki Maria Shalyapina, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Komaya giren 3 Rus, kaldırıldıkları hastanede hayatını kayettiler.

ALKOLLÜ TRAFİK CANAVARI DEHŞET SAÇTI

Bozulan arabalarını güvenlik şeridine çeken 3 kişi korkunç bir olay yaşadı. Edinilen bilgilere göre, içinde 4 kişi bulunan 06 VZ 459 plakalı araç, arıza sebebiyle yol ayrımının hemen ilerisindeki emniyet şeridine park etti. 3 kişi, arızaya bakmak için otomobilden indi. Arkadan gelen araçların kendilerini görmeleri için park ettikleri yerin ilerisine reflektör koyan şahıslar, otomobilin lastiğini çıkarmaya başladı. Bu esnada 06 MRE 07 plakalı aracın alkollü sürücüsü Bilal P., direksiyon hakimiyetini kaybedip araçlarını tamir etmek için emniyet şeridinde bekleyen şahıslara çarptı. Şahıslardan birinin başı, çarpmanın etkisiyle aracın tekerlek kısmına sıkışıp koptu. Kopan baş, aracın yanında kalırken bedeni yaklaşık 5 metre ileriye sürüklendi. Hemen yanında bulunan diğer kişi de çarpmanın etkisiyle hayatını kaybetti. Dışarıda bulunan üçüncü şahıs ise ağır yaralandı. Otomobilin içindeki dördüncü şahıs, olayın tesiriyle girdiği şoktan çıkamadı. 112 sağlık ekipleri kısa sürede kaza mahalline geldi. İki şahsın yaşamını yitirdiğini belirleyen sağlık ekipleri, ağır yaralanan ile şoka giren şahısları ambulanslarla hastaneye götürdü.

Şükrü Gündüz / İstanbul

Bu haberler de ilginizi çekebilir