Türkiye’nin 81 ilinde 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle bir basın açıklaması yapan Memur-Sen, İslan coğrafyasında yaşanan zulümlere dikkat çekti.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, il binasında düzenlediği basın açıklamasına Memur-Sen’e bağlı sendikaların il başkanları ile çok sayıda STK temsilcisi ve üyesi katıldı.

Sezer'in yaptığı basın açıklamasında Doğu Türkistan ve Mısır başta olmak üzere zulüm altındaki tüm insanların yaşadıkları hak ihlalleri göz önüne serildi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 71 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul ve ilan edildiğini hatırlatan Sezer, insanca yaşama hakkının sınırlarını belirleyen beyannameye rağmen, emeğin sömürülmesine, haksızlıkların sürmesine, kanın akmasına, masumların öldürülmesine, insanların yerinden yurdundan edilmesine engel olunamadığını vurguladı.

Geçen yıldan bu yana savaş ve çatışmalarda 12 bin çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çeken Sezer,  "ABD’den Rusya’ya Çin’den AB’ye kadar küresel emperyalizm, genelde insanlığa özelde ise İslam dünyasına karşı acımasız bir savaş yürütüyor. Küresel emperyalizm nedeniyle küresel yoksulluk ve açlık büyürken, iç savaşlar ve insani krizler derinleşiyor. Bugün dünyada 66 ülkede savaş ve çatışma yaşanırken ölen her 4 kişiden 3'ünü siviller oluşturuyor. 2018'de savaş ve çatışmalarda 12 binden fazla çocuk yaşamını yitirdi. BM’nin tespitlerine göre geçen yıl ölen ve yaralanan 24 binden fazla çocuğa karşı ağır hak ihlallerinin nedeni, çocukların savaşçı olarak kullanılması, cinsel şiddete maruz kalması ve hastane ya da okullara saldırılar düzenlenmesidir." dedi.

Sezer, "Bizler Memur-Sen olarak, dünyanın yaşadığı insani krizin arkasında emperyalizmin sömürü düzeninin olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. İnsanlığın zulümden kurtuluşunun ezilen toplumların ve İslam dünyasının dayanışmasından geçtiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında ve zulme karşı durmaya devam edeceklerini vurgulayan Sezer, "Emperyalizmin sömürü düzenine karşı direniş ateşini her koşulda harlamayı sürdüreceğiz. Biz vicdanın sesiyiz. Bütün sesleri sustursalar da vicdanın sesini susturamazlar. Tarihe ve insanlığa karşı sorumluluğumuz gereği susmayacağız. Mısır, Suriye, Doğu Türkistan ve Filistin zindanlarındaki kardeşlerimiz özgür oluncaya, dökülen kanlar duruncaya kadar mazlumların sesi, çığlığı olacağız. Kahrolsun küresel emperyalizm! Yaşasın zulme karşı direnişimiz!" şeklinde konuştu. (Ramazan Kösedağ-İLKHA)