• DOLAR 34.661
  • EURO 36.342
  • ALTIN 2933.985
  • ...
'Afganistan'ı ihmal etmek, telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır'
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenen "Asya'nın Kalbi İstanbul Süreci 8. Bakanlar Konferansı"na katılarak, bir konuşma yaptı.

Konferansa ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının, Afganistan başta olmak üzere, katılımcı ülkeler için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Afganistan'ın karşı karşıya bulunduğu sınamaların kahir ekseriyetinin ancak iş birliği ve dayanışmayla aşılabileceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap doğar. Bölgesel sorunların üstesinden ancak bölgesel sahiplenmeyle gelinebilir. Ne kadar çetrefil olursa olsun, dayanışma ve güç birliği olduğu sürece, aşılamayacak hiçbir engel yoktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Asya'daki sıkıntıların önemli bir bölümünün kaynağının oradaki ülkelerin sınırları dışından kaynaklandığına işaret ederek, Güney Asya bölgesinin ve yakın çevresinin karşı karşıya bulunduğu problemlerin üstesinden gelebilmesi için bölgesel iş birliği ve dayanışmanın şart olduğuna vurgu yaptı.

İstanbul Süreci'nin bölgesel, yerel çözümler üretilebilmesi için son derece faydalı bir platform olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Süreci'nin gerek işleyiş tarzı gerekse prensipleriyle, bu anlamda eşsiz bir bölgesel iş birliği modeli sunduğunu söyledi. Türkiye olarak kuruluşundan bu yana İstanbul Süreci'ne en üst düzeyde sahip çıktıklarını ve çıkacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burası, siyasi, güvenlik, ekonomik ve ticari boyutlarda Afganistan'la ilgili tüm paydaşları bir araya getiren tek platformdur." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'ın hassas bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek, uluslararası toplumun Afganistan'a yapmakta olduğu maddi ve manevi yatırımları artırması gerektiğini kaydetti.

Uzun ve meşakkatli çabalar sonucunda elde edilen başarıların, gerekli özen gösterilmezse, kısa sürede yerini büyük bir hezimete bırakacağı uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu durum, Afganistan gibi kırılgan ülkeler için çok daha geçerlidir. Son yıllarda elde edilen kimi kazanımlara odaklanarak Afganistan'ı ihmal etmek, telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Bunun için hepimizin, Afganistan'ın barış, huzur ve istikrarını önemseyen tüm ülkelerin çabalarını artırması önem arz ediyor. Rehavete kapılmadan, içinde bulunduğu bu kritik dönemde Afganistan'ı imkânlarımız ölçüsünde her alanda desteklemeyi sürdürmeliyiz. Ancak bu şekilde terör örgütlerinin Afganistan'da palazlanmak için müsait ortam bulması engellenecektir. Bununla birlikte, özel sektörün dâhil olmadığı hiçbir kalkınma hamlesinin hedefine ulaşamayacağını biliyoruz. Afganistan'ın ekonomik ve sosyal kalkınmasında, özel sektörün ve bölgesel projelerin büyük rolü olacaktır. Bu doğrultuda atılan adımları takdirle karşılıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO müttefikleri olarak Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Kuvvetleri'ne katkılarının devamına yönelik taahhüdü, geçen hafta Londra'da tekrar yinelediklerini anımsatarak, NATO ülkelerini, Afganistan'a verdikleri desteği devam ettirmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak, gerek Afganistan ordusunun ve polisinin kapasitesinin artırılmasına, gerek Afganistan'ın ekonomik, ticari ve sosyal alanda kalkınmasına desteğimiz bakidir. Afgan kardeşlerimiz, talep ettiği müddetçe bunu devam ettirme yönündeki kararlılığımız da tamdır." açıklamasında bulundu.

Uluslararası toplum Afganistan'a yönelik taahhütlerine bağlı kalırken, Afgan Hükûmeti'nin de yükümlülüklerini yerine getirmesinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Cenevre'de kabul edilen "Karşılıklı Hesapverilebilirlik Çerçevesi"nin uygulanmasında Afgan Hükûmeti'nce atılmakta olan olumlu adımları memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.

"Kaostan beslenenler dışında, kardeş kavgasının kazananı yoktur"

Afganistan'ın yolsuzluk, uyuşturucu üretimi ve ticaretiyle mücadele, kadının statüsünün güçlendirilmesi, eğitim gibi başlıklarda hâlen alacakları mesafeler olduğunu, kronik sorunların kısa sürede çözüme kavuşturulmasının da beklenemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada önemli olanın sorunlarla yüzleşme iradesinin ortaya konulması olduğunu, Afganistan'ın, son dönemde attığı kararlı adımlarla bu iradeyi ziyadesiyle gösterdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'ın, kardeş kavgasından çok çekmiş, çok ağır bedeller ödemiş bir ülke olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaostan beslenenler dışında, kardeş kavgasının kazananı yoktur. Afgan siyasetindeki etnik fay hatlarının giderek keskinleştiğini görüyor, bundan da kaygı duyuyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucundan bağımsız olarak, yeni Hükûmetin Afgan siyaset sahnesinde kucaklayıcı, birleştirici ve samimi yaklaşımlar benimsemesini temenni ediyoruz. Adil ve şeffaf bir şekilde yapılan, sayım süreci de yine bu ilkeler temelinde sürdürülen Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı, Afgan halkının iradesiyle belirlenecektir. Bu sonucu, herkes saygıyla karşılamakla yükümlüdür. Yeter ki seçim sürecinin meşruiyetine gölge düşmesin. Aksi takdirde, Afgan halkının demokrasiye inancını kaybetmesi gibi bir neticeyle karşılaşmamız kaçınılmazdır. Afgan halkının ve tüm kurumlarıyla Afgan Devleti'nin böyle bir duruma mahal vermeyeceğine inanıyorum."

Afgan makamlarına Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesine verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı'nın, Afganistan'da son bir yıl içinde 12 liseyi devraldığını, vakıf aracılığıyla Afganistan'ın eğitim sektörüne sağlanan desteği sürdürmeye kararlı olduklarını yineledi.

"Afganistan'da tesis edilecek kalıcı barış, terörle ortak mücadelemize büyük bir güç katar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'a barışın gelmesi ve daim olmasının, konferans katılımcılarının samimi ve gerçek desteğiyle mümkün olacağını sözlerine ekleyerek, Asya'nın Kalbi-İstanbul Süreci'nin, barışa bölgesel destek sağlanması konusunda gayet faydalı ve etkin işlev gördüğüne inandığını aktardı.

Afganistan'da barışa bölgesel destek sağlanmasına yönelik inisiyatiflerin sayısındaki çeşitliliğin de dikkat çekici olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esas amaç, Afgan halkının tüm unsurları arasında anlamlı diyalog ve müzakere kapısını açacak bir ortamın hazırlanması olmalıdır. Sürecin bu anlayışla yürütülmesi zaruridir. Kaynaklarımızın doğru ve etkin kullanılabilmesi için, bu konuda da samimi diyaloğa ve koordinasyona ihtiyacımız bulunuyor.  İstanbul Süreci'nin bu ihtiyacı karşılayacak en doğru adres olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"DEAŞ virüsünün Afganistan'a bulaşmasının önüne geçilmelidir"

"Afganistan'da tesis edilecek kalıcı bir barışın, terörle ortak mücadelemize büyük bir güç katacağı da aşikârdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "DEAŞ'la bilfiil, göğüs göğse çarpışan, bu mücadelede en ön safta yer alan bir ülke olarak, örgütün Afganistan'da yeniden zemin kazanmaya başlamasını üzüntüyle takip ediyoruz. Afgan güvenlik güçlerinin DEAŞ'la mücadeledeki kararlılıkları ve bilhassa son haftalarda elde ettikleri başarılar ise memnuniyet vericidir. DEAŞ virüsünün Afganistan'a bulaşmasının önüne mutlaka geçilmelidir. Bu terör örgütü, Suriye ve Irak'ta işlediği vahşi cinayetlerle, en büyük zararı İslam dünyasına ve Müslümanlara vermiştir. Bu örgüt eliyle coğrafyamız adeta kan gölüne çevrilmiştir. DEAŞ'la mücadelede Afgan makamları yanında bölgedeki tüm aktörlere önemli görevler düşüyor. 304 vatandaşını DEAŞ terörüne kurban vermiş bir ülke olarak bu örgütün Afganistan'dan kazınıp atılması için elimizden gelen desteği vereceğiz. Aynı hassasiyetin buradaki tüm dostlarımız tarafından da sergileneceğine inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferans katılımcılarını Asya'nın Kalbi İstanbul Süreci'nden en iyi şekilde değerlendirmeye davet ederek, müteakip dönem başkanlığını devralan Tacikistan'a da başarılar diledi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir