Yılbaşı İnanca Yapılmış Şeytani Bir Saldırıdır
Yılbaşının bizden, hayatımızdan, toplumumuzdan ve değerlerimizden aldıklarını söyleyen Muş esnafı \"Yılbaşının bizim inanç, örf ve İslami olan geleneklerimizle bağdaşan hiç bir yönü yoktur\" dedi.
MUŞ- Yılbaşı kutlamaları ile ilgili toplumun her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. Yılbaşının bizden, hayatımızdan, toplumumuzdan ve değerlerimizden çok şey aldığını söyleyen Muş esnafından Kenan Sezgin, \"Yılbaşının bizim inanç, örf ve İslami olan geleneklerimizle bağdaşan hiç bir yönü yoktur\" dedi.
Yılbaşı Halkımızın İnancına Yönelik Yapılmış Şeytani Bir Operasyondur
Müslüman`ın hayatında kesinlikle yılbaşı gibi bir şeyin olmadığını dile getiren Kenan Sezgin, çocuk iken yılbaşı diye bir şey bilmediklerini ifade ederek, \"Zaten toplumumuzda öyle bir kavram da yoktu. Bu kültür tamamen Avrupai bir kültür olup halkımızın içine çeşitli hilelerle sonradan getirilmiş olan bir şeydir. Maalesef artık şu an yılbaşı, sanki Müslüman halkımızın inanç ve kültüründen bir parçaymış gibi algılanmaya başlandı ve bu düşünce halkın büyük bir kesimi tarafından da benimsenmektedir. Bana göre yılbaşı, Müslüman halkımızı inanç ve kültüründen uzaklaştırmaya yönelik bilinçli ve teşkilatlı bir şekilde organize edilmiş şeytani bir operasyondur ve bu operasyon büyük ölçüde başarıyla sonuçlanmıştır`` dedi.
Bizi Yönetenler Bizi Bu Hale Getirdiler
Halkımızın bu duruma gelmesinde devletin büyük ölçüde katkısının olduğunu söyleyen Sezgin;`` Maalesef bizi yönetenler bizi bu hale getirdiler. Bu kötülüklerin toplumumuzun içine girmesinde devletin, devletin eğitim sisteminin ve özellikle medyanın önemli ölçüde etkisi olmuştur. Hele hele Milli Piyango gibi bir illetin devlet tarafından resmileştirilip organize edilmesi ayrıca bir derttir. Artık yılbaşı denince insanların aklına oyun, eğlence, milli piyango, hindi ve sabahlara kadar eğlenip içki içmek geliyor maalesef. Toplum olarak öyle bir duruma geldik ki, nefsimizi tatmin etmek ve para kazanmaktan başka bir şey düşünemez olduk. Esnafımıza bakıyoruz, artık yılbaşında kampanyalar yapmaya başladı ve bu şekilde yılbaşını daha çekici bir hale getirdi. Gerçekten Müslüman toplum adına çok vahim bir durumdur bu`` dedi.
Cuma Namazına İzin Yok, Ama İçki İçenlere Bir Gün İzin Veriliyor
Çağdaş eğitim sisteminde ve özellikle Üniversitelerde nasıl şehvetperest bir nesil yetiştirildiğine dikkat çeken Sezgin, gençlerimize bu tür gayri İslami ve gayri ahlaki olan şeylerin özendirilmeye çalışılması da, bizzat sistemin eliyle organize edildiğinin ispatı olduğunu söyledi. Cuma Namazının zamanının da kılınmasına izin verilmemesine de dikkat çeken Sezgin, ``Türkiye`nin doğusu ile batısı arsında yaklaşık bir saatlik bir zaman farkı var. Bizim bölgemizde öğlen namazı saat 11.00 civarında oluyor. Devlet dairelerinde öğlen mesaisi saat 12.00`de olduğundan kamu çalışanları Cuma namazına gelemiyor. Dolayısıyla Cuma namazı saat 12.00`a erteleniyor. Şunu demek istiyorum. Müslümanlara Cuma Namazlarını zamanında kılmaları için bir saat izin vermeyen bu düzen, sabahlara kadar içki içip çılgınca eğlenen, kalmadık çirkeflikler yapan şehvetperestlere bir gün boyunca tatil veriyor. Artık ülkenin gelmiş olduğu durumu siz düşünün`` dedi.
Bütün Sivil Toplum Sorumluluğunun Bilincinde Olmalıdır
Kenan Sezgin, genelde ve özelde toplum olarak bu illete karşı yapılması gereken bazı şeylerin olması gerektiğini belirterek, öncelikle ailemizi gayri İslami olan inanç, gelenek ve kültürler konusunda bilinçlendirmemiz gerektiğini, özellikle alimlerimizin yılbaşı konusuyla ilgi olarak ciddi anlamda hutbe ve vaazlar vermeleri gerektiğini söyledi. Tüm sivil Toplum Kuruluşlarının yılbaşı konusuna karşı duyarlı olmaları ve halkı bilinçlendirme noktasında organizeli bir şekilde birlikte hareket etmeleri gerektiğini, özellikle milli piyango biletlerinden uzak durulması gerektiğini söyleyen Sezgin, son olarak duyarlı bütün Müslümanların ve halkın bu illete karşı uyarma noktasında gündem oluşturmaları gerektiğini sözlerine ekledi. (Şirin Çağlayan-İLKHA)