Bu ruh hastalarını kim tedavi edecek?
“1 Aralık’ta cezaevinden firar ettiğimde kafama koymuştum: Birilerini öldürecektim” bu ifadeler iki gün önce Ordu’da genç bir kızı öldüren katil zanlısına ait.
Bir suç makinası Özgür Arduç…
Uyuşturucu bağımlısı…
14 yıl önce bir çocuk öldürmüş…
2018 yılında hırsızlık suçundan yakalandı
12 suç kaydı var… bir de kayıt altına alınamamış suçlarını siz düşünün
Ordu’da Ceren Özdemir isimli genç kızı öldüren katilin polis sorgusundaki ifadeleri kan donduran cinsten.
Önce o ifadeleri bakalım…
"Birçok bayanı öldürmek için takip ettim. Ancak çevrede başka insanların olması nedeniyle olayı gerçekleştiremedim. Bu amaçla bir dükkanın önünden geçerken bıçağı çaldım. Olay günü Süleyman Felek Caddesi üzerinde kızı gördüm, takip ettim. Evinin önüne geldiğimizde montumun cebindeki bıçağı çıkartarak, koluma soktum. Amacım, kızı öldürüp, çantasını almaktı. Bu sırada kız kapı ziline bastı. Üst kat camından bir bayanın baktığını gördüm. Kapı açılınca kız içeri girdi. Ben de arkasından 'Bakar mısınız, burada Metin diye biri oturuyor mu?' dedim. Bana dönmesiyle birlikte bıçağı rastgele iki defa sapladım. Koşarak oradan uzaklaştım. Sabah kendime yeni avlar aradım; ama fırsat bulamadım."
Anlaşıldığı kadarıyla Özgür Arduç’un Ceren Özdemir’i öldürmek için herhangi bir nedeni yok.
1 Aralıkta cezaevinden firar ederken zaten birilerini öldürmeyi kafaya koymuş.
Normal şartlarda (önceki suçlarından dolayı) 23 yıl ceza alan bu suç makinası nasıl ıslah olacak?
Islah olmayacaksa, yarın bir afla tekrar topluma karışmasını ve yine yoldan geçen birilerini öldürmesini mi beklemeliyiz?
Bu ve benzeri cinayetler her ne kadar toplumsal çöküşmüşlüğümüzün delillerinden ise, bir o kadar da bu hukuk sistematiğinin çözüm üretemediğinin delilidir.
Kanun, mazlumları koruyamıyorsa, katillere hak ettiği caydırıcı cezayı veremiyorsa ne işe yarar?