Enkaz altında kalan sırlar: Isparta'daki uçak kazası
Isparta'daki uçak kazasının üzerinden 12 yıl geçti. Dosyadaki bazı kurum ve kişiler için zaman aşımı süresi de böylece dolmuş olacak. Kazayla ilgili ilk günden bu yana yanıt bekleyen pek çok soru işareti var.
30 Kasım 2007, gece 3 suları...
Isparta'ya giden 1996 yapımı 165 koltuk kapasiteli MD 83 tipi uçak bir anda rotadan çıktı ve düştü. Uçak enkazına sabahın ilk ışıklarında ulaşıldı.
Isparta'ya giden uçakların güzergahı gölün üzerinden devam ediyor ve arkasındaki havaalanına iniyor. Ancak tarihler 30 Kasım 2007’yi gösterdiğinde böyle olmadı. Gelen uçak gölün üzerinden vadiye girdi. Önce ağaçları biçen uçağın kanadı kırıldı, daha sonra uçak parçalara ayrıldı. 57 kişi hayatını kaybetti.
Hayatını kaybedenlerin arasında bilim insanlarının da olması ilk günden itibaren kazayla ilgili soru işaretlerine neden oldu. Uçakta hayatını kaybeden bilim insanları, Türkiye’nin özellikle enerji alanında çok önemli bir projeye imza atacak başlığı üzerinde çalışıyordu. Başlığın adı; toryumdu.
Toryum nedir?
Toryumun keşif tarihi 1828. Adını mitolojideki savaş tanrısı Thor'dan alıyor. Uranyum gibi doğada serbest halde bulunmuyor. Tek başına nükleer yakıt olarak kullanılamıyor. Ancak tüm dünyada uranyum yerine toryum kullanılması için bilimsel çalışmalar var. Türk Hızlandırıcı Projesi de bu açıdan büyük önem taşıyordu.
"İnşallah kuracağımız merkezde de bir proton hızlandırıcı düşünülüyor. Bu da ileride belki prototip toryum nükleer santral yapmamız için ön çalışmalara olanak sağlar."
Kazada yaşamını yitiren Prof. Dr. Engin Arık'tan geriye kalan bu sözler, çalışmanın ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
11 üniversiteden 100'ü aşkın araştırmacı yer alıyordu
Bilgi Üniversitesi Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, projenin, desteklenen en yüksek bütçeli projelerden biri olduğunu söyledi.
"11 üniversiteden 100'ü aşkın araştırmacının yer aldığı uzun soluklu bir projeydi. Bu projenin asıl amacı, bahsi geçen Türk Hızlandırıcı Merkezini tasarlamaktı."
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy ise, "Hızlandırıcı teknolojisi 10 stratejik teknolojiden biri. Diğerleri nükleer, nano teknoloji, moleküler biyoloji, genetik. Ama bu hızlandırıcı teknolojisi olmadan kalan 9'u gelişmiyor."
Uçak kazası proje için kırılma anıydı
Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Metin Arık ise, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Mesele zaten toryum değil, toryumu yakacak teknolojiyi kendi inşa etmek meselesi. Eğer bunu yapabilseydik çok önemli bir adım olacaktı bizim için. Maalesef biz nükleer konuda ve hızlandırıcı konusunda çok geç kaldık. Hızlandırıcı konusu 1930’larda başladı biz bununla hiç ilgilenmedik. Nükleer reaktörler de ikinci dünya savaşından hemen önce başladı ve bu konuyla da ilgilenmedik uluslararası alanda bize verilen sözlere çok safça kandık kötü oldu."
Isparta'daki uçak kazası, Cumhuriyet'in 100. yılında sonuçlanması planlanan proje için kırılma anıydı.
Serkant Ali Çetin, "Şu bir gerçek, Engin Hoca'nın özellikle kaza ile birlikte aramızdan ayrılmış olması sadece Türk Hızlandırıcı Merkezi ile ilgili çalışmalarda değil, Türkiye'de deneysel parçacık fiziği yüksek enerji fiziği çalışmalarında da kendisinin sayesinde edindiğimiz momentumu azalttı" dedi.
Türk Hızlandırıcı Merkezinin ilk projesinin kurulumu sürüyor. 2021 yılında tam kapasiteyle hizmete alınması bekleniyor. Türk Hızlandırıcı Projesi ve Türkiye'nin zengin toryum rezervleri de hesaba katıldığında Isparta'daki kaza ile ilgili soru işaretleri artıyor.
Kazayla ilgili sorular hala aydınlatılamadı
Kazada yaşamını yitirenlerin avukatı, aynı kazada yeğenini kaybeden Şehnaz Yüzer. Yüzer, pek çok noktanın hala aydınlatılamadığını söylüyor.
"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü mesela Word Focus şirketini bu uçağı kazadan önce 11 kez kazadan sonra da 2 kez denetlemiş. Denetleme raporlarının tümünde pek çok bilgi var eksikler var yanlışlar var. Bu uçakların bakım tamirleri yapılamıyor diye. Öyle ki mesela uçuş eğitiminden sorumlu kişinin yeterlilik belgesi yok yeterli değil. Pilotların eğitimleri eksik müteveffa pilotların bu uçağı uçurmak için eğitimleri eksik."
Türkiye için büyük önem taşıyan bir projeyi hayata geçirmeye çalışan bilim insanlarının yaşamını yitirdiği kazayla ilgili yanıt bekleyen pek çok soru var.
Kazanın üzerinden 12 yıl geçti. Dosyadaki bazı kurum ve kişiler için zaman aşımı süresi doldu.
Şehnaz Yüzer, "Bu olayda bize göre araştırılmayan eksik kalan pek çok yanlışlık ve eksiklik var. Yargılamanın daha fazla delille ve bazı bulgularla devam edeceğini umuyorum" dedi.