• DOLAR 34.626
  • EURO 36.341
  • ALTIN 2921.31
  • ...

Hak Sanayici ve İş Adamları Derneği HAKSİAD, Dijital Hizmet Vergisi, Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi, gelir vergisi tarifesine yeni dilim ve oran eklenmesi gibi düzenlemeleri de içeren kanuna ilişkin açıklamada bulundu.

Devletlerin ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla başvurduğu maliye politikası araçları arasında vergi politikalarının belirleyici rol alabilmekte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bilindiği üzere ülkemizde de bu maliye politikasına sıklıkla başvurulup vergilendirme dilimleri yapılıyor ama vergilendirmeler yapılırken her şeyden önce adil ve iyi işleyen vergi sistemi uygulamaları olmalı ki ekonomik büyüme olabilsin. Peki, bizde de amaç ekonomik büyüme mi? Tabi ki amaç  günü kurtarmak ekonomik cari açığa geçici çözümler bulmak…" denildi.

"Ağır vergiler altında ezilen bir ekonomi oluşturuluyor"

Hükümete yöneltilen "Her alandan vergi almak ekonomi için tek kurtuluş mu?" şeklinde soruyla devam eden açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

İki gün önce Dijital Hizmet Vergisi, Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi, gelir vergisi tarifesine yeni dilim ve oran eklenmesi gibi düzenlemeleri de içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Bu vergiler ile gün geçtikçe üreten değil ağır vergiler altında ezilen bir ekonomi oluşturuluyor. Unutulmamalı üretimin önündeki en büyük engellerden biri bu ağır vergiler. HAKSİAD olarak hükümete şunu tavsiye ediyoruz; bırakın  yeni vergi dilimleri oluşturmayı hatta mevcut vergilerde üretici ve tüketiciyi rahatlatıcı düzenlemeler yapılmalı ve vergiler sadeleştirmeli. Üretime dayalı ülkelerle bizim ülkemizi karşılaştırdığımızda en basitinde bir arabada da dahi aramızda büyük uçurumlar oluşmuş durumda. Bunun müsebbibi elbette dolaylı vergiler. Hükümetler geçmişten günümüze kadar hep cari açıklarını bu dolaylı vergilerle kapatmaya çalıştılar ve yeni çıkan vergilerde bundan ibarettir.

Yenilebilir ve katma  değeri yüksek ürünlerin ekonomiye kazandırılması

"Ülkemizde yenilebilir ve katma  değeri yüksek ürünleri ekonomiye kazandırmadığımız sürece geçici çözümler beyhudedir." denilen açıklamada, "Yıllarca inşaat sektörüne yatırım yapıldı. Ancak son yıllardaki kriz ortamı inşaat sektörüne yapılan yatırımların ne kadar yanlış olduğunu göstermekte. İlk önce elimizdeki kaynaklar iyi değerlendirilmeli tarım, hayvancılık, turizm ve madencilik gibi verimli olduğumuz alanlarda kullanılmalı. Ayrıca hammadde bakımından zengin olduğumuz sanayi kolları geliştirilmeli. Bunları yapmadığımız sürece diğer ülkeler karşısında güçlü olmayacağımız gibi dış ülkelerden her türlü hammadde ve ürünü almak zorundayız. Bu da şu demek oluyor dışa bağımlılık gün be gün ziyadesiyle artacaktır ve uzun süre daha dış güçlere mahkum olacağız." ifadelerine yer verildi. (İLKHA)