"10 Kasım törenlerindeki secde etme görüntüleri eğitim anlayışına darbe vurmuştur"
10 Kasım etkinliklerinde minik çocukların Mustafa Kemal'in portresi önünde secde ettirilmesini sert dille eleştiren HÜDA PAR, görüntülerin eğitim anlayışına, eğitim yuvalarına ve eğitimci kimliğinin saygınlığına darbe vurduğunu belirtti.
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan gündem değerlendirmesinde, Türkiye’nin birçok ilinde düzenlenen 10 Kasım etkinliklerde kaydedilen skandal görüntülere sert tepki gösterildi. Değerlendirmede görüntülerin "toplumun genel ahlakına ve inancına bir meydan okuma" olduğu vurgulanarak konuya ilişkin açılan soruşturmanın ciddiyetle yürütülmesi gerektiğinin altı çizildi.
Haftalık iç gündem değerlendirmesinde ayrıca ülkedeki ekonomik krize değinildi. Son açıklanan işsizlik rakamları bağlamında ekonomik durumun eleştirildiği gündem değerlendirmesinde; kamudaki israftan vazgeçilmesi, usulsüzlük ve yolsuzlukların önünün alınması gerektiği kaydedildi.
Eğitimde hurafeciliğin çocuklara aşılanması
Eğitim sisteminin bir türlü düzeltilememesinin altında yatan "asıl nedenin" nesillerin öz değerlerinden uzaklaştırılarak yabancı değerlerle yetiştirilmesi çabaları olduğu belirtilen değerlendirmede, "Cumhuriyetle beraber toplumsal aidiyetler bütününe sünger çekilerek yüzü batıya ve batı değerlerine dönük yeni nesiller yetiştirme çabaları bugüne kadar hep devam etti. Eğitim sistemine eğitim dışından faktörlerin yüklenmesi çabaları, bugüne kadar özgün bir eğitim sisteminin oluşturulmasına hep engel olmuştur. ‘Yerli ve Milli’ kavramlarının amaçlarından çıkarılarak dayatmacı bir anlayışın perspektif haline getirilmesi, kimi zaman ölçünün kaçırılmasına ve çocukları totemci bir anlayışa sevk etmektedir." denildi.
"10 Kasım törenlerindeki secde etme görüntüleri eğitim anlayışına darbe vurmuştur"
10 Kasım törenlerindeki medyaya yansıyan görüntülerin, "toplumun genel ahlakına ve inancına bir meydan okuma olduğu" belirtilen değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
"Bunun son örneği insanları hayret içinde bırakan 10 Kasım törenlerinde ortaya çıkan görüntüler olmuştur. Anma ve saygı kavramlarını altüst eden, ideolojiyi dogma şeklinde minik zihinlere dayatan ve ancak ibadetlerde sergilenen secde etme görüntüleri, toplumsal genel ahlak ve inanç değerlerine meydan okumuş, her şeyden önce eğitim anlayışına, eğitim yuvalarına ve eğitimci kimliğinin saygınlığına darbe vurmuştur.
Farklı illerde organize edilen secde merasimlerinin hepsinin detaylara kadar aynı şekilde olması bunların münferit birer hadise olmadığını ispatlamaktadır. Oluşan tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’nın inceleme ve soruşturma başlatıldığını belirtmesi önemlidir. Ancak küçücük çocukları hurafeciliğe sevk edenler hakkında açılan soruşturmanın ciddiyetle yürütülerek sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması çok daha önemlidir. Eğitimin toplumsal aidiyetler, genel ahlak ve inanç ilkelerinden uzaklaştırılması sonucunda yetişen gamsız nesillerden herkesin şikâyetçi olduğu bir dönemde eğitim faaliyetlerinin iyileştirilmesi yerine daha fazla yozlaştırılmasına müsaade edilmemelidir."
Yoğun gündemin perdelediği ekonomik kriz
Son açılanan işsizlik rakamlarının değerlendirildiği iç gündem değerlendirmesinde, "Yeni açıklanan işsizlik istatistikleri, ekonomik krizin boyutlarını göstermesi açısından oldukça dikkat çekicidir. Buna göre işsizlik, geçen yılın aynı ayına göre 2.9 puan daha yükselerek yüzde 14 oldu. Yine aynı döneme göre işsiz sayısı 980 bin kişi artarak 4 milyon 650 bin kişiye yükseldi. Bu rakamlara göre işsizlik oranı son 15 yılın zirvesine çıkmış bulunmaktadır. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise tam anlamıyla uçuşa geçti. Zira 15-24 yaş aralığındaki genç nüfusta işsizlik oranı 6.6 puanlık bir artış ile yüzde 27.4 olarak gerçekleşti. Bu genç işsizler içindeki Yükseköğretim mezunlarının sayısı ise yüzde 15.2'ye çıktı." denildi.
Ekonomik sorunların çözümü için hükümetin bir gündeminin olmadığı ifade edilen değerlendirmede, "İçerde ve dışarıda yaşanan yoğun ve sıcak gündem işsizliği, hayat pahalılığını ve üretimdeki durgunluğu gölgelemiş, toplumsal buhranı gözlerden kaçırtmıştır. Özellikle genç nüfustaki yüzde 27.4'lük işsizlik oranı, gençliğimizin geleceğinin karanlık olduğunu, ekonomik krizin tüm hedef ve ideallerini bitirdiğini göstermesi açısından önemlidir. İktisadi anlamda Türkiye'de bir tarafta zamlar, fiyat ayarlamaları ve vergi artışları varken diğer tarafta günden güne artan işsizlik, düşen istihdam, sanayi ve üretimin neredeyse tamamen duran çarklarının bulunduğu bir resim vardır. Her biri diğerinin sebebi ya da sonucudur. Ekonomi idaresinin ise bu kötü gidişata çözüm bulma gibi bir gündemi yoktur. Bu durumun sürdürülebilir olmadığı ortadadır." ifadelerine yer verildi.
"Kamudaki israftan mutlaka vazgeçilmeli, usulsüzlük ve yolsuzlukların önü alınmalıdır"
Gündem değerlendirmesinde son olarak ekonomideki sorunların çözümü için şu önerilere yer verildi:
"Toplumsal bir travmaya dönüşen ekonomik krizin hızlı bir şekilde çözülebilmesi için etkin tedbirlere ihtiyaç vardır. Doğru yerden başlanması noktasında; istihdamın önünün açılması, üretimin desteklenmesi, üreticilerin yüklerinin hafifletilmesi ve güven ortamının oluşturulması bir zorunluluktur. Aynı şekilde kaynakların verimli kullanılması noktasında kamudaki israftan mutlaka vazgeçilmeli, usulsüzlük ve yolsuzlukların önü alınmalıdır."(Ramazan Casuk-İLKHA)
]]>