• DOLAR 34.348
  • EURO 37.449
  • ALTIN 3023.202
  • ...
Erdoğan'dan 'öğrenim kredisi' müjdesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TBMM
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Öğrenim kredisi ve ya bursu rakamları 550 liraya çıkıyor"

"Bu vesileyle üniversite öğrencilerimize bir müjde vermek istiyorum. 2020 Ocak ayı itibariyle lisans öğrencilerimizin öğrenim kredisi veya bursu rakamları 500 liradan, yüzde 10 artışla, 550 liraya çıkıyor. Hatırlarsanız, bu rakam biz hükümete geldiğimizde 45 liraydı.

Öğrenim kredisi rakamları Ocak ayından itibaren yüksek lisansta bin 100 lira, doktorada bin 650 lira olarak uygulanacak. Yeni öğrenim kredisi ve bursu rakamlarının tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum."

"Dünyanın en büyük 13'üncü büyük ekonomisi durumundayız"

"Ülkemizi diğer alanlarla birlikte ekonomide de fevkalade ileriye taşıdık. Ekonomimizi, 2003-2018 arasında yılda ortalama yüzde 5,6 oranında büyüttük. Milli gelirimizi, döviz kurunda geçen yıl yaşadığımız ağır saldırıya rağmen 790 milyar dolar seviyesinde tuttuk.

Satın alma paritesine göre dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi durumundayız. Ve biliyorsunuz şu anda 20 tane dünya ülkesi arasında Türkiye, bu 20'nin içerisinde. Bu bir şey ifade ediyor. Durup dururken sizi oraya almıyorlar. Küçük bir hamleyle bu listede kısa sürede birkaç basamak birden yükselebilecek bir yerdeyiz."

"Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürdük"

"Ülkemize, geçtiğimiz Ağustos ayından itibaren döviz kuru, faiz ve enflasyon üçgeninde kurulan oyunu bozduk. Hep ne diyorduk, bu faizi düşürmekten başka çare yok. Bunu düşürdükçe enflasyon düşer dedim. Bu da olduğu zaman büyüme hızlanır dedim. Bakın şimdi bu sistemi değişince Merkez Bankası'nı değiştirme görevini de aldık. Yeni arkadaşımızla yola devam ettik. Şimdi bu adımlar atılınca hava değişti işte tek haneye düştük enflasyonda.

Döviz kurunu nispeten stabil hale getirdik. Hem gösterge faizlerinde, hem piyasa faizlerinde ardı ardına indirimler yapılıyor.

Araç ve konut kredilerindeki düşüş, bu piyasaları yeniden canlandırdı. Enflasyonu da, Ekim ayı itibariyle yüzde 8,6 seviyesine indirerek yeniden tek haneli rakamlara düşürdük."

"Hiç kimse kılını dahi kıpırdatmadı"

"Tabii ben buradan Batıya sesleniyorum. Daha öncesinde ASALA terör örgütü, dünyanın dört bir yanında temsilciliklerimize yönelik 100 civarında saldırı gerçekleştirmiş, 40’a yakın diplomatik görevlimizi şehit etmiştir. Yine 1970’li yıllar boyunca yaşanan terör olaylarında hep birlikte çok derin acılar çektik. Maalesef, Türkiye’nin bu uzun ve ağır bedelli terörle mücadele süreci, takdir edilmek yerine, üzerimizde hesapları olanlar tarafından kullanışlı bir malzeme olarak görüldü.

Nitekim, Suriye’den ülkemize yönelik terör tehditleri yoğunlaştığında, müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm dünyadan yardım istedik. G-20 Antalya Zirvesinde tüm liderlere, "Gelin Suriye sınırlarımız boyunca güvenli bir bölge oluşturalım, hem Suriye halkını zulümden kurtaralım hem de sığınmacıları burada iskan edelim" dedik. Zahirde herkes bu teklifi olumlu karşıladı, ama gerçekleşmesi için hiç kimse kılını dahi kıpırdatmadı.

Teröristler, Suriye tarafından sınır şehirlerimizi havanla, roketle, silahla taciz etmeye başladığında, çağrımızı yeniledik. Peki, ne yaptılar biliyor musunuz? Bize destek vermek şöyle dursun, ülkemize daha önce getirilmiş olan hava savunma sistemlerini söküp geri götürdüler.

PKK bir yandan, DEAŞ bir yandan, rejimin kontrolündeki çeşitli terörist unsurlar diğer yandan ülkemizde bombalar patlatıp vatandaşlarımızı, güvenlik güçlerimizi şehit ederken, hepsi de olup bitene seyirci kaldılar."

"Darbecilere olan desteklerini ifşa etmekten çekinmediler"

"Gezi olaylarından çukur eylemlerine kadar ülkemizin güvenliğini, milletimizin huzurunu tehdit eden her olayda, bizim değil vandalların ve teröristlerin yanında saf tuttular.

15 Temmuz darbe girişimi gecesi, hepsinin de heyecanla gecenin sonunda darbecilerin galebe çalmasını beklediklerini çok iyi biliyoruz. Hatta Amerika’da, Avrupa’da ve kimi Arap ülkelerinde bazıları sabahı beklemeden darbecilere olan desteklerini ifşa etmekten de çekinmediler.

Türkiye’nin, Suriye gibi, Mısır gibi, Libya gibi bu tür olaylarla karşılaşınca yıkılacak bir ülke olduğunu sandılar. Milletimiz, tüm bu hadiseler karşısında dimdik yanımızda durup, mücadelemize destek verince de hüsrana uğradılar.  Bu hayal kırıklığının etkisiyle giderek hırçınlaştılar, terbiyesizleştiler, pervasızlaştılar."

"FETÖ elebaşı bir projedir"

"Türkiye, her meselesini diplomasiyle, diyalogla, karşılıklı nezakete ve anlayışa dayalı müzakereyle çözmeyi prensip edinmiş bir ülkedir. Suriye kaynaklı tehditler konusunda da bu yolları sonuna kadar denedik. FETÖ acaba Amerika'da neden tutuluyor? Mahkemelerin verdiği 90'ı aşkın dosyayı gördükleri halde bunu neden orada saklıyorlar? Demek başka projeleri var. DEAŞ'ın başı kendini öldürdü, tüm dünya ayağa kalktı o sizin için ne kadar önemliyse FETO denilen teröristbaşı da bizim için o kadar önemli. DEAŞ’ın en çok hedef aldığı ülkemizi bu örgütle irtibatlandırma için, FETÖ ve PKK dahil her aracı kullanmaya çalıştılar. Biz cevabımızı en cahil insanların bile anlayabileceği açıklıkta, samimiyette verdik, veriyoruz.

Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadeleyi insan hakları meselesi haline dönüştürmeye çalıştılar. Yine aynı nezaketle cevabımızı verdik."

"Kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiğini gördük"

"Türkiye 4 milyon sığınmacının yükünü tek başına omuzlarken, bu konuda dahi ithamlarda bulunmaya yeltendiler. Yine duruşumuzu bozmadan cevaplarını verdik.

Güney sınırlarımız boyunca önce DEAŞ, o olmayınca PKK/YPG eliyle bir terör koridoru oluşturma gayretlerini alenen yürütmeye başladılar. Müttefik dediğimiz ülkelerin bizim değil teröristlerin yanlarında yer almaları karşısında, artık kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiğini gördük. 32 bin civarında tır, ülkeme karşı bu bölgeye geliyorsa, terör örgütlerini destekliyorsa bir şey var demektir. Defaatle uyarılarımızı yaptık ama Amerika'dan ses çıkmıyor.

Önce Fırat Kalkanı Harekatıyla 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı ve 600 PKK/YPG’liyi etkisiz hale getirdik. DEAŞ’a karşı kazanılmış bu muazzam başarı karşısında dahi samimiyetle ülkemizin yanında yer alan kimse neredeyse çıkmadı.

Ardından Zeytin Dalı Harekatıyla Afrin bölgesini PKK/YPG teröristlerinden temizledik ve DEAŞ tehdidinden kurtardık. Bu defa sessiz de kalmadılar, oldukça ağır bir şekilde ülkemizi eleştirmeye kalktılar. Tabii, önce söylenen laflara baktık, sonra söyleyenlere baktık ve hiçbirini kale almadık.

Bu arada, hiç olmadık bahanelerle ülkemizi uluslararası alanda köşeye sıkıştırma çabaları kesintisiz sürdü. Amaçları, Türkiye’yi takatsiz bırakıp, güney sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları terör koridoruna razı etmekti. İşte bu da biliyorsunuz Irak sınırından Cerablus’un birazcık batısına kadar orada bir koridor açmak. Bu koridor ülkemiz için bir tehditti. Buna fırsat vermedik."

"Tam anlamıyla bir örtülü ambargoya maruz kaldık"

"Savunma sanayi alanında tam anlamıyla bir örtülü ambargoya maruz kaldık. Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarında kullandığı her türlü silahın, mühimmatın, teçhizatın tedarikini engellediler. Kimini kendimiz üreterek, kimini başka yerlerden temin ederek, bu engelleri birer birer aştık.

Mesela, sınırlarımıza yapılan yoğun saldırılar sebebiyle acil ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemlerini bize satmadıkları için, gidip Rusya’dan S-400 aldık. Buna rağmen durmadılar.

Projenin kurucu ortağı olduğumuz, üreticisi konumunda bulunduğumuz, parasının bir kısmını da ödediğimiz F-35 savaş uçaklarımızı bize teslim etmek istemediler. Bunun üzerine biz de öncelikle kendi milli muharip savaş uçağımızın geliştirilmesi sürecini hızlandırdık. Aynı zamanda alternatif tedarik yollarını araştırıyoruz. Bu konuda da bizi teslim alamayınca, asırlık hesapları gündeme getirip, kinlerini kusmaya başladılar."

"Bunlar mertçe mücadele etmeyi bilmezler"

"Şu gerçeği herkesin bilmesini istiyorum. Terör örgütlerine verilen her destek, bu yönde atılan her adım, sadece bizim mücadele azmimizi biliyor. Barış Pınarı Harekatımızı başlatmadan önce, ülkemize böyle bir adım atmaması konusunda ne büyük tehditler savrulduğunu hatırlıyorsunuz değil mi? "Asarız, keseriz, vururuz"dan başlayan bu tehditlere rağmen, Barış Pınarı Harekatını başlattık mı? Başlattık. Peki, bizi asan, kesen, vuran oldu mu? Olmadı. Niye? Çünkü bunlar mertçe mücadele etmeyi bilmezler. Bunların her işi sinsilik, iki yüzlülük, tuzak kurma, oyuna getirme üzerine kuruludur."

"Her gün birileri çıkıyor ülkemizi tehdit ediyor"

"Şimdi yine benzer çabalar içindeler. Her gün birileri çıkıyor ülkemizi tehdit ediyor. Meclislerinde bizim için hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar. Gazetelerinde mürekkebinden kin ve kan damlayan yazılar yazıyorlar. Ekranlarda ağızlarını köpürterek analizler yapıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Eee… Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor? Siz PKK/YPG’yi terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca, bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor? Elbette hayır…

Kendi elinizle kurduğunuz, ipinin de hala siz de olduğunu artık itiraf ettiğiniz DEAŞ denen ucubeyle mücadele bahanesiyle katlettiğiniz yüzbinlerce masumun vebalinden kurtulamazsanız. Türkiye’nin terörle mücadele operasyonlarında tek bir sivilin bile burnu kanamazken, diğer ülkelerin operasyonlarında oluk oluk sivil kanı dökülüyor olmasını dünya kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

"Bizim sadece milletimizden emir alacağımızı da bilmiyorlar galiba"

"Bizi, haklı mücadelemiz için eleştirenler, tehdit edenler, durmaya ve geri çekilmeye zorlayanlar, teröristler karşısında böyle kararlı bir duruş sergilememişlerdi.

Çanakkale’de 7 düveli dize getirmiş, İstiklal Harbinde 7 düvele rağmen yeni devletini kurmuş, bunca yıldır terör örgütleri vasıtasıyla vurulan darbelere rağmen dimdik ayakta kalmış Türkiye, bunlara mı eyvallah edecek? Bizi yaptırımla korkutanlar, bizim için tek yaptırım merciinin Allah olduğunu bilmiyorlar galiba. Bize kendi isteklerini dikte etmeye çalışanlar, bizim sadece milletimizden emir alacağımızı da bilmiyorlar galiba.

Türkiye’yi müstemlekeleriyle karıştıranlar, gerçeği görmek için bundan daha açık ne tür bir bilgi, belge, karar bekliyor olabilirler acaba?"

"Burada tekrar söylüyorum..."

"İşte burada tekrar söylüyorum. Bu bayrak inmez. Bu ezan susmaz. Bu ülke bölünmez. Bu millet diz çökmez. Bu devlet, inşallah, ilelebet payidar kalır. Duymayan kulaklar duysun, görmeyen gözler görsün, nasırlaşmış yürekler bu gerçekleri artık anlasın. Türkiye, Suriye ve Irak topraklarında tek bir terörist kalmayana kadar mücadelesini sürdürecek.

Ülkemizde yaşayan Suriyelilerin evlerine gönüllü dönüşleri için gereken güvenliği, huzuru, altyapıyı kurana, gerekiyorsa bunun için yeni şehirler inşa edene kadar buradaki işimiz bitmeyecek."

"Ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız"

"Amerika ve Rusya ile vardığımız mutabakatlara bağlıyız. Bir şartla… Muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmeleri halinde bu geçerlidir. Her iki tarafta da belirlediğimiz güvenli bölge sınırları içinde hala teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Yani bizi teröristleri buradan çıkardık laflarıyla anlatamazlar. Daha buralar teröristlerden arındırılmış değil. Bir taraftan zaten petrolü ben çok severim dediği zaman yanında petrolü beraber üreteceği teröristler var. Güvenli bölge sınırları ötesindeki teröristler de güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar düzenliyor. Şu anda hala.

Bu duruma seyirci kalmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız.

Rusya’dan aldığımız S-400’lerin, F-35 meselesi ve yaptırımlar başta olmak üzere diğer konularla ilişkilendirilmesi akıl ve mantık işi değildir. Bu konudaki ısrarları, ülkemize yönelik husumet dalgasının yeni bir bahanesi, yeni bir aracı olarak görüyoruz. Türkiye ile eşit şartlarda konuşmaya, müzakere etmeye, anlaşmaya hazır olan herkese ülkemizin kapıları da, gönül kapılarımız da sonuna kadar açıktır. Ülkemizin ve milletimizin istiklaline, istikbaline, onuruna halel getirecek her türlü davranışı, her türlü teklifi, her türlü ifadeyi peşinen reddediyor, sahibine iade ediyoruz."

Kaynak: TRT Haber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir