650 yıllık el baskı sanatı geleneği hayat buluyor
650 yıllık Tokat el baskısı sanat geleneği, kadınların elinde hayat bularak gelecek nesillere aktarılıyor.
Tokat’ın 650 yıllık tarihi el sanatları olan baskı, kalıp oyma ve yazma kültürü kadınların elinde hayat buluyor. Her yörenin kendisine has sanatları, gelişen teknolojilere direniyor.
Kimisi bir kadının elinde hayat bulurken, kimisi de 70 yaşındaki bir ustanın elinde direniyor. Her sanatın asırlardan gelen kendi has serüvenleri, ilerleyen fabrikasyonel teknolojilere direnmeye çalışıyor.
Tokat’ın 650 yıllık tarihi el sanatları olan baskı, kalıp oyma ve yazma kültürü, usta öğretici Hülya Eraslan’ın ellerinde hayat buluyor. Eraslan, kalıplara çizdiği tarihi, ince ustalıkla yazmalara işliyor. Eraslan, tamamen el emeğiyle yapılan sanatını tanıtmak için Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen Malazgirt etkinliklerinde stant açtı.
Sanatını gelecek nesillere aktarmak için sanat atölyesini açan Eraslan, atölyede çalıştırdığı 30 kadına hem sanatı öğretiyor hem de aile bütçelerine maddi katkı sunuyor.
Son zamanlarda el baskısı ile fabrikasyonun birbirinden ayırt edilmeye başlandığını ve el baskısının değerinin artmaya başladığını belirten Eraslan, gençlerin bu mesleği unutmaması için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
“Sanatımızı kazanca çeviriyoruz”
Kalıplardan baskıya kadar her şeyi el emeğiyle yaptıklarını belirten Eraslan, “Baskının 650 yıllık tarihi var. 13 yıldır bu sanatı yapıyorum ve kültür müdürlüğünün devlet sanatçısıyım. Kültür sanat derneğim var. 30 bayan burada çalışıyor. Hem öğretiyoruz hem bu sanatı kazanca çeviriyoruz. Çalışan bayanlar parça başı ve saatlik ücret alıyorlar. Ürettiklerimizi tanıtımlarda, kurumlara ve esnafa satarak paraya çeviriyoruz.” dedi.
Sanatta ilginin fazla olmasına rağmen tanıtımının olmadığını dile getiren Eraslan, şunları söyledi:
“Çok daha fabrikasyonlar gözde. Çünkü onların maliyeti düşük, bizim ki biraz daha yüksek. Bizimki tamamen insan gücüne dayanmaktadır. Bir yazmayı biz bir saatte yaparken, fabrikada bir saatte yüzlerce yazma yapılıyor. Tarihi kalıplarımızı elde yapıyoruz. Kalıba istediğimiz şekli veriyoruz. İsteyen istediği şekilde sipariş verebiliyor. Fakat fabrika özgün ve doğada çiçek gibi tarzlarda yapıyor. Kalıpların yapamayacağı hiçbir şey yok. Ama genellikle tarihi kalıplara işliyoruz.” (Şükrü Tontaş-İLKHA)