• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
"Cuma Camii konusunda halkımızın yanındayız"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer ve beraberindeki partili heyet, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanlığı’na nezaket ziyaretinde bulundu.

Göçer ve beraberindeki heyet, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ve yönetimi tarafından karşılandı. Samimi ve çok sıcak bir ortamda gerçekleşen ziyarette, kentte yıkılan Kamil Ocak Stadyumu'nun yerine yapılacak Millet Bahçesi'nin içinde yer alacak Cuma Camiinin yeri, "İstanbul Sözleşmesi" ve "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" projeleri ve eğitimcilere yönelik şiddet, kentin eğitim durumu ve yapılması gereken hizmetler konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.

Yaptıkları ziyaretle ilgili açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanlığı’na nezaket ziyaretinde bulunduklarını ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ziyarette son günlerde kent gündemini meşgul eden ve tartışmalara neden olan Millet Bahçesine yapılacak Cuma Camiine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Göçer, HÜDA PAR olarak ilk günden itibaren bu konuda halkın yanında olduklarını anımsattı.

"Cuma Camii konusunda halkımızın yanındayız"

Halkın bu haklı talebini yetkililerin dikkate alması gerektiğini ve bu konuda halka verilen sözlerin ise yerine getirilmesi gerektiğini belirten Göçer, "Cuma Camiinin yapılması konusunda Cumhurbaşkanı ilk talimat verdiğinde HÜDA PAR olarak halkımız ile birlikte gerçekten bu kararı sevinçle karşılamıştık. Büyükşehir Belediye Başkanının da seçim beyannamesinde Cuma Camiisinin yapılacağını açıklaması ve Gaziantepe yakışacak olan güzel bir caminin merkezde olması hepimizi sevindirmişti. Cuma Camii Gaziantepimizin özellikle tarihi dokusuna uygun bir şekilde yapılması isteğimizdir. Aynı zamanda biz bu projeyi destekliyoruz. Bu cami talebi kesinlikle hiçbir kurumun, camianın veya hiç kimsenin kendi şahsi menfaatine değildir. Bundan dolayı inşallah cami yapımı konusunda desteğimizi sürdürüyoruz. Daha önce de bu konuda desteğimizi sürdürmüştük, bundan sonra da sürdüreceğiz." dedi.

"İstanbul Sözleşmesi bir an önce iptal edilmelidir"

Yürürlükte olduğu günden beri aile yapısının temeline dinamit koyan "İstanbul Sözleşmesi" ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Göçer, Memur-Senin de bu konudaki açıklamalarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Aile en önemli kurumumuzdur. ‘İstanbul Sözleşmesiile beraber ailenin parçalandığını görüyoruz ve bundan dolayı gerçekten parti olarak zaman zaman açıklamalarımız oldu. Eğer gerçekten aile dağılırsa memleketin tamamının dağılacağını hepimiz görüyoruz. Bundan dolayı da ‘İstanbul Sözleşmesibir an önce iptal edilmelidir. Bu sözleşmenin bir daha yetkililer tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu hususu defalarca gündeme getirmemize rağmen ağırdan alındığını, kulak ardı edildiğini görüyoruz. Bundan dolayı ‘İstanbul Sözleşmesinin inancımıza ve örfümüze ters düştüğünü hepimiz görüyoruz. ‘İstanbul Sözleşmesinin bir daha gözden geçirilmesini istiyoruz."

"Eğitimcilere şiddet uygulanması kabul edilecek bir durum değildir"

Eğitimcilere yönelik şiddete de değinen Göçer, Peygamber Efendimizin de dediği gibi ilim müminin yitik malıdır. Çinde de olsa almamız gerekiyor. Eğitimcilerimiz gerçekten bu konuda ciddi çaba sarf ederek öğrencilerimize ve evlatlarımıza eğitim vermeye çalışıyorlar. Eğitimcilere şiddet uygulanması kabul edilecek bir durum değildir. Bunu unutmamak lazım. Ama bunun yanında eğitimcilerimizin de halkın dini hassasiyetlerini ve örfünü dikkat alarak eğitim vermeleri gerekir. Eğitim camiasının da bu konuda zaten tepki gösterdiğini gördük. Biz de HÜDA PAR olarak eğitimcilerimize şiddeti kınıyoruz." diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ise HÜDA PAR heyetinin kendilerine yaptıkları bu ziyaretten dolayı memnuniyetlerini dile getirerek teşekkürlerini iletti.

"Gaziantepin böyle bir camiye ihtiyacı var"

HÜDA PARa cami hususundaki hassasiyetinden ve bu konuda halkın yanında yer aldıklarından dolayı teşekkür eden Gök, "Sizin hassasiyetiniz, bizim hassasiyetimiz. Cumhurbaşkanımız Gaziantep İlahiyat Fakültemizin açılışı esnasında cami müjdesini vermişti. O dönem yıkılacak Kamil Ocak Stadyumunun yerine 10 bin kişilik bir Cuma Camiini yapacağızdemişti. Biz de bunu aynı şekilde sevinç ile karşıladık. Çünkü Gaziantepin böyle bir camiye ihtiyacı var. Gaziantepte böyle bir cami yok. Suriyelilerle birlikte nüfusu 2 milyon 500 bine dayanan bir nüfusumuz var. Ama Ulu Camii tarzında sembol bir camimiz yoktur. Dolayısıyla bu bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın bir şekilde giderilebileceğini düşünüyorum." dedi.

"Gaziantepin en büyük STKsı olarak Cuma Camiini istiyoruz"

Gök, Gaziantepin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak Cuma Camiinin Millet Bahçesine yapılmasını istediklerini belirterek, "İlk günden beri de yıkılan Kamil Ocak Stadyumunun yerine böyle bir caminin yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Fakat yetkililer daha sonra valilik binasının taşınacağını, taşınmak zorunda olduğunu ve caminin ise valilik binasının yerine yapılacağını ifade ettiler. Biz bunu da olumlu karşıladık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin hanımefendinin seçim beyannamesinde ilan ettiği ve videolarını izlettiği bir cami var. Burada bu caminin yapılacağı müjdesini de bize verdi. Bunu seçim beyannamesine de koydu, bu konuda teşekkür ediyorum. Yetkililerin bu sözlerinin arkasında duracaklarından hiçbir şüphem yok. İnşallah bu Cuma Camii buraya yapılacak. Gaziantep halkı adına Gaziantepteki en büyük sivil toplum kuruluşunun başkanı olarak da bu caminin burada yapılmasını istediğimizi bir kez daha ilan etmiş olayım. İnşallah burada şehri temsil edecek, şehrin sembollerinden biri haline gelecek bir camimiz olacak. Bunu da birileri engellemeye çalışıyor-çalışmıyor polemiğine girmek istemiyorum. Birilerinin camiye karşı olma ihtimalini dahi düşünmek istemiyorum. Dolayısıyla inşallah bütün Gaziantep bu camiyi istiyor. Bu camiyi inşallah burada yapacağız."

"Toplumun aile yapısını çökerttiğinizde toplumu çökertmiş olursunuz"

Aile kurumunun önemine değinen Gök, "Emperyalist ve siyonistler bir ülkeyi yıkmak için sürekli ne yapabilirizin?’ çalışmalarını yaparken, düşünce kuruluşları aracılığıyla bunu zaten yıllar öncesinden de yapıyorlar. Bu coğrafyada ailenin ne kadar önemli bir dinamik olduğunu çözmüşler, bunun üzerine planlar ve programlar yapıyorlar. Bu toplumun aile yapısını çökerttiğiniz zaman toplumu çökertmiş olursunuz. Dolayısıyla da bilinçli ya da bilinçsiz birileri aile yapısına zarar verme noktasına geliyorsa bunları kardeşane bir şekilde uyarmamız gerekiyor. Bu noktada da görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu noktada aynı şeyleri ifade ettiğiniz için teşekkür ediyorum." dedi.

"Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır"

HÜDA PARa eğitimcilere yönelik şiddet konusunda da gösterdikleri bu hassasiyetten dolayı teşekkür eden Gök, şunları dile getirdi:

"Maalesef şu anda eğitimcilerimiz özellikle de öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görmüyorlar. Bu toplumda maddi ve manevi olarak öğretmene verilmesi gereken değerin verilmediğini görüyoruz. Bununla ilgili yetkililerin hem yasal manada düzenlemeler yapması gerekiyor hem de özellikle Milli Eğitim Bakanlığı, ‘Öğretmenlik Meslek Kanununu bir an önce çıkarıp, bu kanun ile öğretmene hak ettiği değeri vermesi gerekiyor. Böyle bir kanun çalışmasının ismini sadece duyuyoruz ama henüz bir taslak dahi yayınlanmadı. Bu konuda da yetkililerden ‘ Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartmalarını istirham ediyorum."

Eğitimcilere yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken Gök, Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi Cumhuriyet köyündeki Süleyman ve Muazzez Ersönmez Ortaokulu Müdür Yardımcısı ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Yasin Güneş'in okul bahçesinde darp edilmesini hatırlattı.

"Eğitim sistemimizin yönü maneviyata dönük olmalıdır"

Gaziantepte eğitimcilere yönelik şiddetin uygulanmadığı bir haftanın olmadığını belirten Gök, "Her hafta bir yerde bir sendika açıklama yapıyor. Artık açıklama yapmaktan bıktık. Ama şiddet maalesef devam ediyor. Bunun çözümü olarak başta eğitim sisteminin maneviyata dönük bir eğitim sistemine dönüşmesi, müfredatın, ders kitaplarının buna uygun hale gelmesi, akabinde ‘Öğretmenlik Meslek Kanunubaşta olmak üzere öğretmene yönelik şiddeti engelleyecek yasal tedbirlerin alınması gerekiyor." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir