"Hâkim ve savcıların eli biraz daha güçlenmiş oldu"
Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hikmet Delebe, Yargı Reformu Paketi’nin bazı maddelerinin hâkim ve savcıların elini biraz daha güçlendirdiğini ifade etti.
Yargı reformunun birinci paketi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Şanlıurfa Eski Baro Başkanı ve Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hikmet Delebe “Birinci Yargı Paketi” ile ilgili İLKHA’ya açıklamalarda bulundu.
“Birinci Yargı Paketi”nin 24 Ekim 2019 tarihi itibarıyla Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Delebe, “Pek çok kesimin umut bağladığı yargı paketiyle beraber dünden itibaren tahliyelerde başlamış oldu.” ifadelerini kullandı.
Yargı Paketi ile ilgili bir değerlendirmesine avukatlarla ilgili yapılan değişiklerle başlayan Delebe, “15 yılını bir fiil dolduran ve baroya kayıtlı her avukata bazı güvenlik soruşturmalarından geçtikten sonra ‘yeşil pasaport’ yani ‘hususi damgalı pasaport’ verilebilecek. İkinci olarakta özellikle darbe teşebbüsünden sonra KHK’larla pasaportları elinden alınan kişilerin pasaportları iade edilecek. Ancak bazı şartlar burada öngörülmüş. Bunlardan bir tanesi hakkında yürütülen bir soruşturma ve hakkında yürütülmekte olan bir kamu davası da olmayacak. Ayrıca soruşturma olsa bile savcılıklar tarafından hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecek. Mahkemede yargılanmışsa da hakkında ‘beraat’ hükmü verilmiş olacak. Bütün bu koşulları taşıyan kişilere pasaportları iade edilecek, pasaportu olmayanlar da bu şartları taşıyorsa başvurmaları halinde pasaportları kendilerine verilebilecek.” şeklinde konuştu.
Yargı paketinde yer alan diğer bir konunun ise özellikle baroların, avukatların ve Türkiye Barolar Birliği’nin üzerinde durduğu avukat ve noterlerle ilgili sınav konusu olduğunu belirten Delebe, “Avukatlara ve noterlere sınav getirilmiştir. Malum daha önce hâkimlikte ve savcılıkta hem yazılı hem de sözlü sınavlar vardı. Yeni gelen düzenlemeyle birlikte avukatlar ve noterlerde sınavla avukat ya da noter olabilecek. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra ÖSYM tarafından açılan sınavda başarı gösterenler mülakat olmaksızın yüksek puan esasına göre avukatlık ve noterlik stajına başlayabilecekler. Bununla ilgili ÖSYM, idari hâkimler için 2 yılda bir, avukatlık, noterlik ve adli hâkimler içinde yılda bir defa olmak üzere sınav açabilecek.” diye konuştu.
"İfade ve düşünce özgürlüğü son derece dar kalıplar içerisine sıkıştırıldı"
Yargı paketinde medya ve gazetecileri yakından ilgilendiren bir maddenin yer aldığına değinen Delebe, “Haber verme sınırlarını aşmayan eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç olmaktan çıkmasıdır. Zaten bunların suç olması mümkün değildir. Özellikle darbe teşebbüsünden sonra ‘ifade ve düşünce özgürlüğü’ son derece dar kalıplar içerisine sıkıştırıldı. Bundan dolayı çok kişi aleyhinde davalar açıldı, çok kişi ceza soruşturmasına uğradı ve cezaevine bundan dolayı birçok kişi girdi. Bu getirilen maddeyle zannedersem hakim ve savcıların biraz daha rahat bir şekilde inisiyatif kullanabilmelerinin önü açılacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ve Anayasa Mahkemesi kararlarında da zaten haber verme sınırını aşmayan bir düşünce açıklamasının suç olmayacağı ifade edilmiştir. Eleştiri niteliği taşıyorsa da bu açıklamanın suç olması düşünülemez. Hatta bir düşünce; sert, marjinal, rahatsız edici ve kışkırtıcı olabilir. Eğer şiddeti öven nitelik taşımıyorsa yine bunun da suç olmaması gerekir. Birinci Yargı Paketi’ne konulan bu maddeyle de zannedersem hâkim ve savcıların eli biraz daha güçlenmiş oldu. Artık inisiyatiflerini herhalde sanıklar ve şüpheliler üzerinde daha olumlu bir şekilde kullanabileceklerdir.” ifadelerini kullandı.
Ceza yargılamasına 2 usul daha eklendi
Yargı paketinde ceza yargılamaları ile ilgili değişiklikler de yapıldığını belirten Delebe, “Ceza yargılamasına 2 tane daha yargılama usulü eklendi. Bunlardan bir tanesi ‘basit yargılama’ bir tanesi de ‘seri yargılama’dır. Bunlar zaten hukuk yargılamasında vardı fakat bu sefer ceza yargılamasını da getirildi. Buradaki gaye; yargı mekanizmasını hızlandırmak, adalet saraylarında biriken dosyaları bir anlamda eritmeye çalışmak. Böylece hem savcılara hem de hâkimlere ellerindeki dosyaları daha kolay ve seri bir şekilde bitirme olanağı tanındı. Bununla ilgili Asliye Ceza Mahkemeleri bütün delilleri topladıktan sonra duruşma dahi yapmadan 15 gün sonunda karar verebilecekler. Bu da yine yargılamanın seri bir nitelik taşıması bakımından ve hızlanması bakımından son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.
Yargı paketinin yayınlanmasıyla tahliyeler başladı
Paket ile birlikte bazı cezalar için temyiz yolunun açıldığını belirten Delebe, “Kamuoyunun yakından takip ettiği ve büyük umut bağladığı diğer bir maddede bazı cezalar için temyiz yolunun açılmış olmasıdır. Malum daha önce kendisine verilen ceza 5 yılın altındaysa ve bu cezalarda istinaf mahkemelerinde kesinleşmişse artık infazlar geliyor ve kişiler cezaevine giriyordu. Şu an cezaevlerinde önemli ölçüde bundan dolayı mahkûmlar vardı. Fakat bu getirilen uygulamayla birlikte istinaf mahkemelerinde kesinleşen kararlar eğer 5 yılın altında olsa bile buna karşı temyiz yolu açılıyor. Dünden beri meslektaşlarımızın yaptığı çalışmalarla birlikte cezaevinden birçok insan tahliye oldu. İnfazı gelen infazı devam eden dosyalar da mahkûmiyeti veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle infaz durdurulmuş oldu. Zaten bu yasadan beklenilen ilk etapta 24 bin, sonuna kadar da 40 bin kişinin tahliye edilmesidir. ‘Birinci Yargı Paketi’nin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından tahliyeler başladı.” ifadelerini kullandı.
"Yeni düzenlemeyle erişim sadece haber, link ve olayla ilgili verilebilecek"
Erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi konusunda yapılan değişiklikle ilgili de bilgi veren Delebe, “Eskiden, yapılan bir haber mevzuata aykırı ise mahkeme tarafından haber sitesine erişimin engellenmesi söz konusuydu. Yapılan yeni düzenlemeyle erişim sadece haber, link ve olayla ilgili verilebilecek. Bunun dışında bütün haber sitesini kapsayacak şekilde, bütün yayın kuruluşunu kapatacak bir şekilde bir erişim yasağı getirilemeyecek. Bu da zannedersen özellikle haber sektörü için gazeteciler için önemli bir maddedir. Bundan böyle mahkemeler, sadece lokal olarak hangi haber, link ve olay ihlal meydana getirmişse sadece onunla ilgili olarak erişim yasağı getirilebilecek. Bunun dışında medya kuruluşuna ilişkin bir erişim yasağı söz konusu olmayacak.” diye konuştu.
İkinci Yargı Paketi'nin de yakında yasallaşması bekleniyor
İkinci Yargı Paketi’nin de yakın zamanda parlamentoya geleceğini ifade eden Delebe, “İfade ettiğim gibi bu ‘Birinci Yargı Paketi’ydi. ‘İkinci Yargı Paketi’nin de yakın zamanda parlamentoya gelip, yasallaşması bekleniyor. Fakat kimi siyasi partilerin üzerinde uzlaşı sağlayamadığı alanlar var. Özellikle ‘uyuşturucu madde ticaretine’ ilişkin davalar kapsama alınacak mı alınmayacak mı? Diye bir tartışma söz konusudur. Malum şu an Türkiye’de 280 bin civarında tutuklu ve hükümlü var. Bunlar içerisinde de en büyük kısmı 53 bin kişiyle uyuşturucu madde ticareti yapanlar oluşturmaktadır. Kimi siyasi partiler bunu kapsam dâhiline almak isterken kimi partilerde buna karşı çıkıyor. Bu tartışma halen de devam ediyor.” dedi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)