Şire üzümünün organik ürünlere dönüşümü
Hasadı bitirilen şire üzümü, kış aylarının vitamin kaynağı olarak bilinen pekmez, pestil ve cevizli sucuk gibi ürünlere dönüştürülüyor.
Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde ekim ayının ilk haftasında başlayan bağbozumu, ay boyunca yoğun mesaiyle devam ediyor.
Kış aylarının vitamin kaynağı olarak bilinen ürünlerin hazırlanması için yoğun çaba sarf eden Hazro sakinleri, hasadını yaptıkları şire (mezrone) üzümünden pekmez, pestil, kesme, kuru üzüm ve cevizli sucuk üretiyorlar.
Çitlibahçe köyünden Abdullah Karakuzu, Tekirdağ Malkara'da yaşadıklarını, şire üzümünden çeşitli ürünlerin üretimi için her yıl yaklaşık 6 ay boyunca köylerine dönüp çalıştıklarını aktardı.
Köylerinde işlerinin biteceği zaman Malkara'ya döndüklerini söyleyen Karakuzu, “Kasım ayının sonlarına doğru Malkara'ya dönüyoruz. 5 kardeşiz bir kardeşim Tekirdağ Çerkezköy'ünde, bir kardeşim Tekirdağ Kapaklı 'da, bir kardeşim Tekirdağ Çorlu'da ve en büyük kardeşimiz de İstanbul Zeytinburnu'nda oturuyor. Kalabalık bir aileyiz. Üzüm hasadı zamanında köyümüze dönüp işimiz bitince de herkes evine dönüyor. Üzüm şiresinden pestil, pekmez, kesme, beyaz cevizli sucuk gibi ürünleri doğal yöntemlerle üretiyoruz. Allah (celle celaluhu) ondan razı olsun babamızın zamanında kurduğu bu sistemi devam ediyoruz." dedi.
Yaklaşık 27 yıl sonra İstanbul'dan memleketine üzüm ürünleri yapan abilerine yardıma geldiğini belirten Muhterem Okatan, "Hem abilerime yardıma hem de kendim için doğal ürünler yapmak için geldim. Bizim burada yaptığımız farklı bir ürün olan beyaz cevizli sucuktur. Üzüm şiresini ateşe koyup kaynattıktan sonra içine un karıştırıyoruz. Bir daha ateşte kaynatıyoruz. Ateşte bir saate kadar karıştırıp sonra bir kaba koyuyoruz. 4 saat boyunca mikser ile karıştırıyoruz. 4 saat bittiği zaman bembeyaz bir şekil alıyor. İplere geçirdiğimiz cevizleri içine bandırıp çıkarıyoruz. Böylece beyaz cevizli sucuk elde ediyoruz. Bunun dışında birçok üzüm ürünü yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 30 yıla yakındır İstanbul'da oturduklarını her baharda memleketlerine dönüp bağ işleriyle uğraştıklarını, son baharda ise tekrar döndüklerini ifade eden Muazzez Karakuzu ise şunları aktardı:
"Her bahar köyümüze gelip sonbahara kadar köyümüzde kalıyoruz. Bağlarla ilgili tüm işlerimizi yapıp ürünlerimizi elde ettikten sonra da tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Bağlardan üzüm hasadını yapıyoruz. Hasattan sonra üzümü ezip özünü elde ediyoruz. Üzüm özünden pekmez ve birçok ürün elde ediyoruz. Normal bildiğimiz cevizli sucuklardan ayrı olarak beyaz cevizli sucuklar da üretiyoruz. Elde ettiğimiz ürünlerin hepsi orijinal ve katkısızdır."
Köylerine tatil niyetine çalışmaya geldiklerini aktaran Cafer Karakuzu, "Her yıl köyümüze gelip bağ işleriyle uğraşıyoruz. Bunu yaparken bir tatil havasında yapıyoruz. Köyümüze döndüğümüzde bağlardan bahçelere tüm işleri yapıp ürün elde ediyoruz. Üzüm özünden elde ettiğimiz ürünleri kış boyunca tüketiyoruz. Eş dosta da hediye ve ikram ediyoruz. Bazen ürünlerimiz fazla olunca da satıyoruz. Çok şükür bu yıl verimlerden memnunuz. Yılda 3 ay burada 9 ay ise Tekirdağ'da yaşıyoruz." şeklinde konuştu. (Mehmet Sait Çelik -İLKHA)