Rusya'nın Soçi kentinde bir araya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaklaşık yedi saat süren görüşmenin ardından Suriye ile ilgili mutabakata imza attı.

10 maddeden oluşan mutabakatın, Suriye'nin geleceği noktasında belirsizlik taşıdığını ve Suriyelileri memnun etmediğini belirten Şer'iyye Meclisi Genel Sekreteri aynı zamanda Şanlıurfa'da Kur'an Kursu Müdürlüğü yapan Doktor Abdulkarim Alhdad, İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.

Alhdad, "Suriyelilerin hayalinde ve düşüncesinde şu yatıyor; şu an rejimin istihbaratı ve askerlerinin Suriye'den temizlenmesi ve Suriye'den gitmesiyle birlikte kendi vatanına dönerek huzur içerisinde yaşayabilmek... Şu an rejimin en büyük destekçisi Rusya'dır. Türkiye'nin ve Rusya'nın görüşmesi Suriyelilerde büyük bir umutsuzluk oluşturdu. Bu anlaşmada ilerisi için bir belirsizlik vardır. Bu anlaşma gelecek için ne anlama geliyor. Birçok yerde rejim kuvvetleri Suriye sahasına dağılmaya başladı. Suriyelilerin özellikle isteği; Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna girerek Irak sınırına kadar oradaki PKK-YPG ve rejim unsurlarını temizlemesiydi. Bu gerçekleştiği zaman Suriyeliler, yeniden topraklarına geri döneceklerdi. Suriyelilerin geneli kendi vatanlarına ve memleketlerine geri dönmek istiyorlar. Bugün Suriyelilerin vatanlarına geri döndüğü zaman oradaki istihbarat elemanları tarafından gözaltında sorguya alınıyor. Daha sonra cezaevine atılıyor. Bundan dolayı şu an Suriyelilerin memleketlerine dönmesi için çok büyük engeller ve zorluklar var. Türkiye tarafından Fırat'ın doğusuna yapılan operasyon tamamlansaydı bu gerçekleşirdi. Suriyeliler geneli Suriye'ye dönerdi." ifadelerini kullandı.

"Suriyelilerin bütün halkları, ellerinden alınmış ve çalınmıştır"

"Barış Pınarı Harekâtı"nın vatanlarına dönmeleri için bir umut oluşturduğuna dikkat çeken Alhdad, "Şu an PKK/YPG uzantıları ve rejim her ikisi de aynı şekilde Suriye'den ayrılan Suriyeli gençlerin, Suriye'ye geri dönmesini istiyorlar. Gençleri, insan kaynağı olarak zorla silahaltına almayı, kendi emel ve istekleri doğrultusunda kullanmak istiyorlar. Bu isteklerini kabul etmeyenleri ise işkence ve cezaevi bekliyor. Suriyeliler Türkiye'ye bir abi olarak bakıyorlar. Abisinin kendisinden çalınmış olan haklarını geri almasını istiyorlar. Suriyelilerin bütün halkları, ellerinden alınmış ve çalınmıştır. Türkiye bir abi olarak Suriyelilerin, çalınmış olan haklarını tekrar kendisine iade ederek, insan gibi yaşamasını sağlayabilecek zemini oluşturması gerekir. Barış Pınarı Harekâtı gerçekten Suriyelilerin yeniden kendi vatanlarına dönmeleri konusunda bizde büyük bir umut oluşturmuştu. Bu harekâtın da gecikmiş bir harekât olduğunu düşünüyoruz. Barış Pınarı Harekâtı 2013 yılında yapılması gerekirdi. Eğer bu harekât 2013 yılında yapılmış olsaydı şu an yaşanan bütün insanlık dramlarının çoğu yaşanmazdı. Birçok terör unsuru Türkiye topraklarında bulunmaya ve vücut göstermeye başladı." şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin geçmişteki rolüne tekrar dönmesini temenni ediyoruz"

Türkiye ve Suriye halklarının beraber huzur içerisinde yaşayabilecekleri bir zeminin oluşturulması gerektiğini ifade eden Alhdad, "Suriye halkı Türkiye'yi demokratik bir ülke olarak görüyor. Türkiye'de bütün insanların kendi hak ve hukuklarına kavuştuklarını görüyoruz. Suriyelilere de aynı hakların verilmesini talep ediyoruz. Türkiye ve Suriye halklarının huzur ve güvenli bir ortamda yaşamasını sağlayacak olan gücün olmasını ve halkların barış ve huzuruna öncelik verilmesini istiyoruz. Türkiye büyük devletlerden biri olduğu için Suriye'deki zulmü bitirmesini ve mazlumlara haklarını iade etmesini istiyoruz. Geçmişten günümüze İslami devletler içerisinde derin ilişkileri ve geçmişe dayalı kökleri olan ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin geçmişteki rolüne tekrar dönmesini temenni ediyoruz. Şu an birçok İslami model var. Pakistan, Malezya ve Türkiye modeli var. Ama genel olarak Arap halklarının beğendiği ve talep ettiği model Türkiye modelidir." diye konuştu.

"Bu anlaşma Suriye'den sınır dışı edilen Suriyelilerin istemediği bir anlaşmadır"

Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmanın, Suriyelileri memnun etmediğine değinen Alhdad, "Bu anlaşma Suriye halkının karşı olduğu bir anlaşmadır. Bu anlaşma, Suriye'den sınır dışı edilen Suriyelilerin istemediği bir anlaşmadır. Suriyelilerin yeniden kendi vatanlarını dönmesine imkân sağlamayan bir anlaşmadır. Türkiye ve Rusya arasında yapılan bütün anlaşmalarda Rusya'nın anlaşmayı bozduğuna şahit oluyoruz. Rusya, tekrar bu anlaşmayı bozmayacağının garantisini kim verebilir. Şu ana kadar Rusya, Suriye Milli Ordusu'nu terör unsuru ve işgalci olarak değerlendiriyor. Bugüne kadar onları meşru görmedi. Ama gayri meşru olan halkını 8 yıldır öldüren Beşar Esad'ı ise meşru olarak görüyor. Hama, İdlip ve birçok yerde Esad'ın halkı öldürmesine müsaade etti ve halkı öldürmesi için ona bu noktada büyük destek sağladı. Türkiye'nin gözlem noktalarını rejimin taciz etmesini destekleyen ve rejimin arkasında duran güç Rusya'dır. Rusya, bu süreçte Türkiye ile yaptığı anlaşmaların hiçbirine uymadı." dedi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)