BU EĞİTİM MODELİYLE ANCAK BU KADAR OLUYOR!
Türkiye’deki (Milli) Eğitim modeli hiçbir zaman istenen randımanı ver(e)medi! Dense yeridir. Ne yazık ki laik- Kemalist dünya görüşü hükümetlerin başında 'Demoklesin kılıcı' gibi sallanıyor, ideolojik saplantılar her gelen M.E Bakanını uygun(!) davranmaya zorluyor.
FARUK KUZU- HABER YORUM
TOPLUM S.O.S VERİYOR!
Hal böyle olunca da çok verimli bir ürün elde edilmesi imkânsızlaşıyor.
Tüm bunlara rağmen eskiden öğrenci öğretmen ilişkilerinin kendine göre bir edebi adabı vardı. Bazen bazı öğretmenlerin aşırıya kaçan cezalandırma uygulamaları olsa da bu durum ne öğrencilerde ne de velilerde öğretmene karşı bir anti pati veya karşılık verme gibi bir duygu oluşturmuyordu.
Son yıllarda yapılan bazı açılımlar iki şeyi beraberinde getirdi:
1- Kültürel anlamda donanımlı ancak “Dini ve ahlaki değerlere sahiplik noktasında” Niteliksiz bir öğretmen nesli
2- Maddi imkanlar anlamında daha şanslı, ancak edeb- adab- saygı yönlerinden oldukça eksik bir öğrenci nesli.
Nereden bakılırsa bakılsın her ikisinin de kabul edilebilir yanı yok. Toplumun bir yansıması olan bu vahim tablonun en büyük sorumlusu şüphesiz “Yaklaşık yüz yıldır yapboz tahtasına dönüştürülen Eğitim modelidir!”
Son günlerde saygı ve sevgi sınırlarından bir hayli uzak iki benzer tablo ekranlara geldi. Birinde bir spor hocası soyunma odasında öğrencileri galiz küfürler eşliğinde sırayla tokatlarken görülüyor, ikincisinde ise bir öğrenci tahtada bir şeyler yazan öğretmenin arkasına geçmiş abuk sabuk dans edip onunla alay ederken arkadaşlarının onu videoya kaydettiği görüntü.
Bu iki tablo belki kimileri için sadece komik birer görüntüden ibarettir. Ancak bu iki tabloyu bu şekilde değerlendirmek vahametin boyutunu artırmaktan öte bir şey değildir.
Açıkça söylemek gerekirse “TOPLUM S.O.S VERİYOR!” Yetkililerin bir an önce manevi değerlerin ön planda olduğu yeni bir eğitim müfredatını genç nesillere sunmaları gerekir.