Katalonya, İspanya'ya meydan okumayı sürdürüyor
Katalonya'da ayrılıkçı üç siyasi parti, bağımsızlık yanlısı yeni bir girişimde bulundu. Katalonya parlamentosuna sunulan karar metninde, Yüksek Mahkemenin kararı kınanıp, "kendi geleceğine karar verme hakkı" talebi yinelendi.
MADRİD
İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetimindeki ayrılıkçı siyasi partiler, gerek merkezi hükümetin gerekse Anayasa Mahkemesi ile Yüksek Mahkemenin engellemelerine rağmen bağımsızlık yanlısı girişimlerine devam ediyor.
Katalonya özerk hükümetindeki Katalonya için Birlik (JxCat) ve Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) partileriyle onlara dışarıdan destek veren Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisi, bağımsızlık yanlısı girişimlerine bir yenisini ekledi.
Söz konusu üç siyasi parti, Yüksek Mahkeme'nin 9 Katalan siyasetçi hakkında verdiği mahkumiyet kararının kınanması, tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması ve "kendi geleceğine karar verme hakkı" olarak adlandırılan bağımsızlık referandumu talebinin yinelendiği bir karar metnini Katalan parlamentosuna sundu.
Karar teklifinde, Yüksek Mahkemenin kararının "Sadece Katalonya için değil İspanyol devletinin genelinde haklar ve özgürlükler konusunda derin bir gerileme olduğunun göstergesi" anlamına geldiği öne sürüldü.
Ayrıca, son günlerde Katalonya'nın önemli kentlerinde yapılan ve 600'e yakın kişinin yaralandığı gösteriler için "demokratik istisnai durum" ifadesi kullanılan karar metninde, bu eylemlere "mahkeme kararının ve Anayasa Mahkemesi tarafından uygulanan Katalan parlamentosunu sansürleme çalışmalarının" neden olduğu iddia edildi.
Katalonya Özerk Parlamentosu Başkanı Roger Torrent, yerel parlamentoda görüşülmesini kabul ettiği söz konusu karar metninin "meşru ve demokratik" olduğunu savundu.
Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Quim Torra ise "kendi geleceğine karar verme hakkından asla vazgeçmeyeceklerini" ifade ederek, sunulan karar teklifini "İyi yolda gidiyoruz." diye değerlendirdi.
Katalonya'daki süreç
İspanya'nın Katalonya Özerk Bölgesi'nde, Anayasa Mahkemesinin yasa dışı ilan etmesine rağmen 1 Ekim 2017'de yapılan bağımsızlık referandumunu organize etmekle suçlanan 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü lideri, "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak", "kanunun uygulanmasına engel olmak", "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanmak" suçlarından 7 ila 25 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmıştı.
Yüksek Mahkeme, 14 Ekim'de 12 Katalan siyasetçiden tutuklu yargılanan 9'una 9 ila 13 yıl hapis cezası verdi.
Kararın ardından hafta boyunca başta Barselona olmak üzere Katalonya bölgesindeki kentlerde kitlesel protestolar düzenlendi.
Katalonya'daki gösterilerde 288'i polis yaklaşık 600 kişi yaralandı, 199 kişi gözaltına alındı. Çıkan olaylarda sadece Barselona'daki zararın 2,7 milyon avroyu bulduğu bildirildi.
Barselona merkezli devam eden ve 9. gününü dolduran gösterilerde şiddet eylemleri son iki gün azalma gösterdi.
Bağımsızlık yanlısı sivil girişimlere öncülük eden Katalonya Ulusal Asamblesi (ANC) ve Omnium Cultural adlı STK'lar 26 Ekim Cumartesi Barselona'da büyük bir gösteri yapılması çağrısında bulundu.
Kaynak, AA