Irak'taki Şii lider Mukteda es-Sadr'a yakın bir isim Twitter'da yaptığı paylaşımda, Sadr'ın göstericilere ve liderlere yaptığı çağrıyı “saçmalık” olarak niteledi. Gösterilerin siyasi tabakada tam anlamıyla bir korkuya sebep olduğunu belirtti. Analistlerin bir kısmına göre söz konusu Twitter mesajı, gösterilere ve Sadr Hareketi mensuplarının sokağa inmesine destek verilmediğine işaret ediyor.

Göstericilere perde arkasında yaşananları anlatacağını belirten Mukteda es-Sadr açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Tüm politikacılar ve hükümet, gösterilerin genişlemesinden korkuyor. Bütün politikacılar kendilerini temize çıkarmaya çalışıyor ama bunun için vakit geçti. Politikacılar sizi susturmak için bazı tuzaklar deniyor. Hepsi kendilerini en kötü senaryoya hazırladı. Çözüm bulmak için hepsi bir araya geldi ancak sonuç alamayacaklar. Çünkü hükümet bozduklarını tekrar ıslah edemeyecek. Hatalar üzerine kurulan bir bina devrilir. Siyasetçilerin hepsi Irak dışındaki güçlere teslim oldu ve onların rızası olmadan hiçbir karar veremediklerinin bilincindeler.”

Sadr ayrıca göstericilere barışçıl bir şekilde protestolarına devam etmeleri çağrısında bulundu.

Gösterilerin önümüzdeki cuma günüyeniden devam etmesi için hazırlıklar sürüyor. Gösterilerin yeniden düzenlenmesi kararı, Başbakan Adil Abdülmehdi'nin parlamentodan güvenoyu almasından bir gün sonra, henüz Irak tarihinin en şiddetli gösterilerinin üzerinden 10 gün geçmeden geldi. Yapılan açıklamalar bir hafta içerisinde 108'den fazla kişi öldüğü ve 6 binden fazla kişinin yaralandığı yönünde.

Diğer yandan soruşturma komisyonunun araştırma sonuçlarını açıklaması bekliyor. Irak'taki en büyük Şii dini otorite olan Ali es-Sistani, göstericilere karşı orantısız güç kullananların soruşturulması ve iki hafta içerisinde soruşturmanın sonuçlarının açıklanmasını talep etmişti. Sistani daha önce yaptığı açıklamada gösterilerde yaşanan şiddet olaylarında parmağı olanların bulunarak sorumlu tutulmalarını istemişti.

Güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Raif, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Soruşturmanın sonuçları tamamlandı. Ancak bir ya da iki gün boyunca açıklanmayacak. Gerekçe ise olayların tüm yönleriyle ele alınması için zamana ihtiyaç duyulması. Hükümet cuma günü düzenlenecek kitlesel gösteriler nedeniyle üzerinde bir baskı hissettiği için soruşturmanın sonuçlarını geciktirmeyecek. Bu durum göstericilere, gösterilerde ölenlerin ve yaralananların ailelerine gerçeğin açıklanmasını gerekli kılıyor. Buna ek olarak Necef'teki en büyük Şii dini otoritenin de hükümete yönelik bu yönde bir baskısı var.”

Ebu Raif, soruşturmanın sonuçlarının kişiler ve kurumlar nezdinde beklenileni karşılayıp karşılamayacağı konusunda ise şu değerlendirmede bulundu:

“Görünüşe göre soruşturma komitesi yetkililere ve liderlere ulaşacak. Ancak bu isimler üst kademeden olmayacak. Bu noktada cevap bekleyen önemli bir soruyla karşı karşıyayız: Göstericilere karşı orantısız güç kullanılması güvenlik güçlerinin kişisel kararı mıydı yoksa onları bu yönde teşvik edenler mi vardı?”

Ebu Raif, Soruşturmanın sonuçlarının halkın öfkesini yatıştırıp yatıştırmayacağıyla ilgili soruya şu cevabı verdi:

“Soruşturmanın sonuçlarının açıklanması halkın öfkesini bir nebze yatıştırabilir. Ancak bu, bir iki gün içerisinde açıklanması beklenen sonuçların büyük çoğunluk tarafından kabul edileceği anlamına gelmez. Süreç çok hassas ve büyük engellerle dolu. Bunların çoğu Bakanlar Komitesi raporunun ne göstereceğine bağlı.”

Hükümet daha fazla reform paketi sunmaya hazırlanıyor. Bunların arasında yarınki Bakanlar Kurulu toplantısında acentelerin feshedilmesi de yer alıyor. Irak Ulusal Hikmet Hareketi milletvekili Mahmut Molla Talal, gösterilerden bir gün sonraki cumartesi günü yerine meclis oturumlarının bu hafta içi yeniden başlatılması çağrısında bulundu. Mahmut Molla Talal konuya dair şunları söyledi:

“Irak'ta yaşananlar, meclisin bu hafta içerisinde gösterilerde olup bitenleri ve Irak halkını ilgilendiren tüm meseleleri görüşmek için oturum düzenlemesini gerekli kılıyor. Meclis toplantıları tansiyonun düşmesinde büyük katkı sağlayacaktır. Toplantıya ilişkin Irak halkının izlenimleri olumlu. Bu hafta toplanmamak için hiçbir sebep görmüyoruz. En az üç oturum düzenlenmeli.”

Değişiklerin önünü tıkayan katı anayasa maddelerinin değiştirilmesi çağrıları yapılırken Irak'ın eski Başbakan Yardımcısı Baha el-Araci bunun yapılmasının pratik açıdan imkansız olduğunu savunuyor:

“Anayasa değişikliğinin fikir birliği sağlanamaması halinde hayata geçirilmesi imkansız. Asıl sorun anayasa maddelerinde değil, anayasanın hayata geçirilmesinde ve uygulanmasında. Ele alınması gereken ilk adım anayasa fıkralarını ve maddelerini detaylandıran kanunların yapılmasında gizli. Yoruma ve tevile yer vermemeli. Özellikle ülkenin petrol, gaz gibi servetlerin paylaşılmasında, illerde ve bölgelerdeki yöneticilerin yetkileri hakkında ve tartışmaya mahal verebilecek anayasa fıkraları hakkında soru işaretleri bulunmamalı.”

Kaynak: Şarku'l Avsat