Anlaşmanın bazı maddeleri Türkiye'nin kazanımları olarak görülüyor
ABD'den çok uzun bir süredir talep edilen PKK/YPG'nin ağır silahlarının toplanması, tahkimatlarının ortadan kaldırılması ve güvenli bölgenin öncelikle TSK'nın denetimi altında olması, Türkiye'nin kazanımları olarak görülüyor.
Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonun dokuzuncu gününde, Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyet ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığındaki heyet, operasyonun geçici olarak durdurulmasına ilişkin anlaşmaya vardı.
Anlaşmaya göre, Türkiye 120 saatlik bir süre için operasyona ara verecek ve bu zaman diliminde PKK/YPG, yaklaşık 32 kilometre derinliğinde oluşturulacak olan güvenli bölgenin gerisine çekilecek.
Çekilme tamamlandıktan sonra Türkiye, operasyonu tamamen durduracak.
ABD de Donald Trump'ın imzasıyla yürürlüğe giren yaptırımları geri çekecek.
Anlaşmanın en önemli bölümleri arasında son beş madde yer alıyor.
ABD'den çok uzun bir süredir talep edilen PKK/YPG'nin ağır silahlarının toplanması, tahkimatlarının ortadan kaldırılması ve güvenli bölgenin öncelikle TSK'nın denetiminde olmasını içeren 9'uncu madde, Türkiye'nin kazanımı olarak görülüyor.
11'inci maddeye göre ise PKK/YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesini sağlamak için operasyona 120 saatlik bir ara vermeyi kabul eden Türkiye, çekilme işleminin tamamlanmasının ardından operasyonunu tamamen durdurmayı kabul ediyor.
Anlaşmada, operasyonun durdurulmasının ardından, Türkiye'nin askerini bölgeden çekmesine yönelik herhangi bir ifade bulunmuyor.
Son bir haftada yaşanan gelişmeler, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde en sıkıntılı dönemlerden birinin yaşanmasına neden olurken, sahadaki dengeleri de ciddi şekilde değiştirdi. Menbic ve Kobani'ye Rusya ve Suriye askerlerinin girmesi, çok dar bir bölge içinde Türkiye, Rusya, Suriye ve ABD'li askerlerin bir arada bulunmalarına yol açtı.
Sahada gelişen yeni durum ve Suriye ordusunun Türkiye sınırına yakın bir noktaya ulaşması, Ankara'nın Moskova ile yeni bir anlaşma sağlaması gerekliliğini de ortaya çıkardı.
Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 22 Ekim'de, yapacağı görüşmenin önemi şimdiden artmış durumda. Türkiye'nin bundan sonraki süreçte, Rusya ve ABD arasında çok daha dengeli bir politika izlemek durumunda kalacak gibi gözüküyor. (İLKHA)