STK'lardan ortak 'harekât' açıklaması
Türkiye tarafından Fırat'ın doğusuna yönelik başlatılan harekâta ilişkin ortak bir açıklama yapan Batman'daki STK'lar, harekâta desteklerini bildirdi.
Batman Ticaret ve Sanayi Odası, Batman Ticaret Borsası, Batman Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği, Batman Ziraat Odası, Kamu-Sen Batman Şubesi, Hak-İş Batman Şubesi, Türk Eğitim-Sen Batman Şubesi, Anda Kardeşler Vefa Derneği, Türkiye tarafından Fırat'ın doğusuna yönelik başlatılan harekâta ilişkin ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Türkiye'nin 9 Ekim'de Suriye sınırı üzerinde "Barış Pınarı" adı verilen sınır ötesi harekât başlattığı anımsatılan açıklamada, "Amaç, hem ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak, hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmaktır. Bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir.
Bizler devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz." denildi.
Türkiye'nin uluslararası kurallardan doğan hakkını kullandığının belirtildiği açıklamada, "Barış Pınarı Harekâtı, evrensel hukuk ve Birleşmiş Milletler Güvelik Konseyi terörle mücadele kararları ile BM Sözleşmesi'nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmıştır. Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekât, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur. Ülkemiz özellikle Fırat'ın doğusunda sınırın ötesinde konuşlu terör örgütü unsurlarınca, son iki yılda yüzün üzerinde taciz ve hasmane eyleme maruz kalmıştır. Bu terör örgütleri, Suriye içinde ve Suriyelilere yönelik de saldırılar düzenlemektedir.
Suriye'deki yerel halkın da terör örgütlerinin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulmüne karşı şikâyetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır." vurgusu yapıldı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Türkiye'nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dâhil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin başlattığı her harekât, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz."
Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere; halkın, iş dünyasının ve sivil toplumun en güzel cevabı vereceği ifade edilen açıklamada, "Gün sessiz kalma günü değil, milli birlik ruhuyla, bir ve beraber olarak ses verme günüdür. Öte yandan bütün vatandaşlarımızı, özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bu bölgede yaşayanlar bizim komşumuzdur, kardeşimizdir. Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez." denildi. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)