Hak Sanayici ve İş Adamları Derneği (HAKSİAD) tarafından Kahramanraş'ta bir otelde düzenlenen Bölgesel İş İnsanları Buluşması'na davetli olarak katılan HÜDAPAR Genel Başkan Vekili Yapıcıoğlu, Müslümanların hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da Allah'ın belirlediği kuralların çerçevesinde kalması gerektiğini belirtti.

"Allah dünya ve içindekileri insanoğlunun hizmetine sunmuştur"

Konuşmasında ticarette Allah'ın koymuş olduğu sınırlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, "Bizim inancımız o dur ki Cenabı Allah dünya ve içindekileri insanoğlunun hizmetine sunmuştur. Her şeyi insan için var etmiştir. İnsanı da kendisine kulluk etsin diye var etmiştir. Nimetlerinden istifade ederken belirlenmiş sınırlar içinde kalmak gerekir. Bu sınırlara O'nun emri olduğu için riayet etmek ibadettir. Burada bulunan kardeşlerimizin birçoğu ya bir şeyler üretiyor ya başkalarını üretmiş olduğu şeyleri satıyor ya da bir hizmet üretiyor. Herhangi bir alanda Allah'u Teâlâ sınır çizmiş ve senin alanın buraya kadardır demiş ise o alan artık din dışı olamaz. Buna ticaret de, üretim de dâhildir." ifadelerini kullandı.

"Bizim inancımıza göre hayatımızın bütün alanlarında, davranışlarımızın temelinde tevhid inancı vardır." diyen Yapıcıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öyleyse ticaretimizin çerçevesini de ancak ve ancak Allah belirler. Eğer bizler Allah'a ve ahiret gününe iman etmişsek o zaman bizim şunu kabul etmemiz lazım: Ticaret yaparken nasıl davranacağımıza kim karar verecek, o işin çerçevesini kim çizecek? Allah çizecek. Ondan başka ilah yoktur. Başka birisi bize had bildiremez, ancak O bize haddimizi bildirir, hudutlarımızı bildirir. 'Sizin sınırlarınız buraya kadardır' der. Biz o sınırlar içerisinde kaldığımızda, attığımız her adımda, para kazanırken, bir şey öğretirken bile ibadet etmiş oluruz. Şu şartla ki: 'Ben bunları yaparken Allah'ın rızasına uygun hareket ediyor muyum, etmiyor muyum' bilinciyle helal dairesinde hareket edeceğiz."

HÜDA PAR'ın hayata ve insanlığa bakışı hakkında da bilgi veren Yapıcıoğlu, "Parti programımızda bütünsel olarak hayata bakışımız, insanlığa bakışımız, insanlar arası ilişkilere bakışımız, uluslararası ilişkilere bakışımız, ticarete bakışımızda ölçümüz İslam'dır. Çünkü bizim bir davamız var: insanları sadece Allah'a kul yapmak, Allah'ın kullarını kula kulluktan kurtarmak." dedi.

"Kapitalizm, menfaati putlaştıran kişisel çıkarları ilahlaştıran acımasız ve vahşi bir kültürdür"

Kapitalizmin birilerini zenginleştirirken, birilerini hep yoksul bıraktığını ifade eden Yapıcıoğlu, "Bazıları zannediyorlar ki kapitalizmin içerisinden faizi çeker, oraya zekâtı monte ederseniz İslam iktisadı ortaya çıkacak. Yeryüzünde böyle düşünen Müslümanlar var. Ama bu yanlış bir düşüncedir. Kapitalizm menfaati putlaştıran kişisel çıkarları ilahlaştıran acımasız ve vahşi bir kültürün ürünüdür. Yani bizim ürünümüz değildir. Temelinde bizim harcımız yoktur. Kapitalist ekonomik sistem insanlık ailesinin bir kısmını yoksulluğa hatta açlığa mahkûm etmiştir. Bugün yeryüzündeki gelir dağılımındaki adaletsizliğin sebebi kapitalist anlayıştır. Bir taraftan insanlar açlıkla boğuşurken, diğer taraftan doyumsuz ihtiras sahipleri, Allah'ın tüm insanoğlu için yarattığı yer altı ve yerüstü zenginliklerini sadece onlar için yaratılmış gibi çok hızlı bir şekilde tüketmektedirler." ifadelerini kullandı.

Kapitalist iktisat anlayışı ile İslam İktisadı arasında karşılaştırmalar yapan Yapıcıoğlu, son olarak "Kapitalizmde para sadece bir mübadele ve değer sağlama aracı değil, aynı zamanda bir metadır.  Para alınıp satılabilir. Banka reklamlarını görüyorsunuz. Kısa bir mesajla cebinize para gönderiyor. Niçin? Paradan para kazanmak için, yani faiz. İslam iktisadında para meta değildir. Mübadele ve değer saklama aracıdır. Alınıp satılmaz, alınıp satılması haramdır." dedi. (Cemil Özdaş - İLKHA)